Gerçeklerin arasından haykıran Cinli Dirmit’in hikayesi: Durur muyum, durmadım!
Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit oyunu, romanın okuyucuyu çektiği gibi çekiyor izleyiciyi içine. Kahkahası da hüznü de bol. Herkes izlesin, herkes alkışlasın istiyor insan...

Bir masalcının etrafında toplanırmış ya eskiden köylerde ahali ya da evlerde yaşlılar çevrelerine toplayıp çocukları büyülü masallar anlatırmış. Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm romanını okuduğumda işte aynı öyle hissetmiştim, masalın içindeymişim gibi... Büyülü, cinli, perili ama gerçeği de içinde barındıran bir masal.

Latife Tekin’in, otobiyografisinden yola çıkarak yazdığı Sevgili Arsız Ölüm, romanın kahramanlarından Dirmit’e hayat veren Nezaket Erden’in izleyiciyi içine çeken anlatısı ile tiyatro sahnesinde şimdi.

Aktaş ailesinin köy ve kent yaşamı kitapta iki bölümle anlatılırken, oyun ailenin şehir yaşamı ile başlar ve her şeyi Dirmit kız anlatır bize. Doğduğu gün lanetli ilan edilen, ailenin başına bin türlü dert getireceği söylenen, köyde her türlü müsibetten sorumlu tutulan, köylülerin cinli diye kapısından kovaladığı Dirmit, tüm bunlarla baş edebilmek için kurduğu hayal dünyasında, yaşadığımız dünyanın gerçekleriyle yüzleştirir bizi.

Hiçbir yere sığmayan, en yakın arkadaşı babası Huvat’ın şehirden getirdiği tulumba olan Dirmit, ailenin de köyün de okuyan tek kızıdır bir yandan. Anasının “İçinde kurt çıkar” korkutmalarına rağmen toprak yiyen, toprak bulamazsa duvarlardan dökülen sıvaları yiyen Dirmit, şehre gelince ‘Küpeli’ adını taktığı bitkinin toprağını yemeye başlar. Şehirde hep köyünden bir şeyler arar Dirmit, büyük bir özlem duyar köyüne. Ah bir gidebilse...


MASALCI DİRMİT

Oyun Dirmit’in yere yatmış halde, uyku vermesi için Allah’a yalvardığı sahne başlar. Dirmit bir türlü uyuyamayınca hayalleri devreye girer. Küpeli’yle birlikte bir geceliğine köye giderler. Evlerinin bahçesinde en yakın arkadaşı, sırdaşı tulumbayı bulur ve konuşturur masalcılığını Dirmit kız.

Azrail’in hep peşinde olduğu, batıl inançlı anası Atiye, Dirmit’in her tutkusunu “cinlere düşmesine” yorar. Babası Huvat, şehre geldikten sonra iş bulamayınca kafasını “yeşil kitap”tan kaldırmaz olur. Köyden gelince karısı Zekiye’yi beğenmeyen ağabey Halit, kolunun altına aldığı T cetveli ile “Mühendis olacağım” diye tutturur ama hiçbir baltaya sap olamaz. Ağabeyi Seyit’in gözleri kaynaktan rahatsızlanır, hastalanıp yatağa düşer, kalkınca mayfa olup kardeşleriyle birlikte açacağı şirketin hayallerini kurar. Gönül derdinin dermanını bekleyen ablası Nuğber cam önlerinde sabahlar. Kardeşi Mahmut okula verilir kaçar, terziye verilir kaçar, perdeciye verilir kaçar, en sonunda Billy Kit olur. Ama eve ekmek getiren de Mahmut olur. Anası kocasının ve oğullarının iş bulması, Dirmit’in peşini cinlerin bırakması, Nuğber’in hayırlı bir kısmet bulması için hep dua eder.
Dirmit bir gecede anlatır tulumbaya şehirdeki hayatlarını.


SORGULATAN DİRMİT

Ne tutkusu olduysa cinlere yoran anası, ona ders vermek için babalarıyla yarışan ağabeyleri ne inadını kırabilirler Dirmit’in ne de direngenliğini. Radyo merakı radyoyu kırdırır, voleybol oynamak istemesi topu kestirir, arkadaşıyla görüşmesi, dans etmesi yasaklanır... Durur mu, tabii ki durmaz! Yasaklara boyun eğmez hiç. Hep yeni bir yol bulur tutunacak.
Köyden kente gelen bir ailenin her bir bireyinin var olma hikayesidir aslında sahnede izlediğimiz. Kitapta her bireyden anlatılan hikaye, oyunda Dirmit kızın ağzından dökülür. Aileyi de sorgulatır Dirmit, toplumsal cinsiyet rollerini de... Ağız dolusu kahkahalar atarken birden hüzünlenmemizi de sağlar.


YÜREĞİNİZ DÜŞMESİN DİYE

Her aile bireyini en karakteristik özellikleriyle izleyiciye anlatan Dirmit’e hayat veren Nezaket Erden, romanın en güzel yanlarından biri olan Alacüvek köyünün yerel ağzının izlerini de çok güzel taşıyor oyuna. Sahnede çizgili pijaması, Küpeli ve ışık ile harikalar yaratıyor. İzleyiciyi oyunun içine çekiyor, tüm dayatmalara karşı Dirmit’le birlikte mücadele veriyorsunuz adeta. Dirmit’in “düşmesin diye” tuttuğu yüreğini birlikte tutuyor gibi sanki...

Gerçeküstü ögeler barındıran romanı tiyatro sahnesine aktaran Nezaket Erden ve Hakan Emre Ünal büyük bir alkışı hak ediyor. Latife Tekin’in bu aslında “çok kalabalık” romanını sahneye uyarlamak elbette kolay olmamıştır. Ama ortaya çıkan performans buna değdiğini gözler önüne seriyor. Tek perdelik, 90 dakikalık oyun boyunca Dirmit, gözünü kırpmasına izin vermiyor izleyicinin.

Nezaket Erden’in Kadir Has Üniversitesi Film ve Drama Yüksek Lisans bitirme tezi de olan Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit, ruhumuzda da hafızalarımızda da muhteşem bir lezzet bırakıyor. Oyundan çıkarken, herkes bu oyuna gelsin, herkes bu oyunu izlesin ve herkes alkışlasın istiyor insan. Latife Tekin’in romanını okuyanlar hele hiç kaçırmasın diyoruz.

İlgili haberler
GÜNÜN KİTABI: Sevgili Arsız Ölüm

Kendilerine öğretilen sıkışmışlığın, çevresini saran cehaletin de dili aynı zamanda. Soluksuz, hızlı...

Tiyatronun izinde

Oyun Yazarı Şenay Tanrıvermiş ile Yönetmen ve Oyuncu Hülya Karakaş konuğumuz.

Tiyatrodan 1 Mayıs’a bu ‘birliktelik’ bizim!

Antalya Ekmek ve Gül Grubundan kadınlar yazdıkları mektuplarla Ekmek ve Gül’e güç kattı. Bir araya g...