31 Mart sabahı annemin “ahh” çığlığıyla gözlerimi açtım, tarif edilemez bir acı. Saniyeler sonra yanındaydım, kanlar içindeydi.

Katilin hiçbir şey yokmuş gibi uzaklaşması, sonra bir kurşun sesi daha, artık toplam 6 kurşun sesi olmuştu. 4’ü annemin cansız bedeninde, 1’i katilde diğeri ise anneme isabet etmeyen kurşun...

O gün olanları anlatmak, tekrar tekrar yaşamak gibi... O acı günden beri hiç susmadım, adil yargılama olsun, katil cezasız kalmasın diye daha acımı bile yaşayamadan kamuoyuyla birlik içerisinde oldum. Gün geçtikte kadın cinayetlerinin artması, erkek egemen sistemin ısrarlı “iyi hal indirimleri” benim davaya ve katledilen bir kadın olan annemin mücadelesine daha da sarılmamı sağladı.

Sistematik şekilde, her gün kadınlar çeşitli bahanelerle, hatta bahanesiz öldürülüyorlar. Şiddetin, katliamın bahanesi olamaz! Annem Fatma Şengül kanser ile mücadele etmiş ve kazanmış bir kadındı, hayat dolu gülüşü ile yaşam sevinci doluydu. Annemin gülüşünü çalan katil aslında her gün sadece isimleri değişerek kadınların hayatlarını, umutlarını ve gülüşlerini çalıyor. Katillerin isimleri farklı, dış görünüşleri farklı ama zihniyetleri aynı...

Şimdiye kadar sosyal medya aracılığıyla annemin davasını gören bir çok kadın örgütü, siyasi parti ya da bağımsız kadın yanımda oldu, olmaya da devam ediyorlar. İstanbul’da süren mücadelemin yanı sıra Ankara, İzmir, Bursa, Malatya aslında Türkiye’nin birçok yerinde daha önce hiç görmediğim kadınlar, annemin katledildiği sokağın isminin değişip Fatma Şengül Sokağı olması için başlattığımız imza kampanyasına sahip çıkıp mücadele ediyorlar.

Ben de artık gücümü kadın dayanışmasının gücünden alıyorum, “bir kadın daha eksilmesin” diyen annem şu an aramızda değil belki ama, o sözü bana miras ben de bir kadın daha eksilmesin diye sonuna kadar mücadele edeceğim.

Sadece annem Fatma Şengül değil, Şule Çet, Emine Bulut, Feray Şahin, Helin Palandöken ve ulaşabildiğim bir çok kadın cinayeti davasına sahip çıkmak için mücadele ediyorum. Kadın katliamlarına sessiz kaldığımız her gün, daha çok eksileceğiz. Ben bugüne kadar kendime hep şunu söyledim; “Sen Fatma Şengül’ün kızısın güçlü ol ve mücadele et!” Güçlü olacağım, mücadele edeceğim ve katledilen tüm kadınların isyan sesi olmaya çalışacağım.

Bu isyan, kararlılık ve kadın dayanışmasına inançla herkesi 28 Ekim Pazartesi günü saat 09.00’da Kartal Anadolu Adliyesinde Fatma Şengül’ün sesi olmaya, mücadeleme ortak olmaya ve bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz olmadığını daha yüksek sesle söylemeye davet ediyorum. 

#bireyselsilahlanmayahayır 28 Ekim saat 09:00’da Kartal Adliyesi’nde beni yalnız bırakmayın @istanbulbaroAhm @avumuryildirim @ahbap_istanbul @petrocelli1917 @AVahaptatli @haluklevent @barisyarkadas pic.twitter.com/DTUaFZOtJL

— fatmaninsesi (@fatmaninsesi) October 3, 2019