Ben Zuhal Güneş. 25 yıldır çalıştığım işyerinde Genel Müdür tarafından cinsel şiddete uğruyorum. Konu ile ilgili suç duyurusunda bulunduğum için tüm haklarım gasp edilerek tazminatsız olarak işten çıkartılıyorum. Üstelik iftira atılarak “Şirket sırlarını ifşa ettin” deniliyor. 48 yaşında iki çocuk annesi bir kadınım ben. Tek başıma hayat mücaadelesi verirken bir anda hayatım değişiyor. Yani bir sabah kalkıp işe gidiyorsunuz, işyerinde tacize uğruyorsunuz ve bir anda işsiz ve parasız kalıyorsunuz.
Ve işte tam bu sırada başlıyor benim mücadelem. Konu Zuhal Güneş meselesi olmaktan çıkıyor ve işyerinde tacize uğrayan ama sesini çıkaramayan tüm kadınların mücadelesi oluyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile Türkiye’de 13 ilde " Zuhal Güneş Yalnız değildir" eylemleri yapılıyor. İşte kadın dayanışması işte örgütlü mücadele. Nasıl iyi geliyor insana yalnız olmadığını hissetmek. Üstelik seni hiç tanımayan kadınların yanında olması sana inanması güç veriyor insana.

YILMADAN SESİNİ DUYURMAYA ÇALIŞMAK

Yılmadan bıkmadan usanmadan her gün fabrikanın önüne gidip sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. "Biz kadınlar buradayız, tacizci nerede" diye tırlarla kapatılan setin ardından... Haklı mücadelemiz yerini buluyor. Takipsizlik kararının ardından ceza davası açılıyor.
Bu arada tüm haklarım gasp edildiği için işe iade davası açıyorum. Ve mutlu son 1 yıl sonra davayı kazanıyorum. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve o beni hiç tanımadan yanımda olan yürekli kadınlar ile mutluluğumu sevincimi paylaşıyorum. Emeklerimiz boşa çıkmadı diyoruz.
Ceza davasının 3. duruşmasında hakim "DELİL YETERSİZLİĞİNDEN" beraat veriyor. Emsal Yargıtay kararlarında ise kadının beyanı esas alınır diyor, ceza veriliyor. Daha nasıl delil bulunabilir bilmiyorum. Ama biz itirazımı yaptık sonucu bekliyoruz.
Bu arada sürekli Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına yazdım, e-postalar attım. Bu onurlu mücadelemde yanımda olmalarını, desteklerini istedim. Bakanlığın atamış olduğu avukat da cinsel saldırının işlendiğinin sabit görüldüğü ve suçu işleyen kişinin cezalandırılması yönünde kararlarına rağmen beni taciz eden kişiye delil yetersizliğinden beraat verildi.

SON SÖZÜ KADINLAR SÖYLEYECEK

Kadınlarla birlikte, dayanışma içinde mücadeleye devam edeceğiz, pes etmek yok. Sonuna kadar haklı mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar itiraz edeceğim.
İstedikleri açıklamaları yapsınlar hiçbirine cevap vermiyorum. Ben bildiğim doğrularımdan asla vazgeçmiyorum. Vicdanım rahat. İyiki sesimi çıkarıp şikayette bulunmuşum. Umarım bu dava tacize uğrayıp sesini çıkarmayan birçok kadına örnek olur. Asla susmak vazgeçmek yok. Bu adamları ne kadar ifşa edersek o kadar uğradığımız şiddet azalır.
Hiçbir kadın yalnız değildir. Örgütlü mücadeleye devam.
Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın haklı mücadelemiz! Son sözü direnen kadınlar söyler.