Vera Mihaylovna Veliçkina, 1868 yılında Moskova’da bir papaz ailesinde doğar. Üniversite öğrencisi olan ağabeylerinin toplumsal hareketlere olan ilgisi Vera’yı da etkiler. 1891 yılında kıtlık yüzünden açlığın baş göstermesi ülkede olayları başlatır. Halkın ıstırabı Vera Mihaylovna’yı huzursuz eder. Moskova’daki tok yaşam onun için tahammül edilemez hale gelir. Evden ayrılmaya ve açlık çekenlere yardım etmeye karar verir. L. N. Tolstoy’un açlık çekenlere aktif bir şekilde yardım ettiğini duyduğu için, Tolstoy’a ulaşır ve Ryazan eyaletinin Begiçevka köyüne çalışma yürütmek üzere hareket eder.
Aradan bir yıl geçer. Veliçkina açlık çekenlere bireysel yardımın problemin özünden uzak bir karakter taşıdığını, köylünün ihtiyacını karşılamayacağını, yazgısının değişmesi için köklü bir değişimin şart olduğunu hissetmeye başlar. Zürih Üniversitesi Tıp Fakültesine kaydolur ve orada Marksist literatürle tanışır. Geçmişte ilişkili olduğu Narodnik gruplardan uzaklaşmaya başlar. Tüm dikkatini Marksist literatüre yönelten Veliçkina, illegal Rus basınındaki yazılarına başlar. Bir süre sonra Rusya’ya dönmeye karar verir, fakat sınırdan geçerken tutuklanır ve Petersburg hapishanesine gönderilir. Orada ciddi biçimde hastalanması üzerine hastaneye kaldırılır. Hapishane hastanesinde bir kız çocuğu dünyaya getirir ancak bebek ertesi gün ölür.
Vera Mihaylovna Veliçkina | Fotoğraf: Wikimedia Commons
Vera Mihaylovna işçilerin “Kızıl Haç” örgütüne katılır ve orada sağlıkçıların safında yer alarak, ayaklananlara tıbbi yardımda bulunur. Özellikle de cerrah V. D. Sokolov’la birlikte yoğunlukla doğum barakalarında çalışır. Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’ne kadar Vera Mihaylovna, Parti’nin Rojdesven mahalli komite üyesi olarak çalışır. Leninist çizgide sımsıkı durarak, sosyalist devrimcilerle aktif bir şekilde mücadele eder.
Marx’ın Gotha Programının Eleştirisi’ni, Engels’in Fransa ve Almanya’da Köylü Sorunu’nu, Geda ve Lafargue’ın İşçi Partisi’nin Programı’nı, Kautsky’nin Uluslararası Sosyalizmin Mutad Problemleri’ni ve yabancı yazarların birtakım edebi eserlerini Rusçaya çevirir. Aynı dönemde Vera Mihaylovna’yı yazar olarak da görürüz. Engizisyon tarihine atfedilen iki ciltlik bir monografi yazar. Aynı zamanda Parti yayınlarında çalışır, Iskra ve Vperyod gazetelerinde yazıları yer alır. “Şafak Öncesi” ve başka başlıklar altında devrimci şiirler derler.
ÇOCUK İŞÇİLERLE TEMASLAR VE ÇOCUK YAŞAMI İÇİN MÜCADELE PROGRAMI
Kulüpleri ve işçi sağlık ocaklarını işçilerle bağlantı için kullanır. Bunun yanı sıra, atölye, fabrika, imalathanede çalışan işçi çocukların çalışma koşullarını incelemeye büyük bir çaba sarf eder. Her türden yöneticiliğin legal olanaklarını kullanarak gereğine uygun anket ve çağrılar hazırlar ve onları işçiler arasında yayar. Yönetici belgesini kullanarak çeşitli zanaat kurumlarına gider, çocukların çalışma şartlarını öğrenir, çocukların ifadelerinden rapor haline getireceği önemli noktaları toplar. Kendisinin söylediği gibi, Ekim Devrimi’nden sonra gerçekleştirmeye çalıştığı, “Çocuk Yaşamı İçin Mücadele Programı”, özellikle o günlerde gözünün önünde canlanmaya başlar.
Veliçkina, Sovyet tıp mesleğinin önünde duran görevler arasında ilk sıraya hastalıkların önlenmesi ve salgın hastalıklarla mücadeleyi koyar. “...O zaman bu karanlık günler, proletaryanın yaşamındaki ve işindeki inanılmaz derecede gayri sıhhi şartlar yüzünden ömrünün kısaldığı bu günler unutulacak” diye yazar Vera Mihaylovna. Özellikle koruyucu hekimliğe inanan Vera Mihaylovna, SRFSC (Sosyalist Rusya Federe Cumhuriyeti) Halk Eğitim Komiserliği’nde çalışırken kitlesel sağlık önlemleri sisteminin ana halkası olarak çocukların korunması sorununu inceler. Bu nedenle kreşler kurulması problemi ve kreşlerin yararının teorik anlatımı onun faaliyetlerinde ön plandadır. İlkokul sistemi, çocuk beslenmesi, zayıf çocuklar için ayrı ya da özel kurumlar, ilkokul sürecinin tedavi ile birleştiği orman okulları gibi tedbirleri, Vera Mihaylovna’nın çocukların sağlığının korunmasına gösterdiği dikkat ve özeni yansıtır. Çocukların fiziki eğitiminin devlet eliyle yönetilmesi fikri Vera Mihaylovna’ya aittir. Oyunlar ve jimnastikle ilgili eğitim kursları için ilkokulda küçük alanlar oluşturmaktan başlayan Veliçkina, diğer yoldaşları ile birlikte ısrarlı çabalarla Moskova’da, yüksek bilim merkezi niteliğinde Jimnastik-Kültür Fakültesi’nin kurulmasını sağlar. “İnsana, dinsel dünya görüşünün sonucu olarak, ruh ve vücudu birbirinden ayıran düalist dünya görüşüyle bakan eski ilkokullar, insana ahenkli kişilik ve bütünlük kazandırma problemini kendi önüne koymuyor, entelektüel gelişime istisnai bir dikkat göstermiyordu” diye yazar.
OKULLARDA BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ ÖĞLE YEMEĞİ VE ÜCRETSİZ KANTİNLER
1918 yılı Petrograd’ında gıda maddelerine erişim sorunu oldukça ağırdı ve söz konusu sorun çocuklara da acıklı bir şekilde yansıyordu. 1918 yılı, söz konusu koşulların zorunluluğu altında, Sovyetler Birliğindeki tüm şehirlerde kolektif beslenme çalışmalarına başlandığı yıl oldu. Kısa sürede özellikle büyük şehirlerde halkın neredeyse tamamına yakını kolektif beslenmeye kayıtlı hale geldi. Bu sürecin başlangıcında Vera Mihaylovna çocukları gelişmelerinin aksamaması için “tahılı bol bölgelere” gönderme fikrini ileri sürdü. Mahalli Sovyetler çocukları güler yüzle karşıladı. Yüzlerce çocuk açlıktan böyle kurtuldu.
Sovyet hükümeti, Vera Mihaylovna’nın sağlığı koruma alanındaki çabalarına büyük bir değer veriyordu. 22 Mart 1918’de Doktorlar Sovyeti’nin temsilci yardımcılığına atandı, ardından 1918 yılı 11 Temmuz’da SRFSC Halk Sağlığını Koruma Komiserliği kurulduğu zaman, komiserliğin ilk kurulunda yer aldı. Orada Çocukların Sağlığını Koruma Bölümünü idare ederken, Vera Mihaylovna çocuk beslenmesine özellikle odaklanmıştır. Çocuklar için okullarda bir öğün ücretsiz öğle yemeği uygulaması ve ücretsiz kantinler zorlu yıllarda Sovyet çocuklarının boğazlarından sıcak bir lokma geçmesine olanak sağlamıştır.
Mimarı olduğu çocuklar için ücretsiz beslenme planına dair Kollontay şunları söylemektedir: “Bu toplumsal eğitim ağına (…) okul öğrencileri ve okul öncesi çağındakiler için parasız kantinler de giriyor. Bu kantinlerin yaratıcısı, Vera Veliçkina arkadaştı, ki 1919 yılında devrimci görevi başında öldü. İç savaşın zor yıllarında, bu kantinlerin bize çok yararı dokundu ve birçok proleter çocuğunu açlıktan ve ölümden kurtardı. Devletin çocuklara karşı bakımını tamamlayan bir başka şey de çocuklara bedava süt dağıtımı, ek besin maddeleri verilmesi, en yoksul olanlara elbise ve ayakkabı dağıtımıydı.”
Fotoğraf: Wikimedia Commons
İlgili haberler
Fabrika mutfakları Sovyet kadınlarını yorucu yemek...
‘Fabrika mutfakları’ projesi aslında kadınların hem evde yemek yapma zorunluluğunu ortadan kaldırmak...
GÜNÜN BİLGİSİ: Sovyetler Birliğinde kreş...
Hayal bu ya dedik, dedik ama çok da eski değil, daha dün kadar yakın bir zamanda insanlar el ele ver...
Sovyetlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği: Çalışırk...
Ne yani çalışma yaşamı insan hayatı merkezli inşa edilemez mi? Burada kadın ve çocuklar ayrıca gözet...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.