Ekmek ve Gül’ün başlattığı 1 öğün ücretsiz sağlıklı yemek kampanyası kısa zamanda çığ gibi büyüdü. Ülkenin dört bir yanından veliler öyle ses yükselttiler ki MEB buna daha fazla kayıtsız kalamadı. 2022-2023 eğitim öğretim yılının ikinci yarısında tüm anaokullarında bir öğün yemek verilmeye başlandı. Dahası pilot okullar seçilerek uygulamaya geçildi. Veliler bu uygulamanın tüm öğretim kurumlarına yayılmasını beklerken gerekçesiz bir şekilde bu uygulama sonlandırıldı. Bu da yetmezmiş gibi şimdi de Sağlık Bakanlığı 2024-2028 Eylem Planı’na okul yemeği programını dahil etmedi.

Daha önceki dönemde gerçekleştirilmesi tasarlanan, çocuklarda kronik açlığı önlemek için Sağlık Bakanlığının stratejik planında yer alan uygulamanın, bir türlü faaliyete geçmemesinden ve kaldırılmasından anladığımız o ki çocukların açlığı sorun olmaktan çıktı onların gözünde...

Üstelik, aynı tavrı devam ettirip 2024-2028 Eylem Planı’na çocukların okul yemeğini dahil etmeyen bir bakanlık daha var: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. Aileden, kadından, çocuktan yana tavır sergilemesi gereken bakanlığımız, çocukların açlığına göz mü yumacak?

SADAKA DEĞİL HAK!

Peki bir veli olarak, öncesinde bir vatandaş olarak soruyorum. Çocuklarda kronikleşen açlığa Sağlık Bakanlığı da anlaşılan göz yumuyor da bizler nasıl göz yumacağız? Biz vatandaşlar, veliler, öğretmenler, STK’lar, dernekler... Aslında, yüreğinde vicdanı olan herkes... Göz yumabilecek miyiz? Asla! Bitmedi, bitmeyecek. Mücadelemiz, “zafer bizimdir” diyene kadar sürecek.

Bizler, Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği olarak, çocuklarımızın açlığa mahkum edilmemesi için elimizden gelen mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Çünkü, biliyoruz ki sağlıklı toplumlar, ancak sağlıklı çocuklarla mümkündür. Hangi ülke çocukların en temel hakkını elinden alır?! Üstelik bu ülkenin sağlığından sorumlu bir bakanlık...

Bu kararı kabul etmiyoruz. Her çocuğun sağlıklı beslenmesi en doğal hakkıdır. Boş mide, boş beyne işarettir. Çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel sağlığını daha fazla bozmalarına izin vermeyeceğiz. Her gün, bugün ne koysam çocuğumun beslenmesine diye düşünmekten yorulduk. Beslenme listelerini veliler zaten uygulayamıyor. Sürekli hamur işi yemekten çocuklar obezitenin pençesine düşüyor. Aileler, çocuklarını lokantaların önünden geçiremiyor. Hayat pahalılığı günden güne artıyor. Ete, süte ulaşmak hayal oldu bizler için.

Bari devlet, çocuklarımıza günde bir öğün sağlıklı yemek imkanı sunsun. Bu, bizlerin en doğal hakkıdır. Kaldı ki, istenilen sadaka değil, vatandaşın vergisi vatandaşın çocukları için harcanmayacak da ne için harcanacak? MEB kaynağını doğru yere harcasın, Sağlık Bakanlığı önce ülkesinin çocuklarının kronik açlığıyla mücadele etsin, çocukların beslenmesi doldurulsun...

Fotoğraf: Ekmek ve Gül