Yeni eğitim öğretim yılı birçok sorunla başladı. Okullardaki yardımcı personel yetersizliğinden kaynaklı temizlik sorunu, öğrencilerin yeterli ve dengeli beslenme ihtiyacının karşılanmaması, ağırlaşan ekonomik şartlarla beraber eğitim emekçilerinin enflasyon karşısında ezilmesi, öğrenci ailelerinin yoksullaşması gibi dizi sorun ilk sayabileceklerimizden.

Ayrıca öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, iş güvencesini tehlikeye sokan yeni Öğretmenlik Meslek Kanununun yasallaşması, onca itiraza onca tepkiye rağmen iktidar tarafından hiçbir eleştirinin dikkate alınmadan ısrarla hayata geçirilmeye çalışılması da cabası. Yüzyılın Maarif Modeli, yeni müfredat yine eğitim ve bilim çevrelerinin, sendikaların ısrarlarına, eleştirilerine rağmen hiçbir görüş dikkate alınmadan yandaş sendikaların da desteğiyle bu yıl uygulamaya başlandı.

Öğretmenler binlerce sorunla boğuşurken taciz, mobbing ve yine kendisi bir taciz haline gelen şikâyet furyası eğitimciye yönelik şiddet sorunları çözüm beklerken şimdi bir de kadın öğretmenlerin kılık kıyafetleri üstüne yeni bir tartışma başladı. Millî Eğitim Bakanlığı “Etkili Öğretmenlik İçin Dış Görünüm ve Giyim Kodları” adı altında ders verilmesini planladığını açıkladı.

Biz kadın öğretmenler ne ve nasıl giymeyeceğimizi biliyoruz. Hiç kimsenin ve hiçbir gücün biz eğitim emekçisi kadınlara kılık kıyafet üzerine ders verecek ne yeterliliği hakkı ne de haddi vardır. En gencimizden en kıdemlimize kadar biz kadınlar kılık kıyafetimiz ve bedenlerimiz üzerinden yapılan bu dayatmaları kabul etmemeli ve reddetmeliyiz.

Geçen yıl beyaz önlük dayatması nasıl tutmadıysa beyaz önlük zorlaması eğitimin sorunlarını kapatamadıysa bu kıyafet dayatmaları ve tartışmaları da tutmayacaktır. Bu açıklamalar ve uygulamalar artık kadınları aşağılayan ve itibarsızlaştıran bir noktaya varmıştır. Biz kadın öğretmenler kılık kıyafet üzerinden bize yaşatılan bu durumu reddediyoruz. Kılık kıyafet üstünden yaratılmak istenen bir kutuplaşmayı da önden görüyoruz açıkçası. Biz eğitim emekçisi kadınlar nasıl giyineceğimiz tartışmasıyla ayrışmaya, ayrıştırmaya ve eğitimin, eğitim emekçilerinin sorunlarının perdelenmesine izin vermemeliyiz. Kadın eğitim emekçileri olarak özgür kılık kıyafet hakkımızdan vazgeçmemeliyiz. Artık kadınlar ve kadın bedeni üzerinden kadının giyimi kuşamı üzerinden “makbul” kadın yaratma heveslerinden vazgeçsinler. Biz kadınlar geleceğimize ve birliğimize sahip çıkacağız.

Fotoğraf: Evrensel