İki hafta önce pazar günü ormanlık bir alanda cesedi bulunan Freudenbergli 12 yaşındaki Luise‘nin aynı yaşlardaki iki kız tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü ortaya çıktı.
Luise bıçak yaraları ve buna bağlı kan kaybı sonucu hayatını kaybetmişti. Otopsi, müfettişlerin bu varsayımını doğruladı.
Suçu Luise’nin tanıdık çevresinden 12 ve 13 yaşlarındaki iki kızın işlendiğinden şüphelenilmekteydi. Çocuklar ebeveynleri ve psikolojik danışmanlar eşliğinde tekrar sorgulandı ve suçu kabul ettiler.
Olayın önemli bir sonucu Alman ceza adalet sistemi hakkında da soru işaretleri yaratması oldu. Zira Almanya’da 14 yaşına kadar olan çocuklar cezai ehliyete sahip sayılmıyor. Bu nedenle, iki kız hapse girmeyecek, ancak eğitimleri Gençlik Dairesi tarafından üstlenilecek. Gençlik Dairesi, ebeveynlere çocukların yetiştirilmesinde yardımcı gönderebilir, bireysel sosyo-pedagojik bakım organize edebilir ve hatta bir eve ya da koruyucu bir aileye yerleştirebilir.
Çocukların birini öldürmelerine rağmen hapse girmeyecek olmaları cezai sorumluluğun ne zaman başlaması gerektiği konusunda tartışmalara neden oldu. Yasalar ne diyor? Çocuk ve ergen suçlulara ne olur?
İsterseniz genel bir bakış atalım: Başkalarına işkence eden, öldüren ya da tecavüz eden çocuklar gündemde. Çünkü yasalara göre 14 yaşından küçükler Almanya'da suçlu sayılmıyor ve dolayısıyla cezai yaptırıma tabi tutulamıyor. Freudenberg'deki cinayeti iki çocuğun işlediğinin ortaya çıkmasının ardından, bazıları cezai sorumluluk yaşının düşürülmesini yeniden talep etmeye başladı. Ancak bu bir çözüm olabilir mi? Şu anda Almanya'da suç işleyen çocuklar gerçekten de hiçbir sonuçla karşılaşmadan kurtulabiliyor mu? Cezai sorumluluk yaşına ulaşmış genç suçlulara ne oluyor?
14 YAŞIN ALTINDAKİ SUÇLULAR
Almanya'da, Ceza Kanunu'nun 19. maddesine göre 14 yaşını doldurmamış kişiler otomatik olarak suçlu sayılmamakta. Ancak ceza hukuku önlemlerinden hariç tutulmaları, 14 yaşın altındaki suçluların hiçbir sonuçtan korkmak zorunda olmadıkları anlamına gelmez.
14 yaşından küçükler medeni hukuk kapsamında sorumlu tutulabilir ve eylemleri nedeniyle verdikleri acı, ıstırap veya zararlar için tazminat ödemek zorunda kalabilirler. Bunun nedeni, kişiler arasındaki hukuki ilişkileri düzenleyen medeni hukukta yaş sınırlarının farklı şekilde kademelendirilmiş olmasıdır. Yedi yaşından itibaren bir çocuk, kendisinin neden olduğu zarardan sorumlu olabilir. Yani, suç işlediği sırada zararlı bir şekilde hareket ettiğini anlayabiliyorsa sorumludur. Çocuğun kendisi sorumlu tutulamıyorsa, ebeveynler sorumlu tutulabilir. Gözetim görevlerini ihlal etmişlerse sorumludurlar. Örneğin Freudenberg'deki cinayette bu, öldürülen çocuğun ailesinin terapi masraflarını ödemeleri gerektiği anlamına gelebilir.
Buna ek olarak, çocuk ve genç bakımı çerçevesinde gençlik dairesinin gözetimi altında yetiştirme tedbirleri ve yardımları talep edilebilir. Belirli koşullar altında, ebeveynlerin suç işleyen çocuğun velayetinden mahrum bırakılması ve çocuğun koruyucu bir aileye veya bir eve yerleştirilmesi de mümkündür. Bir uzmanın zihinsel bir bozukluk olduğunu tespit etmesi halinde, hakim ciddi vakalarda bir çocuk ve gençlik psikiyatri koğuşuna yerleştirme kararı verebilir.
VASİLİK GENÇLİK DAİRELERİNE
Bu, mahkeme kararıyla özgürlükten yoksun bırakma anlamına gelse de, burada amaç cezalandırma değil, suçlu küçüğün terapisidir. Yasama organı, 14 yaşından büyük gençlerin, ceza hukuku kapsamında sorumluluk üstlenmelerini gerektirecek ölçüde eylemlerinin sonuçlarına ilişkin genel bir bakış açısına sahip olduklarını kabul etmektedir- ancak bu genel ceza hukuku kapsamında değil, daha hafif olan çocuk ceza hukuku kapsamındadır. Eğitim hedefi ön planda kalmaya devam etmektedir. Bu bağlamda hapis cezası da mümkün olmakla birlikte, yetişkinlere göre çok daha az ağırdır.
Buna ek olarak veya bunun yerine, kamu hizmeti ve güvenlik önlemleri gibi eğitim önlemleri de alınabilir: örneğin ciddi cinsel suçlar söz konusu olduğunda, önleyici gözaltı. Çocuk ceza hukuku 17 yaşına kadar olan kişilere uygulanır, şüphe durumunda 21 yaşına kadar da uygulanabilir. Cezai sorumluluk yaşına ulaşmış çocuklar için medeni mahkûmiyet, çocuk ve gençlerin bakımına ilişkin tedbirler elbette hala mevcuttur.
CEZAİ SORUMLULUK YAŞI NASIL BELİRLENİYOR?
14 yaş sınırı tam olarak bilimsel olarak gerekçelendirilmemiştir, ancak yasama organı tarafından yasal bir politika belirlenmiştir. Diğer ülkelerde çocuklar ve ergenler daha erken (Büyük Britanya'da on yaşında) ya da daha geç (Portekiz'de 16 yaşında) suç işleme ehliyetine sahip kabul edilmektedir. Birleşmiş Milletler, asgari cezai sorumluluk yaşının 12 yaşın altına düşürülmemesini tavsiye etmektedir.
Şu anda cezai sorumluluk yaşının düşürülmesi çağrısında bulunanlar bazı hususları akıllarında tutmalıdır: bu sınır gerçekte nerede olursa olsun, her zaman halkın bir kısmının adil bulmadığı sonuçlara yol açan vakalar olacaktır. Dahası, suçların sayısını azaltmak için daha fazla ceza vermenin uygun olup olmadığı ve gençleri "kilit altında tutmanın" suçlulara mı yoksa topluma mı fayda sağladığı tartışmalıdır.
Psikologlar 14 yaşın altındaki çocukların akla durgunluk verecek şekilde 30 bıçak darbesiyle cinayet işlemesinin değişik nedenleri olabileceği düşüncesindeler. Örneğin çocuk, aile içinde sorunların ancak şiddetle çözülebileceği deneyimini elde etmiş olabilir. Baba eşini, anne çocuklarını, kardeşler birbirini döverek sorunu geçici de olsa ortadan kaldırmış olabilirler. Ya da şiddet içeren bilgisayar oyunları kontrolsüz oynanmaktadır. Bu oyunlarda çocuklar şiddetin sıradan bir şey olduğu duygusuna sahip olarak gerçek hayatta da uygulanabileceği sonucuna varmaktadırlar. Okullarda reel veya internetteki dijital mobbing de sözlü -yazılı şiddet yetmeyince kaba kuvvetin devreye girmesine yol açabilir. Sonuçta sistem şiddet üretmekte, şiddet günlük yaşamın vazgeçilmez parçası haline gelmekte. Sorunlar orman yasalarına göre güçlü olanın kazanmasıyla çözülmekte ve bu artık çocuklar için de normal hale gelmekte... Öyleyse ya birilerinin istediği gibi sonuçla, bataklıktaki sineklerle uğraşacak ve cezalandırma yaşını düşürerek sorunu çözmüş gibi yapacaksınız ya da bataklığı kurutup sadece çocukları değil yetişkinleri de şiddet sarmalından kurtaracaksınız.
BİLGISAYAR BAĞIMLISI ÇOCUKLARIN SAYISI ARTIYOR
Almanya'da giderek daha fazla sayıda çocuk ve genç, zamanlarını bağımlılık derecesine varacak şekilde bilgisayar başında geçiriyor. Bir araştırmaya göre, yaklaşık 680 bin genç bilgisayar oyunları ve sosyal medya bağımlısı. Sağlık sigortası şirketi DAK ve Hamburg-Eppendorf Üniversitesi Tıp Merkezi tarafından salı günü sunulan ortak bir araştırmaya göre, korona pandemisi sırasında bu sayı iki kattan fazla arttı.
Araştırmanın sonucuna göre sosyal medyada bağımlılık yaratan davranışlar sergileyen küçüklerin oranı 2019'dan bu yana yüzde 3,2'den yüzde 6,7'ye yükseldi. Bilgisayar oyunlarının kullanımında ise bu oran o dönemde yüzde 2,7 iken geçen yıl yüzde 6,3'e yükseldi. DAK yöneticisi Andreas Storm'a göre sonuçlar "endişe verici". Storm, "Şimdi hızlı bir şekilde harekete geçilmezse, giderek daha fazla çocuk ve genç medya bağımlılığına kayacak ve olumsuz eğilim artık durdurulamayacak" diyor.
Fotoğraf: Unsplash
İlgili haberler
Almanya’da 7 kadın örgütünden destek: Kız Kardeşli...
İskenderun’da kadın ve çocuklar için kurduğumuz çadırların AFAD tarafından kaldırılması ve çalışmala...
Mahsa Amini Newroz'da mezarı başında anıldı: ‘Müca...
Dün akşamdan itibaren yeni yıla giren İran halkı farklı illerde Noruz ateşi yakarak hükümet karşıtı...
DİDF: Kız kardeşlik köprüsü engellenemez!
Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu yaptığı açıklamayla, İskenderun’daki Mustafa Kemal çadır alan...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.