Bir Kitap: Portakal Kız
Jostein Gaardner’in Portakal Kız eseriyle yolculuğumuz varoluşu, yaşamın anlamını sorgulamaya, kısacık da olsa yaşadım diyebilmenin güzelliğini fark etmeye doğru olacak.

Gelin bir anlık tüm toplumsal ve bireysel sorunlardan, sıkıntılardan, çıkmazlardan uzaklaşalım; bir köşeye çekilip kendimize şu soruyu soralım: “Eğer sana seçme şansı verilseydi, kısacık hayatın ardından öleceğini bile bile yine de yaşamayı kabul eder miydin?”

Yani yaşamın ömrünün ortalarında bitecek, çocuğunun büyüdüğünü göremeyeceksin, sevdiğin insanın geleceğinde de sen olmayacaksın. Hatta çok merak ettiğin memleket meselelerindeki değişimi, dönüşümü de bilemeyeceksin. Hayallerini süsleyen o günde gökyüzüne fırlatılan gökkuşağı renginde uçurtmaların coşkusunu yaşamayacaksın; beklenen bayramda köprü başında dans edemeyecek, çocukların motorları maviliklere sürüşünü de izleyemeyeceksin. Yine de yaşamak ister miydin? Yanıtı “evet” olup türkü ve meşalelerle giden canlara saygılarla…

YAŞAMI SORGULAMA YOLCULUĞU

Jostein Gaardner’in Portakal Kız eseriyle yolculuğumuz varoluşu, yaşamın anlamını sorgulamaya, kısacık da olsa yaşadım diyebilmenin güzelliğini fark etmeye, yaşamı anlamlandıran olay ve olguları yeniden gözden geçirmeye doğru olacak. Bu kitap yolculuğunda yol arkadaşımız Georg.

O daha dört yaşındayken babasını kaybeder. On bir yıl sonra babasından aldığı veda mektubuyla babasıyla geçmişine, kendisi açısından geleceğe yolculuğa çıkar. Uzun yıllardır yaşamında olmayan babasının özünde kendisinden hiç ayrılmadığını, bugünü ve geleceğini gördüğünü anlar. O da çocukluk anılarındaki silik yüzünü ayırt edemediği babayı, onun değerlerini, aşkını, yaşam felsefesini kendi yaşamıyla birleştirerek geleceğe doğru yolculuğa çıkar. Kaybettikten uzun yıllar sonra sevdiğin birinden bir haber almak, onun senin bugününü önceden düşündüğünü, onun sadece senin geçmişine değil, bugününe de dokunmak istediğini öğrenmek…

Jostein Gaardner’in Portakal Kız eseri tatilde, gezide, yolculuk anında bir çırpıda tüketilen çerez gibi bir kitap. Akıcı, sürükleyici ve okuması kolay. Her ne kadar gençlere yönelik yazılmış olsa da her yaşın rahatlıkla okuyabileceği, anlayabileceği bir eser. Yazar yaşam anlamlandırmaya muhtaçtır der, okuyucuya bugün insanı uğraştıran küçük problemlerin özünde ne kadar değersiz olduğunu göstermek ister.

BUKREK’TEN Not:
12 Eylül faşizmi tarafından bundan 43 yıl önce yaşamın baharında, daha 17’sinde yaşı büyütülerek tam da bugün ölüme gönderilen Erdal Eren’e de bin selam olsun…

Fotoğraf: Kitap kapağı

İlgili haberler
Bir Kitap: Bir Alman'ın Hikayesi

'Anayasaya bağlıyız dediler, kutsal kitap üzerine yemin ettiler. Sonrasında o da neymiş dediler. Vat...

Bir kitap: Uyanış

Kendisine biçilen rolü üstlenmek istemeyen, kendinin ne olduğunu sorgulayan kadınlar için Uyanış...

Bir Kitap: Koş Melos!

Bizim coğrafyada doğup, büyüyen, yaşayan çoğu insan bir yanıyla bu hikayeden haberdar. Japon yazar O...