Ne güvenli ne güvenceli
Kış geldi. Kış saati uygulaması başlamazsa, işten erken ayrılamazsak yarın öbür gün bizim de başımıza bir şey gelmesinden korkuyoruz.

Ben İMES C Blokta bulunan Mayplast iş yerinde 5 yıldır çalışan bir kadın işçiyim. Siz hiç iş güvencesinin olduğu bir sanayi sitesi biliyor musunuz? Kayıt dışı çalışmaya tanık oldunuz mu? İşte bunların hepsi İMES sanayi sitesinde mevcut. Aynı biçimde DES, KADOSAN, MODOKO, KEYAP sanayi sitelerinde de kayıt dışılık, iş güvencesinden yoksun çalışma ve esnek çalışmanın tüm modelleri uygulanıyor. “Bugün git, yarın gel”, “Üç gün sonra gel”, “Ücretsiz bir ay izinlisin” gibi tüm esnek çalışma uygulamalarına şahit olmak mümkün.

İşe girdiğimde 200’den fazla işçi çalışıyordu burada. Şimdi 60-70 işçi kaldı. Ağır çalışma koşulları ve sık sık ücretsiz izin uygulamaları yüzünden işten ayrılmak zorunda kalıyorlar.

Günde 12 saat aralıksız çalışmak çok yorucu. Bitkin eve gidiyoruz, yemek yemenin ve küçük çocuklarımızı biraz kucaklayıp sevmenin dışında hiçbir şey yapamıyoruz. Biz patron zengin olsun diye mecburen çalışıyoruz ama iş güvencemiz de onun iki dudağının arasında. “Seni istemiyorum, iyi performansa sahip değilsin. Senin çalışmanı beğenmedim, iş yeri huzurunu bozuyorsun” söylemleriyle işten çıkartılabiliriz.
Kış ayları ve sabahın alacakaranlığında işe gelme, işten çıkıp otobüs durağına gitme ve bekleme esnasında kabusu yaşıyoruz. Kadın cinayetlerinin arttığı, üniversiteli gencecik kadınların güpegündüz öldürülüp surlardan atıldığı bir dönemde daha çok korku ve endişe içindeyiz. İki kadın işçi gece işten çıkıp eve giderken neredeyse saldırıya uğrayacaklardı. Çantamızda biber gazı taşımak durumunda hissediyoruz. Karate ve tekvando kursuna ayıracak paramız yok ama istisna da olsa gitmeye başlayan arkadaşımız oldu. Biz servis istiyoruz. Duraklarda otobüs beklerken yaşadıklarımızı anlattığımızda idari amirler “Fazla iyi giyinmeyin, örtünün” diyerek bizimle alay eder gibi cevaplar veriyorlar. Kış geldi. Kış saati uygulaması başlamazsa, işten erken ayrılamazsak yarın öbür gün bizim de başımıza bir şey gelmesinden korkuyoruz. Eşlerimiz ve yetişkin çocuklarımız diken üstünde, sürekli ya bizimle geliyorlar ya da görüntülü arıyorlar durakta beklerken.

Bu durumu yaşarken mali olarak çöktüğümüz bir dönemde işler de iyi değil. İstihdam daralması yapacağım deyip bizi 15 gün ücretli, 15 gün ücretsiz izne gönderdiler. İşten atılma yasaklanmadan bizim sonumuz yok. Zaten iş güvencesi kayıt altında değil.

Ev kiralarıyla bizim aldığımı ücretler aynı. Ben 22 bin lira kira veriyorum. Aldığım ücret tüm sosyal haklar ve ikramiyelerle fazla mesailerle 30 bin lira. Neye yetecek? Pazar yapma, bir yere gidip en ucuz çayı içme... Bu hayat mı? Bence değil.

Kadın işçiler olarak güvenliğimiz ve iş güvencemizin sağlanmasına ihtiyacımız var.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül