MEKTUP

Yoksulluğa ve yoksunluğa karşı şimdi değilse ne zaman?

Bu 1 Mayıs’ta yaşanan bu yoksulluk ve bu yoksulluğun getirdiği ev içi gerginlikler son bulsun diye alanda olmalıyız diye düşünüyorum. Şimdi değilse ne zaman?

Kadınların öldürülmesine 'aldatma' bahanesine izin vermeyin!

Eşi tarafından bıçaklanıp ölümden dönen Dilek Hemşire, Kibar Özten'i katleden Ozan Ali Özten'in yargılandığı davaya dair izlenimlerini Ekmek ve Gül'e yazdı.

Buradayım, hayattayım, adalet mücadelesine devam ediyorum

Fethiye'de 8 kişinin toplu tecavüzüne maruz kalan ve kadınların dayanışmasıyla adalet mücadelesi veren kadın, Anayasa Mahkemesi kararının ardından Ekmek ve Gül aracılığıyla kadınlara mesaj gönderdi.

Bir iş arama deneyimi: İş görüşmelerinde özel hayat soruları, iş arayana kölelik koşulları

Yaklaşık 6 aydır işsizim. Sayısız iş başvurusunda bulundum, kimse asgari ücret vermiyor sigorta yapmıyor, veren firmalar da yaş sınırlaması koyuyor. Peki biz nasıl yaşayacağız, nasıl geçineceğiz?

Kader’in, Kaderlerin öldürüldüğü sokaklarda yaşamak daha zor şimdi

Balkonumdan baktığımda gördüğüm metrobüs durağı artık daha farklı görünüyordu, yüzlerce kez çıkıp indiğim merdivenler artık kanlar içindeydi. Bir daha nasıl geçecektim oradan üzülmeden, korkmadan…

Şeffaf, demokratik, mücadeleci sendikaları biz yaratacağız

Yılgınlığa düşmüş arkadaşlarıma seslenmek istiyorum; yeter ki biz birbirimize ve taleplerimize sahip çıkalım!

İşverenle ahbap çavuş olan sendika ne işimize yarar?

Seyhan Belediyesinde Genel-İş’te örgütlü bir kadın işçi, sendika ve belediye yönetiminin işçinin harekete geçmesinin nasıl önüne geçtiğini anlatıyor.

Türk Metal’de örgütlü her işçi Xioami işçilerine destek olmalı

Eğer örgütlü olunan bir sendika varsa işçinin yanında durmalı. Eğer durmuyorsa da sizin de bizim de bugün ki mücadelemiz hem sendika bürokrasisine hem de patrona karşı olmak zorunda.

Dert üstüne derdi, el üstüne elle çözeriz

Arkadaşlarla oturup bir çay bile içememek, ped ihtiyacını bile karşılayamamak, okulda ve kentte sürekli tedirgin dolaşmak… Genç kadınlar böyle bir hayata mahkûm mu? Cevap bu buluşmada…

Boş kalmasın torbalar, aş olsun mutfakta…

Bu ramazanda ne bereket var sofralarda ne umut var insanlarda. Neyin bayramı olacak bu ayın sonunda bilemiyoruz.

İnsanca yaşamak için tüm mücadelemiz

Narlıdere-Balçova Ekmek ve Gül Dayanışma Gruplarının çağrısına kulak veren ve 25 Kasım, 8 Mart çalışmaları içinde yer alan bir eğitim emekçisi bu birlikteliğin onu nasıl güçlendirdiğini anlatıyor.

Sessizlik karanlığı büyütmesin

Anlayışlı, sevgiden beslenen bir evlat yetiştirecekti, sonucu öğrendikten sonra canı pahasına direneceğine and içti. Ayşe kendi değişmezse hiçbir kuralı değiştiremeyeceğini fark etti.

Sendikaları erkek egemen anlayışa bırakamayız

800 kadını bir yerde toplamak gibi bir gücümüz var ama bir araya geldiğimizde kadın mücadelesinden bahseden sadece Fransız bir misafir oluyor, onu da biz tercümeden kaza bela anlamaya çalışıyoruz

Memnun olmadığımız çalışma koşulları örgütlenirsek değişir

‘Sendika, anayasal hakkımız. 21 yaşında bir kadın olarak sendikayla birlikte öz güvenim daha da arttı. Arkadaşlarımı da bu çatı altında, sendikalaşmaya davet ediyorum.’

Hozatlı kadınların kalabalık yalnızlığı

Bir araya gelmedikçe, eve kapandıkça, geçim derdi ve işsizlik derken kendini dört duvara hapsediyor. Bu toplantı hem bize hem de katılan kadınlara umut oldu diyebilirim.

Ev mi geçindireyim, devlete para mı ödeyeyim?

Adana’dan Gülay, pandemiyle birlikte büyüyen borç yığınını ve küçük esnaf olarak ayakta kalma çabasını anlatıyor.

Erkekler ne de kolay mağdur(!) oluyor!

Yoksulluğa ve işsizliğe karşı mücadele etmeden nafaka hakkına sahip çıkılması mümkün mü?

Bir market işçisinin günlük rutini: Korku, baskı, yoğun, çalışma

Market işçisi bir kadın; hastalığını belgelediği için kurnazlıkla suçlanmış, izin günü hakkını istediği için mobbinge uğramış ve tazminatına patron konmasın diye sürekli tetikte…

Boşanırken çalışmak da suç oldu!

Kendime ve çocuklarıma bakmak için çalışmak zorunda olduğum için suçlandım. Çocuklarımın velayeti eski kocama verildi. Bir de üstüne nafaka ödüyorum!

Edilecek şükür mükür kalmadı!

Kendi halimize, alım gücümüzün yerlerde sürünmesine mi üzülelim, küçük esnafın gözümüzün önünde yok olup gitmesine mi, bilemedim. Demek ki bir şeyleri hep beraber değiştirmenin zamanı gelmiş…