Geçtiğimiz günlerde Capital dergisi kadın dostu olan firmaları seçmiş. Listenin başında bulunan firmalardan birisi ise Gratis. Kadın dostu olmak dediğimizde aklımıza kadınların koşullarını iyileştirmek, onlara iyi bir çalışma ortamı hazırlamak gibi şeyler geliyor aslında. Ancak Capital dergisinin ölçütü kaç tane kadın işçinin çalıştığı olmuş. Evet Gratis’te yüzlerce kadın çalışıyor, doğrudur. Ancak soralım bakalım o kadın işçilere Gratis gerçekten kadın dostu mudur?

Ben eski bir Gratis işçisi olarak söyleyebilirim ki kesinlikle değildir. Girip çıkarken arandığımız, acaba bir şeyi çalmışlar mıdır diye bakan gözlere karşı her gün onurumuzun kırıldığı, tuvalete gitmek için dahi kağıt imzalamamızın gerektiği bir yerdir Gratis. Bu kadar çok kadın çalışanın olduğu bir yerde özel günlerimizde bile kağıt imzalayarak tuvalete gittiğimizde Gratis’in kadın dostu olduğu hiç aklımıza gelmemişti. İçeride 8 saat boyunca hızlı bir tempo ile çalışılır, en ufak boşlukta, soluklanmada, amirlerimiz hemen başımıza üşüşürler.

Ben oradayken başlayan bir uygulama ise Performans uygulamasıydı. Daha yüksek performansa daha yüksek para diyerek daha hızlı koşmamız isteniyordu. Yanımızda ki arkadaşımızı ezip geçmemiz, herkesten daha iyi sayılar çıkarıp birinci olmamız gerekiyordu. Performans sistemi tam da istedikleri gibi birçok insanı birbirine düşürdü. İçeride bazı bölümlerde kadınlar birbirlerine düşman olmaya başladı.

Şimdi kadınları, işçileri birbirine düşüren Gratis kadın dostu mu oluyor? Bence kesinlikle kadın dostu değildir. Evet baktığımızda maaşları piyasaya göre biraz daha iyi olabilir, diğer yerlere nazaran günde 3 molası olabilir. Ancak bunların hiçbiri Gratis’in işçilere verdiği imkanlar değil, işçilerin mücadele ederek elde ettiği kazanımlardır.

Bugün de çalışan arkadaşlarım aynı şeylerden hala şikayetçi, ancak aldıkları maaşı yeterli buluyorlar. Verilen maaş bize sunulan bir lütuf değildir. Alın terimizin yetersiz karşılığıdır aslında. Bu yüzden kadın dostu deseler de kendilerine eşitsizce çalıştığımız fabrikalarda mücadeleyi elden bırakmamalıyız.