Eğitimin sorunlarına karşı veliler olarak örgütlenmeliyiz
Öğrenci velileri olarak örgütlenmeli, Eğitim Bakanlığına, İl Milli Eğitim Müdürlüğüne, Okul Müdürlerine bu taleplerimizi iletmeli ve asla bağış adı altında talep edilen ödemeleri yapmamalıyız.

Biz veliler olarak yaklaşık 2 yıldan bu yana çocuklarımızın pandemi sürecinde eğitim öğretimden uzak kalmasını üzülerek izledik. Bu süreçte yetkililer öğrencilere pandemi koşullarına uygun okullar ve sınıflar sağlayamadı. Yeni eğitim öğretim yılı 6 Eylül’de başlayacak fakat bizlerin öncelikli talebi bu dönemde de aç kapa eğitim sisteminin olmaması, bunun yerine sürdürülebilir eğitim sisteminin olmasıdır. Bu sistemde okulların pandemi koşullarına uygun önlemler alarak yüz yüze eğitim yapmasını talep ediyoruz. Pandemi koşullarının bir gereği olarak hijyen hazırlıkları yapılmalı, sınıflara ve öğrenci servislerine seyreltilmiş kapasiteye göre öğrenci alınmalı, yeterli öğretmen ve personel ataması yapılmalı, okullara ek ödeme çıkarılmalıdır. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında protokol yapılarak PCR testi düzenli ve ücretsiz yapılmalıdır.

1 buçuk yıllık kayıpların telafisi için özel okullarda telafi eğitimi çoktan başladı. Bizler kamu okullarında okuyan çocuklarımız için de telafi eğitiminin yapılmasını istiyoruz. Elbette telafi eğitimi için de bir programlama temelinde bütçe ayrımı ve eğitimcilere gerekli desteğin sağlanması gerekiyor.

YÜK VELİNİN SIRTINA YÜKLENMEMELİ MEB OKULLAR İÇİN YETERLİ BÜTÇE AYIRMALI

Biz veliler çocuklarımızın sağlığı için hâlâ endişeliyiz. Bunlar için bile ciddi bir çalışma ve ek bütçe gerekiyor. Ancak biz bunun gerçekleştiğini göremiyoruz. MEB 81 ildeki okullara genelge göndererek maske, mesafe ve hijyen kurallarına titizlikle uyulmasını istedi. Fakat uyarılar gibi ayrılan bütçe de yeterli olmuyor. Hâlâ kamuda çok yoğun öğrencili okullar ve sınıflar var. Bu kalabalık sınıflarda hijyen sağlanması bu koşullarda imkansız.

Bütçe meselesi biz veliler arasında öncelikli talepler arasında yer alıyor. Çünkü MEB yeterli bütçeyi ayırmadığı sürece bu ekonomik kriz sürecinde bütün masraflar yine biz velilere yansıyacak. Her zaman olduğu gibi okulda ve servislerde tüm gerekli malzemeler için yine velilerden para istenecek. Biz devlet okullarında artık bağış adı altında para ödemek istemiyoruz. Tüm bunların devlet tarafından karşılanması gerekiyor.

BAĞIŞ ADI ALTINDA ÖDEME YAPMAYI KABUL ETMİYORUZ

Elbette eğitimin başlaması ile birlikte okul alışverişleri de başladı. Kırtasiye ürünlerinde yüzde 70’e varan zamlar, kalem ve defterlerde inanılmaz artışlar görüyoruz. Tek bir kalem dahi 5 liradan başlıyor. Birkaç resim malzemesi için 200, 300 lira gibi bir ödeme yapmak zorunda kalıyoruz. Aileler bir çocuğun eğitimi için en az 500-600 lira harcama yapıyor. Bunlara ek olarak okul dönem içerisinde velilerden her zaman olduğu gibi para isteyecek, velilerin çok büyük bir çoğunluğu çocuklarını servise yazdıracaklar ve bu koşullarda asgari ücretle geçinen yada kamu emekçisi olanlara yapılan zamlar bu masrafları asla karşılamayacak. Bizler ancak örgütlenerek ve 81 ilde birlikte hareket ederek bunların üstesinden gelebiliriz, çünkü gücümüz örgütlü mücadeleden geliyor. Öğrenci velileri olarak örgütlenmeli, Eğitim Bakanlığına, İl Milli Eğitim Müdürlüğüne, Okul Müdürlerine bu taleplerimizi iletmeli ve asla bağış adı altında talep edilen ödemeleri yapmamalıyız.

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
Okulların pandemi öncesinden bir farkı yok

‘Müfredat biraz seyreltilse, öğretmen, öğrenci, veli zaman geçirilmeden aşılansa diye bekliyoruz. Hi...

Sınıf mevcudu 40, okul çıkışı izdiham!

Pendik’ten bir veli: ‘Okul açıldığı için duyduğumuz sevinç yerini ilk gün okul kapısında yaşadığımız...

Artık çocuklarımızın kaybedecek bir günleri bile y...

‘6 saat ders 5 saate indirilebilir. Bir ders saati 30 dakika olabilir. Müfredat seyreltilebilir. Hij...