Merhaba Ekmek ve Gül okurları,
Ben size Esenyurt’tan ilk kez yazıyorum. Kadınlar olarak birçok meseleye dair çözüm arayışlarımız ve mücadelelerimiz hız kemeden sürüyor. Ben de kendi penceremden anneliğe ve çalışan çocuklu kadınların dertlerine dair birkaç kelam etmek istiyorum. Kadın hem ekonomik özgürlüğünü kazanmak hem de aile bütçesine katkıda bulunmak adına birçok sebeple iş hayatında önemli bir rol oynuyor. Bir kadına çok iyi anne, çok iyi iş kadını, çok iyi eş olma gibi sorumluluklar yükleniyor, bir de çalışma hayatında birçok sorunlarla karşılaşıyoruz. Kadının iş hayatında yeri olmadığını söyleyen birçok insanla beraber, bir erkek kadar iş yapamayacağımızı söyleyen yöneticiler her geçen gün artmaya devam ediyor. Ayrıca sırf kadın olduğumuz için düşük maaşlarla çalışmaya mahkûm ediliyoruz. Ve bonus olarak bunları destekleyen bir hükümet!
Bir kadın hem anne olup hem de çalışamaz mı? Tabii ki olabilir. Olmalı! Peki ülkemizde bu çok mümkün mü? Hayır! Mesela ben çalışan bir kadınım ve yeni evliyim. Yakın dönemde anne olmak gibi bir planım var ama çok fazla da kaygılarım var: Acaba hamile kalırsam iş yeri sorun çıkarır mı? Çocuk olduktan sonra çocuğuma kim bakacak? Bakıcı tutacak, kreşe verecek param yok. Sadece 8 hafta çocuğumun yanında kalmak bana yetecek mi?
Bazen iş yerinde patronumdan şunu duyuyorum, kızına diyor ki “İşlere iyice hâkim ol, Aycan evlendi, yarın bir gün çocuk yaparsa gider, gidecek.” Moralim o kadar bozuluyor ki en az 2 gün bunu düşünüyorum. Evlenmek, çocuk doğurmak bir suçmuş gibi maruz kaldığımız mobbingler çekilmez bir halde çünkü kadına değer vermeyen, kadının çalışmayıp evde oturup çocuğa bakmasını isteyen, haklarımızı her geçen gün tırpanlayan bir destekçi buluyor patronlar kendilerine.
HER MAHALLEYE, HER İŞ YERİNE KREŞ!
Peki biz kadınlar ne yapacağız? Bence çocuk belli bir yaşa gelene kadar (en az 2) hem çalıştığın şirket hem devlet desteği ile beraber çalışan kadının çalışma süreleri kısaltılmalı ve en aza indirgenmelidir. Sekiz haftalık süre arttırılmalı, anne ve bebek arasındaki bağ güçlendirilmelidir. Bebek büyüdüğünde de anne çalışma hayatına devam etmeli, iş yerlerine veya mahallelere ücretsiz kreşler açılmalıdır. Bugün bir sürü kadının çalışamama sebebi kreş yokluğu! Mahallede yok, var olan çok pahalı, iş yerlerinde zaten yok, patron cezasını ödüyor, buluyor bir yolunu… E kadınlar da çocuklara bakabilmek için eve kapanmış oluyor. Her mahalleye de her iş yerine de kreş açılmalı ve ücretsiz olmalı ki kadınlar rahatlıkla çalışabilsin. Açılan kreşlere atanmayı bekleyen öğretmenler atanmalı, bu sayede hem çalışan anne hem de iş arayan öğretmen desteklenmiş olur deyip taleplerimi noktalayayım.
Fotoğraf: Maria Shukshina-Icons8
İlgili haberler
Şekerli bir yazı
Dünya, nişasta bazlı şekeri buldu, früktoz ve glikoz şurubunu buldu. Ben de tahin helvası almak için...
‘Meğer dünya öküzün boynuzunda değil kadınların om...
'Görüntülü buluşmalar da olmasa kendimizi arka koltukta unutulmuş gibi hissetmemiz içten bile değil....
Pandeminin daha da açığa çıkardığı önemli bir ağ:...
2016 yılından bu yana Ankara Tuzluçayır’da kadınlarla büyüyen, kadınları güçlendiren bir dernek Tuzl...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.