Bir öykü bırakıldı benim kucağıma, ben de onu sizin kucağınıza bırakıyorum.
Çiçek, 19 yaşında geleceğe umutla bakan bir genç kadın. Talihsizliği çok küçük yaşlarda başlamış aslında yine de her şeyin güzel olacağına dair umudunu hep taze tutmuş. Şimdi anlatacağım olay ise hem onu çok derinden sarsan hem de onun çok güçlü olmasını sağlayan bir olay.
Çiçek’in anne ve babası o küçükken ayrılmışlar. Yıllarca babasını görememiş, hep onun hasretiyle yanıp tutuşmuş. Ta ki 3 sene öncesine kadar. 16 yaşındaymış babası onu alıp kendi memleketinde beraber vakit geçirmek için götürdüğünde. Çiçek o kadar mutluymuş ki sanki dünyaları vermişler ona. Yıllardır kurduğu düş gerçek olmuş, baba-kız kavuşmuşlar. Bu mutluluğu bir gün bile sürmemiş ne yazık ki.
Kavuştukları günün gecesi olmuş ne olmuşsa. Baba kız birbirlerine sarılmış şekilde yatağa uzanmışlar. Birden sebebini anlayamadığı bir şekilde rahatsız olmuş Çiçek. Ve ne yazık ki babasının tecavüzüne uğramış.
Memleketten döndükten sonra kimseyle konuşamamış, kimseye anlatamamış derdini. Nasıl dayandın, diye soruyorum bir ara.
“İlk zamanlar kafayı yiyecek gibi oldum. Gittim banyoda saatlerce ağladım. İntihar etmeyi düşündüm. Sonra annem geliyordu aklıma. Bunu ona yapamazdım. Onun için direndim” yanıtını veriyor.
Bu durumu ilk olarak en yakın arkadaşına anlatmış, aradan 3 ay geçtikten sonra.
“Sürekli beni telefonla taciz ediyor, kimseye anlatmamam yönünde bir baskı uyguluyordu. Ama artık dayanamıyordum. Anlatması çok güç oldu benim için. Utandığından değil de yaşadığın şeyin ağırlığından anlatamıyorsun. Boğazın düğümleniyor.” diyor.
Annesine çok daha sonra anlatabilmiş durumu. Annesi kahrolmuş. Annesi psikiyatra götürmüş ama tabi üzerinden aylar geçmiş olayın. Psikiyatr da “ilk üç ay önemliydi” demiş. Doktor ilaç vermeyi teklif etmiş. Reddetmiş Çiçek. Bununla kendisi mücadele edecekti, ilaçlara bağlı olmayacaktı.
Hukuki olarak mücadele verip vermediklerini soruyorum.
“Annem bunu bana bırakmıştı. Ancak o zamanlar bununla yüzleşmeye cesaretim yoktu. Daha kendim kabullenememiştim. Şimdiyse kararımdan pişmanlık duyuyor gibi olsam da o an için doğrusu buydu. Ama bunun için mücadeleyi bırakmadım asla. Şu an üniversite sınavına hazırlanıyorum. Hukuk okuyup avukat olup bu işin peşine düşeceğim. Kendi kızına bunu yapabilen başkalarına da zarar verebilir. Hakkettiği cezayı alana kadar asla vazgeçmeyeceğim. Ve benim durumumda olan herkes için de hukuki mücadeleler vereceğim” diyor.
Bu ve bunun gibi ailede yaşanan cinsel istismarlar ya gizli kalıyor ya da çok sonra ortaya çıkıyor. Toplum olarak bu konuyu açmayı bile ayıp olarak gördüğümüz için istismarcılar cezasız kalıyor. Asıl ayıp istismarın yapılması ve bunun gizlenmesidir. Bu durum istismara uğrayan kişide çok ağır sonuçlara neden olabiliyor. Güven sorunu, içe kapanıklık, yalnızlaşma… Hatta intihara kadar varabiliyor.
Çiçek bunun için mücadele etmeye kararlı, ancak hukuki adalet nasıl işleyecek bilemiyoruz ne yazık ki.
Not: Gerçek isim kullanılmamıştır.
İlgili haberler
8 maddede çocuk istismarıyla ilgili doğru bildiğin...
Çocuk istismarı haberleri her geçen gün artıyor, ailelerin tedirginliği de öyle. Peki çocuk istismar...
GÜNÜN ÖNERİSİ: Çocuk istismarından haberdarsanız b...
Çocuk istismarından, ihmalinden kuşkulanıyor ya da bunu biliyorsanız istismarın durması ve çocuğun k...
GÜNÜN MESELESİ: İstismarcıları hadım etmek, idam e...
“Cezalar artırılsın, bu erkekler idam edilsin, hadım edilsin” gibi önerileri daha sık duymaya başlad...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.