Hayatın içinden göç yolunda bir film: Nomadland
Hem işsiz hem de evsiz bırakılan insanların yaşamlarından, hayata bakış sunuyor Nomadland.

Zorlu var oluşun, bizi göçebe bir topluluğa dönüştürdüğü ne çok sahneler gördük hayatımızda. Savaştan kaçanın, şiddetten uzaklaşmaya çalışanın, yeni bir hayat kurmak isteyenin düştüğü yollarda ne çok hayat yan yana geldi aynı yol üzerinde. Cilasız bir duyarlılıkla zor bir gerçeği merkezine alan; evini barkını, işini kaybedenlerin hayatta kalmak için düştüğü yolun güzergahında birlikte seyahat ettiğimiz bir filmi öneriyorum bu ay sizlere: Nomadland.

2020 yılında gösterime giren ama aslında tam olarak da giremeyen, salgın girdabına takılmış bir film. 2017 basımlı Jessica Bruder’in aynı isimli kitabından uyarlanan bir Amerikan filmi. İlk gösterimini Eylül ayında Venedik Film Festivalinde yapmış ve Altın Ayı ödülünü hemen kapmış, ardından birçok ödül ve övgüyle hâlâ yoluna devam ediyor Nomadland. Yönetmen Chloe Zhao özellikle kendi hikaye anlatım tarzıyla bağımsız Amerikan sinemasının dikkat çeken isimlerinden.

Yaşadıklarından dolayı sürüklenmiş gibi görünen, izleyicinin de sürüklenmesini beklediği bir kadının hayatına o anlarda bile kendi yön verişinin hikayesi bu film aslında.

TIPKI HAYAT GİBİ BİR FİLM…

Filmin bir sahnesinde ana karakterimiz Fern, küçük bir kızın "Annem evsiz olduğunu söylüyor, öyle misin?" sorusuna, "Evsiz değilim ama evim yok" diye yanıt veriyor. Bu cevabın ardında koca bir hikaye var: 88 yıldır var olan alçıpan üreten bir fabrika 2008 krizi sonrası artık yeterli talep olmadığı için kapanıyor. Çalışanlar ise fabrika arazisiyle birlikte aynı arazideki evlerini düzenlerini de bir anda kaybediyorlar. Hayatı boyunca başka bir iş yapmayan, artık orta yaşı devirmiş bir kadın için iş bulmak dünyanın her yerinde aynı zorlukta. Fern, 60’lı yaşlarında bir kadın, fabrikanın kapanmasından hemen sonra eşini de kaybetmiş. Yapmadığı iş kalmıyor elbette, hayata tutunma çabası bitmiyor.

Filmin bence en büyük güzelliği sizin asla karaktere acımanıza, konunun arkaya atılmasına izin vermiyor oluşu. Siz de karakterle beraber yaşıyorsunuz o hayatı, deneyimleri. Hayat film gibi yaşanmıyor denir ya izlediğimiz birçok film etkisiyle, bu film hayat gibi aslında. Sadece Fern’in de değil, onun yolda karşılaştıklarının hayatlarına da fikir sahibi olacak ölçüde giriyoruz üstelik.

BİR YAŞAMA TANIKLIK

Bu filmde vurmalı-kırmalı, aksiyonlu bir sahne ile heyecanın doruklarına tırmanmıyoruz. Film boyu kendince/kendine göre özel bir hayat deneyimleyen birinin yaşamının bir dönemine tanıklık ediyoruz. Filmin size önceden, sizi yormadan verdiği bedavadan duygu yok. Daha ziyade bir yaşama tanıklık ederek bitiriyor ki benim en kıymetli bulduğum bu. Gerçekçi ve izlemeye değer…

“Nerdeyse bir gecede” denen türden hem işsiz hem de bölge kapatılınca evsiz bırakılan insanların bireysel yaşamlarından, hatta onlardan da belki en kenarda olabilecek birinin yaşamından olaya bakış sunuyor Nomadland. Yaldır yaldır bir politika filmi değil ama politikanın tekil hayatlara etkisi çok etkileyici sunulmuş. Bu tarz konuları bireysel hayatlardan anlatılmasını sevmeyenleriniz vardır elbet, anlarım, ama ben hep bunu seven kanatta oldum. O yüzden belki içine çekti kolayca.

En azından sinemada yeni bir dil yaratmaya çalışanları anlamak adına da olsa bir şans vermenizi öneririm. İyi seyirler.

GERÇEK BİR GÖÇEBE GİBİ OYNAMAK
“Asıl oyunculuk oynanamakla başlar” derler ya, Fern’e hayat veren Frances McDormand tam bir örnek sunmuş. Sanki yaşadığı göçebe hayatından sinemacı arkadaşlara bir koşu destek vermek için ayrılmış da kamera önüne geçmiş gibi bir başrol. Bu arada filmdeki diğer oyuncuların gerçekten göçebe hayatı yaşayanlar olduğunu belirtmekte yarar var, onlar yaşadıkları hayatı sunmuşlar gerçekten.


‘MÜZİĞİ ÇEKMEYEN FİLM, FİLM DEĞİLDİR’ DİYENLERE
Film kadar, filmin müziklerine de önem verenlere; asıl sözünü etmek istediğim mevzulardan biri de bu. Filme özel hazırlanmış Ludovico Einaudi imzalı filmin müzikleri, filmi bitirdikten sonra dinlemekten kopamayacağınız türden. Filmi filmden daha iyi anlatıyor deyip azıcık subjektif ve iddialı bir yorum yapacağım burada izninizle. Devam eden günlerde sadece soundtrack albümünü dinledim. Lütfen dinleyin. Çok etkileyici.

KÜNYE

Film: Nomadland

Yönetmen: Chloe Zhao

Oyuncular: Frances McDormand, Peter Spears

Müzik: Ludovico Einaudi

Süre: 1 saat 48 dk

İlgili haberler
Başka bir gezegende yaşanmış gibi

Yazar, Müzisyen, Tiyatrocu Hilal Nesin, ND Web Yayıncılık tarafından yayımlanan fuhşa sürüklenen kad...

Rosetta: Bir genç kadının gözünden işsizlik…

Rosetta özelinde anlatılan bu yaşam mücadelesi, bugün pandemi ve krizin kıskacında geleceğinden kayg...

Şiddet, taciz, ayrımcılık, tecavüz… Gerçek mi fil...

25 Kasım öncesinde; şiddeti, tacizi, tecavüzü, ayrımcılığı, adaletsizliği konuşmamız gerektiğini hat...