Türkiye'nin dört bir yanından kadınlar: 'Narin'in ölümünün hesabını soracağız'
Türkiye'nin dört bir yanında kadınlar, Narin'in ölümünün sorumlularının bulunması ve cezalandırılması; çocuklara ve kadınlara yönelik şiddetin son bulması için buluştu.
ORDU

Diyarbakır’ın Tavşantepe Köyünde 21 Ağustos tarihinde Kuran kursuna gidiyorum diyerek evden çıkıp bir daha geri dönmeyen 8 yaşındaki Narin'in cansız bedeninin bulunmasıyla birlikte birçok ilde gösteriler gerçekleşiyor. Ordu Kadın Platformu 19 Eylül Ortaokulu'ndan buluşarak Sırrıpaşa Caddesi'nden Köprübaşı Ceren Özdemir Meydanı'nda yürüyüş yaptı. Orada basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamayı okuyan Ordu Kadın Platformu Donem Sözcüsü Nilgün Yılmaz, Türkiye'de son yıllarda artan çocuk ve kadın cinayetlerine dikkat çekerek "Narin gibi nice çocuğumuz, bu ülkenin karanlık yüzü olan şiddetin kurbanı oldu. Onları hatırlamadan, bu mücadeleyi sürdüremeyiz" dedi. Artan şiddete karşı susmayacaklarını dile getiren Yılmaz, Narin'in katledilmesinin ardında tek bir fail olmadığına, yıllardır sürdürülen dinci, gerici politikaların bu cinayetin bir parçası olduğunu vurgulayarak "Narin'i katleden, bu gerici zihniyetin yarattığı baskı ortamıdır" dedi.

İktidarın son süreçte yürüttüğü "aile" merkezli politikalara dikkat çeken Yılmaz, "Aileyi bir arada tutmanın yolu, bireylerinin özgürlüğüne ve güvenliğine sahip çıkmaktan geçer. Kadınları ve çocukları korumayan bir aile yapısı kutsal olamaz!" dedi. Yılmaz sürecin takipçisi olacaklarını dile getirirken "Adaletin yerini bulduğu, kadının ve çocuğun korunmasının öncelik olduğu bir Türkiye için buradayız. Yaşamak ve yaşatmak bizim hakkımız! Şiddete karşı susmuyoruz, susmayacağız!" dedi.

GAZİANTEP

Gaziantep Demokratik Kadın Platformunun çağrısıyla kadınlar Balıklı meydanında açıklama düzenlendi. Gaziantep Demokratik Kadın Platformu adına söz alan Gülfidan Özpolat, "Cezasızlık politikaları nedeniyle çocuk ve kadın mezarlığına dönen ülkemizde bir kız çocuğunu daha kötülüklerden ve ölümden koruyamadık. Yine isyanımızla ve yasımızla karşınızdayız" dedi. İçişleri Bakanlığının 2019 verilerine göre Türkiye’de yılda ortalama 10 bin çocuğun kaybolduğu ifade edilen açıklamada "İstanbul Sözleşmesi ile birlikte imzalanan, ‘Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Lanzarote Sözleşmesi’ninetkin şekilde uygulanmasını, ayrıca İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden imzacı olunarak gereğinin yerine getirilmesini talep ediyoruz" denildi. Özpolat depremde kaybolan çocukları akıbetine dair; kaybolan binlerce çocuğa ne olduğuna dair şeffaf bir bilgi edinene ve şiddete uğrayan, katledilen kadın ve çocukların failleri gerekli cezaları alana kadar mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizdi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

ELAZIĞ

Kadınlar, Elazığ Kadın Platformu'nun çağrısıyla Hozat garajında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Elazığ Kadın Platformu adına okuyan Dilan Gültekin "Bu ülkede kötülük bir çocuğu öldürüp çuvala koyacak düzeye ulaştı" Dedi. Gültekin "Devlet, aile kutsaldır dedikçe kadınlar ölüyor, devlet aileyi korudukça çocuklar ölüyor" diyerek sözlerine devam etti. Açıklamada " Narin'in ölümüne dair her süreci takip edeceğiz, gizlenen saklanan bir şey kalmamasını sağlayacağız" denildi. Narin Güran için bir araya gelen kitle sık sık "Narin için adalet" sloganları attı. 

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

KAYSERİ

Kayseri Kadın Platformu, Diyarbakır’da katledilen Narin Güran için basın açıklaması gerçekleştirdi. “Çocuklarımızın geleceğini size teslim etmeyeceğiz” diyerek öfkesini dile getiren kadınlar, Narin için adalet istedi. Kayseri Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Av. Eylem Sarıoğlu, “Üzgünüz, öfkeliyiz ama Narin için susmuyoruz, Narin için gerçek adalet istiyoruz. Yeni Narin’ler olmasın diye buradan haykırıyoruz: tüm sorumluların, katillerin peşini bırakmayacağız” dedi.

Narin’in 19 günlük kayıp sürecinde ve öncesinde başına neler geldiğinin bütün yönleriyle açığa çıkarılması gerektiğine değinen Sarıoğlu, “Bizlere televizyonlarda, gazetelerde boy boy 'Narin’e çok yaklaştık', 'şöyle oldu, böyle oldu' diye bir sürü savsata izlettirildi. Oysa Narin’in cansız bedeni 19 gün sonra evine yakın bir derede bulundu. 19 gün boyunca ne yapıldı? Yetkililer o dereye hiç bakmamış mıydı? Bu gerçeklikten uzak 'bulundu' mesajlarını kabul etmiyoruz. Narin’in ölümüne neden olan akrabaları başta olmak üzere, sonrasında katillere yardım eden, koruyan, olayın açığa çıkmasını engelleyen kim varsa hepsinin yargılanması ve varsa siyasi bağlantılarının açığa çıkarılması gerektiğini ifade ediyoruz” diye konuştu.

ADANA

Adana Kadın Platformu’nun çağrısıyla İnönü Parkı’nda bir araya gelen yurttaşlar, Atatürk Parkı’na yürüyerek Narin için adalet talep etti. Katillerin yargılanmasını isteyen kadınlar, cinayetin arkasındaki toplumsal düzene de dikkat çekti. Yurttaşlar, “Narin’in Katledilme Sürecindeki Tüm Sorumlular Yargılansın” pankartı arkasında yürüyüşe geçti. “Kutsal Aile Değil, Güvenli Ortam”, “Artık Yeter, Cezasızlığa Son” dövizleri taşıyan yurttaşlar sık sık “Koruma, Aklama, Yargıla”, “Narin’in Hesabı Sorulacak” ve “Kadın Cinayetleri, Çocuk Cinayetleri Politiktir” sloganları atıldı. Çevredeki yurttaşlar da eyleme alkışlarla destek verdi.

Yürüyüşün ardından Atatürk Parkı’nda toplanan grup adına basın açıklamasını Belgin Işık okudu. Işık, Türkiye'nin çocuk hakları ihlallerine dikkat çekerek şunları söyledi: “Biliyoruz ki Narin ilk değil. Türkiye, kayıp çocuk vakalarında dünyada ilk sıralarda. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuk kayboldu. Ancak 2016’dan itibaren bu verilerin açıklanması durduruldu. Türkiye’nin kayıp çocuklar ülkesi olduğu gerçeği, veriler açıklanmayarak gizlenmek isteniyor.”

"CEZASIZLIK POLİTİKALARINDAN VAZGEÇİN!"

Açıklamada İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ve 6284 Sayılı Yasa’nın uygulanmamasının, kadın ve çocuk cinayetlerinin önünü açtığı vurgulandı. Faillerin cezalandırılmadığını belirten Işık, “Faillere ödül gibi cezalar veren, soruşturmaları etkin şekilde yürütmeyen erkek adaletin tüm temsilcileri bu cinayetten sorumludur” dedi.

İşlenen cinayetlerde cezasızlık politikalarına son verilmesi çağrısında bulunan Işık, hukukun etkin bir şekilde işlemesi gerektiğini vurguladı. Işık, “Narin’in katledilmesi sürecindeki bütün sorumlular ortaya çıkarılana kadar ve çocuklarımızın güvenle yaşayacağı ortamlar yaratılana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

BALIKESİR/ EDREMİT

Edremit Kadın platformunun çağrısı ile bir araya gelen kadın örgütleri Altınoluk Cumhuriyet Meydanında basın açıklaması yaptı. Ortak açıklamayı Edremit Kadın Platformu adına Fadime Ünal okudu. Ünal açıklamada, " 'Bu ülkede dört şey olmayacaksın: Kadın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı' der büyük usta Yaşar Kemal. İçinden geçtiğimiz günler sürekli bu tespite uygun akıp gidiyor. Her gün kadın cinayetleri, her gün kayıp çocuklar, her gün orman yangınları, her gün sokak hayvanlarının katledilmesi, daha 3-4 gün önce doğasına sahip çıkan Reşit Kibar'ın doğa talancısı şirketlerin tetikçileri tarafından katledilmesi. Bir çürümenin, her gün biraz daha dibe vurmuşluğun ortasındayız." dedi.

Ünal, "Narin; bugün aile içi istismara uğrayan binlerce çocuğun, 'bir oğlumun başı belaya gireceğine on kızım feda olsun' diyen, 'ne yapsın, kadın olmayınca elbette bacısına gidecek' diyebilen zihniyetin kurbanı olan kız çocuklarının; 'bir boğaz daha besleyemem' denilerek küçük yaşta, yetişkin erkeklerin evlilik adı altında istismarına göz yumulan kız çocuklarının, bugüne kadar katledilen milyonlarca çocuğun simgesidir" dedi. Çocukların takibinin devlet tarafından yapılmayarak tüm inisiyatifin ailelere bırakılması, çocuk koruma sisteminin etkin işletilmemesi ve çocukları cinsel istismardan koruyan Lanzarote Sözleşmesinin hedefe konmasının failleri cesaretlendirdiğini söyleyen Ünal, çocukların güvenle büyüyebileceği bir yaşam için mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirdi.

Açıklama sırasında "Yasta değil isyandayız", "Tarikat, siyaset, bu bir cinayet", "Narin'in hesabı sorulacak" gibi sloganlar atıldı. Açıklama sonrası kadınlar oturma eylemi yaptılar. Eylem sırasında şiirler okundu, sloganlar atıldı.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

MALATYA

Malatya Demokratik Kadın Platformu, 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunmasının ardından Emeksiz Üst Kavşağında bir basın açıklaması düzenledi.

Açıklamayı platform adına okuyan Seda Uçar, “Yine isyanımızla ve yasımızla karşınızdayız” dedi. Çocukların karşı karşıya olduğu olası riskleri ve sorunları erken aşamada tespit edebilen ve önleyebilen bir sistemin henüz mevcut olmadığını dile getiren Uçar, “İstismara uğrayan, kamuoyunda gündem olan, yaşam hakkı elinden alınan her çocuğun hikayesi, bize çocuk koruma sisteminin, çocuklara yönelik ve çocukları da ilgilendiren konulardaki politikaların eksiklerini, zayıflıklarını, yanlışlıklarını göstermekte, aynı zamanda çocukları koruyacak bir sistem için neler yapılması gerektiğini gösterdiğini tekrarlıyoruz” dedi.

Uçar, çocukların erken yaşlardan itibaren kreş eğitiminden mahrum bırakılmadığı, hane içerisinde yeterli beslenme, sağlıklı ve güvenli barınma haklarının sağlandığı, eğitim ve sağlık hizmetlerinden faydalandığı bir sistemin inşa edilmesi gerekliliğinden bahsetti. Uçar, “Eğitim sistemindeki yanlışlıklar çocukların geleceğine zarar vermektedir. Çocukların MESEM'lerde öğütülmesi engellenmeli, kontrol sisteminin bulunmadığı, eğitim pedagojisine uygun olmayan tarikat ve vakıflara bağlı eğitim kurumlarının kapatılması sağlanmalıdır. Madde kullanımı ve fuhuşun engellenmesi için her kim olursa olsun çıkar odakları ile gerçekçi mücadeleler edilmelidir ”dedi.

Son olarak Uçar, “Biz Malatya Demokratik Kadın Platformu olarak örgütlü olduğumuz her alanda çocukların haklarının korunması, etkili- çocukları koruyan çocuk koruma politikalarının hayata geçirilmesi, hak temelli, adil ve gerçekliği olan bir 'çocuk koruma sistemi' inşa edilmesi için çocukların haklarını ihlal eden ve geleceklerini karartan politikaların değiştirilmesi için sorumluluk almaya, mücadele etmeye devam edeceğiz” diyerek açıklamayı sonlandırdı.

Fotoğraf: Kıvılcım Eftelya/ Evrensel

ANKARA

Ankara Kadın Platformu, 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesini protesto etti. Narin’in tüm faillerinin yanı sıra, failleri koruyanların hakkında etkin bir soruşturma yürütülmesi gerektiğini belirten Sevinç Koçak. “Sorumluluk zincirinin açığa çıkartılarak yargılama sürecinin kutsal aile-tarikat-siyasal erk üçgeniyle gölgelenmeden adil ve şeffaf bir biçimde ilerletilmesini, çocuklara karşı işlenen her türlü suçta; tarikat, cemaat, bürokrat, her türlü kişi, kurum ve yapılarla ilgili cezasızlık politikasına derhal son verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Ankara Kadın Platformunun çağrısıyla kadınlar Kolej Metro önünde toplandı. Buradan yürüyüşe geçen kadınlar "Çocuk cinayetleri politiktir", "Kaybedilen çocuklar isyanımızdır", "Koruma, aklama, katilleri yargıla" sloganları attı. Kadınların yürüyüşü polis tarafından engellendi. Kadınlar engelleme üzerine oturma eylemine başladı. Bekleyişin ardından kadınlar yürüyüşe devam etti.


Sakarya Caddesinde yapılan açıklamada konuşan Sevinç Koçak, “Günlerdir ‘çok kapsamlı araştırma yapıyoruz’ diye açıklama yapanlar, ne hikmetse köyünden yalnızca 3 kilometre uzaklıkta olan bir çocuğu 19 gün boyunca bir türlü bulamadılar. Ama dün Narin için adalet isteyenleri darp etmekten, yürüyenlerin elindeki Narin fotoğrafını yırtmaktan da geri durmadılar. AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu sürecin en şeffaf açıklamasını yaptı: 'Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile bizim dostlarımız. Konu çok hassas. Onları üzecek bir şey söylemek istemiyoruz. Aileyle benim 40 yıllık dostluğum var. Ailenin hemen hemen tüm bireylerini tanırız. Hizbullahçı olduğunu söyleyenler var ancak aile Refah Partisi geleneğinden gelen bir aile. Şu an AK Parti ilçe yönetiminde olan bir yeğenleri de var. Biz bu açıklamayı tüm kodlarıyla tanıyoruz' dedi.

Siyasal iktidarın her seferinde çocukları değil failleri koruduğunu belirten Koçak, "Narin’in tüm faillerinin yanı sıra, failleri koruyan milletvekilleri, bakanlar, mülki amirler hakkında etkin bir soruşturma yürütülmesi gerektiğini belirten Koçak, “Sorumluluk zincirinin açığa çıkartılarak yargılama sürecinin kutsal aile-tarikat-siyasal erk üçgeniyle gölgelenmeden adil ve şeffaf bir biçimde ilerletilmesini, 2016’dan bu yana her yıl kaç çocuğun kaybolduğunun ve bu çocukların akıbetlerinin düzenli olarak açıklanmasını, çocuklara karşı işlenen her türlü suçta; tarikat, cemaat, bürokrat, her türlü kişi, kurum ve yapılarla ilgili cezasızlık politikasına derhal son verilmesini, Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda çocuk istismarının önünü açan maddelerin çocuğun yüksek yararı gözetilerek acilen yeniden düzenlenmesini, Tarikat ve cemaatlerle yapılan çocuk koruma protokollerinin derhal iptal edilmesini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin CEDAW, Lanzarote ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki tüm yükümlülüklerini yerine getirmesini, hukuksuz alınan kararın iptal edilerek İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini acilen talep ediyoruz. Narin’i öldüren karanlığı yırtmak için ve her bir çocuk, kadın, LGBTİ+ güvende olana dek mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha beyan ediyoruz” dedi. 

Fotoğraflar: Evrensel

AYDIN

Aydın Kadın Dayanışma Platformu “çocuklar için güvenli bir dünya, Narin için adalet” talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. “Devlet uyuma katilleri koruma!” “Çocuk susar sen susma!” “ Çocuk cinayetleri politiktir!” sloganlarının eşlik ettiği Aydın Kent Meydanında gerçekleşen basın açıklamasını Platform dönem sözcüsü Eğitim Sen Aydın Şubesi Kadın Sekreteri Alev Karakaya okudu.

Karakaya, “Birbirinden çelişkili açıklamalar, dosyada alınan gizlilik kararı, yayın yasakları bu süreçte devlet içerisinde bazı güçlerin bilinçli olarak failleri korumaya dönük adımlar attığını bizlere göstermektedir. Nitekim Narin’in cesedinin çok uzun günler sonra evinin bu kadar yakınında bulunması bu durumu doğrular niteliktedir” dedi. Türkiye’deki devlet yetkililerinin ancak çocukların hakları ihlal edildiğinde, çocuklar kaybolduğunda veya çocuklar yaşamını yitirdiğinde yükselen baskı karşısında anlık, işlevsel olmayan ve geçici tepki geliştirdiğini ifade eden Karakaya, “Bizler Aydın Kadın Dayanışma Platformu bileşenleri olarak Narin’in ölümünü iktidarın çocuk düşmanı politikalarından ayrı görmüyoruz” dedi. 

Narin Güran’ın bu şekilde hayattan koparılan ilk çocuk olmadığını belirten Karakaya sözlerini şöyle bitirdi: “Müslime Yağal, Leyla Akdemir ve daha nicelerinin arkasında benzer hikayelerin olduğunu biliyoruz. Bizler çocuklar için yaşanbilir ve güvenli bir dünya yaratmak için iktidarın çocuk düşmanı, çocuğu hayattan koparan politikalarına karşı mücadeleye devam edeceğimize ve Narin’in faillerinin tespit edilip hak ettikleri cezayı almaları için dosyanın takipçisi olacağımıza kamuoyu önünde söz veriyoruz.” Basın açıklamasının ardından meydanda oturma eylemi yapıldı. 

DİDİM

Didim Kadın Platformu tarafından düzenlenen eylemde Narin için adalet istendi. Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümü üzerine pek çok kentte olduğu gibi Didim'de de eylem düzenlendi. Didim Kadın Platformu, Narin'in katledilmesindeki tüm sorumluların açığa çıkarılması istedi.


Didim Kadın Platformu bileşenleri, "Narin'in vahşice öldürülmesinin unutulmasına asla izin vermeyeceğiz. Tüm sorumlular en ağır cezayı alana kadar sürecin takipçisi olacağız." diyerek, adalet talebini yineledi.

Platform adına basın açıklamasını Saadet Köse okudu. Köse açıklamasında "8 yaşında bir kız çocuğunun 20 hanelik bir köyde vahşice öldürülmesi ve hala faillerin bulunamamış olması adalet sistemindeki devasa sorunları bir kez daha gözler önüne serdiği gibi kadın ve çocuk haklarının hangi bakış açısıyla yapılandırılması gerektiğini de tekrar hatırlatmıştır. Devlet çocukların yaşam hakkını korumak zorundadır. Hatta gerektiğinde çocuğun üstün yararı gereği ailelerinden ve toplumdan da korumalıdır. Çocuklar ailelerin ve toplumun sınırsız inisiyatiflerine terkedilemez” dedi.

“YASALAR ETKİN ŞEKİLDE UYGULANMALI”

Köse “İstanbul Sözleşmesi 'nden bir gecede çıkılması 6284 Sayılı Yasa'nın ve çocukları cinsel istismardan koruyan Lanzarote Sözleşmesi'nin hedef haline getirilmesi ve cezasızlık kültürünün toplumda giderek yaygınlaşması kadınların ve çocukların yaşamlarını tehdit etmektedir. Bu tutum acilen değişmek zorundadır. Yasalar etkin şekilde uygulanmalı, toplumda kadın ve çocukla ilgili gerici zihniyetle oluşturulan aleyhe önyargılar ve uygulamalar derhal yok edilmelidir. Narin'in katledilmesine ilişkin tüm süreç aydınlatılmalı, adaletin etki altına alınabileceğine dair kamuoyunda oluşan şüpheler bir an önce giderilmelidir” ifadelerini kullandı.


“Narin'in vahşice öldürülmesinin unutulmasına asla izin vermeyeceğiz. Tüm sorumlular en ağır cezayı alana kadar sürecin takipçisi olacağız” dedi.

BEYLİKDÜZÜ/ İSTANBUL

Beylikdüzü Emek ve Demokrasi Güçleri, 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili Beylikdüzü Belediyesi Metrobüs durağında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan da katıldı. Açıklamada, devletin çocukları koruyacak etkin mekanizmalar kurmadığı ve bu ihmallerin Narin’in ölümüne yol açtığını belirtildi. Yapılan açıklamada, olayın üzerinin basın yasaklarıyla örtülmeye çalışıldığı, kamuoyunun bilgilendirilmediği ve sorumluların cezalandırılmadığı vurgulandı. Narin’in ölümünün ardından yapılan “Melek oldu” söylemleri ve sahte gözyaşlarının ise çocukları koruyamayan sorumluları aklayamayacağı ifade edildi.

Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, çocuk istismarı davalarında uygulanan cezasızlık politikaları ve çocukları cinsel istismardan koruyan Lanzarote Sözleşmesi’nin hedef alınması gibi uygulamaların failleri cesaretlendirdiği ve çocukları daha güvencesiz hale getirdiği ifade edildi. Beylikdüzü Emek ve Demokrasi Güçleri, çocukların korunması için mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek, tüm halkı “Failleri değil, çocukları koruyun!” demek için mücadeleye çağırdı.

BURSA

8 yaşındaki Narin Güran’ın kaybolup ardından cansız bedeninin bulunmasıyla birlikte, birçok şehirde olduğu gibi Bursa’da da basın açıklaması gerçekleştirildi. Bursa Kadın Platformu, Narin Güran için adalet talebiyle Fomara’da toplanarak Kent Meydanı’na yürüyüş düzenledi. Yürüyüş sonrasında basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı Bursa Kadın Platformu adına okuyan Derya Bulut, Türkiye’de giderek artan kadın ve çocuk cinayetlerine dikkat çekerek, “Narin gibi nice çocuğumuz şiddetin kurbanı oldu. Bu karanlık gidişata dur demek zorundayız” dedi.

Bursa Kadın Platformu Sözcüsü Bulut, Narin’in katledilmesinin tek bir faille açıklanamayacağını, yıllardır süren politikaların bu cinayetlere zemin hazırladığını belirtti. Bulut, "Narin’i katleden sadece bir kişi değil, kadına ve çocuğa yönelik şiddeti körükleyen sistemin kendisidir" diyerek çocuk istismarına karşı sessiz kalınmaması gerektiğini vurguladı. Açıklamada ayrıca, Türkiye’de çocuk ve kadınların güvenliğinin sağlanmadığı sürece, aileyi kutsallaştıran politikaların gerçek bir çözüm olmadığına dikkat çekildi. 

Bursa Kadın Platformu, adaletin sağlanması için bu sürecin takipçisi olacaklarını ve şiddetle mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek, "Yaşamak ve yaşatmak bizim hakkımız! Şiddete karşı susmayacağız!" ifadeleriyle açıklamalarını sonlandırdı.

İZMİR

İzmir Kadın Platformu Diyarbakır’ın Tavşantepe Köyü’nde 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunması üzerine eylem düzenledi. Alsancak Türkan Saylan Merkezi önünde ‘Failleri Korumayın, Aklamayın’ yazılı pankart arkasında bir araya gelen ekip ÖSYM binasının önüne yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın metnini İzmir Kadın Platformu adına basın metnini Emine Akbaba okudu. Eylemde sık sık ‘Katil Hizbullah, İşbirlikçi AKP’, ‘Katillerden Hesabı Biz Soracağız’ ve ‘Çocuk Cinayetleri Politiktir’ sloganları atıldı.


İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları adına konuşmasını yapan Pınar Alp Asil, “Çocuklar için güvenli sokaklar adı altında çıkartılan kanlı yasayı oy birliğiyle onaylanan bu devletin meclisi, tecavüzcü cemaat ve tarikatlarıda aklayan meclisle aynı meclistir. Kendi sermayesi için dün çocukları bahane ederek hayvanların tecritçine ve katliamına yasa çıkaran bu devletin elinde Narin ve katledilen tüm çocuklarımızın kanı bulunmakta. Adaleti bizler sağlayacağız” dedi. İzmir Barosu adına konuşmasını yapan Zöhre Dalkıran ise “Bu katilerin korunmayıp yargılandığı bir yargı sistemini inşa edeceğiz. Hem Narin’in hem başkaca yaşam hakkı elinden alınan, sömürülen, istismar edilen tüm çocukların davalarını, soruşturmalarını İzmir Barosu olarak takip edeceğimizin sözünü veriyoruz. Tüm sorumlular açıklanıp cezalandırılma kadar da Diyarbakır Borusuyla dayanışma içerisinde bu davayı takip edeceğiz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından basın açıklaması okundu.

“Milyonlarca insan Narin’e ne oldu, Narin nerede diye sordu. Kamuoyuna tek bir açıklama yapmayan Cumhuriyet Savcısı ve İç İşleri Bakanlığı, Narin kaybolduktan 10 gün sonra yayın yasağı getirdi” denilerek başlayan açıklamada Narin’in cenazesinde bir kadının ‘yalan konuşun’ dediği için erkekler tarafından şiddete uğradığını ifade edilerek “Amcanın ve ailenin Hizbullah, HÜDA-PAR ilişkisine dair tek bir açıklama yapılmadı” denildi. AKP'li Galip Ensarioğlu’nun sözlerini hatırlatılarak ve “2018’de Rabia Naz’ın faillerini koruyanlar bugün aile-devlet-tarikat iş birliği ile Narin’in ölümüne neden oldu” ifadeleri kullanıldı.


2024-2025 eğitim öğretim yılının başlamasının ardından öğrencilerin yaşadığı sorunlara da değinilen açıklamada, “Çocukları korumayan, istismarı aklayanlar aynı zamanda çocuk yoksulluğu çocuk açlığını da yok sayıyor. Milyonlarca çocuk, bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek hakkından, parasız bilimsel eğitim hakkından yoksun, tarikat ve cemaat karanlığına itiliyor. Başka Narinler olmasın, hiçbir çocuk okula aç gitmesin, istismara uğramasın, kaybolup katledilmesin diye mücadelemiz sürecek” ifadeleri kullanıldı.

Fotoğraflar: Evrensel

DİKİLİ

Dikili’de “Narin için adalet” talebiyle basın açıklaması yapıldı. Dikili Kadın Platformu’nun çağrısıyla yapılan açıklamada, “Tüm yetkilileri, Narin'in katledilmesiyle ilgili delillerin karartılmaması, olayların tüm şeffaflığı ile aydınlığa kavuşturulması, faillerin cezalandırılmaları için gerekenleri yapmaya çağırıyoruz” denildi.


Dikili Atatürk Meydanı’nda gerçekleştirilen açıklamada basın metnini ise platform adına Nuray Şahin okudu. Katledilen Narin Güran’ın kaybolmasıyla ilgili hemen yayın yasağı getirildiğini hatırlatan Şahin, “Köydeki cemaat ilişkilerinin, bu ilişkilerin iktidarla bağının üzeri örtülmek istendi. Ağız birliği eden akrabalar, anne, baba, ağabey, amca, komşular, küçücük Narin’in vahşice katledildiği bir cinayeti el birliği ile gizlediler. Kadınlar ve duyarlı kamuoyu Narin’e ne olduğunu sormaktan vazgeçmedi. Vazgeçmiyoruz” dedi.

Öte yandan AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun ‘Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var çünkü aile, bizim dostlarımızdır’ dediğinin altını çizen Şahin, “Bu sözler cinayetle ilgili bilgilerin karartılacağı şüphesi doğuruyor. Endişeliyiz” diye konuştu.

‘CEZASIZLIK POLİTİKASI SÜRDÜKÇE GÜVENDE DEĞİLİZ’

Türkiye’nin kayıp çocuk vakalarında dünyada ilk sıralarda yer aldığını kaydeden Şahin, “Çocuklar kayboluyor çünkü cezasızlık politikası var, aile içinde ne yaşanırsa yaşansın kutsallığı bozulsun istenmiyor. Aile içindeki şiddetin, çocuk istismarının üzeri örtülmek isteniyor. Çocuk istismarına, kadın ve çocuk cinayetlerine dönük cezasızlık politikası sürdüğü sürece, kadın ve çocuklar için önleyici-koruyucu tedbirler alınmadığı sürece hiçbirimiz güvende değiliz. Yetkililerin timsah gözyaşları dökmesi sorunları çözmüyor. Hepimiz gerçekleri bilmek istiyoruz. Rabia Naz'ın ölümü hala aydınlatılmadı, Gülistan Doku dört yıldır bulunmadı. Her ay bini aşkın çocuğun kaybolduğu söyleniyor. 2023 yılında, savcılıklara gelen çocukların cinsel istismarı dosya sayısı 66 binin üzerinde. Bunların sadece dörtte birine dava açıldı. Peki ya bu suçlardan mahkum olanların sayısı? Yalnızca 7 bin 88. Yani, katiller, tecavüzcüler cezasız kalıyor. Bu durum da tecavüzcüleri, katilleri daha da yüreklendiriyor” diye belirtti.

‘ŞİDDETSİZ, EŞİT VE ÖZGÜR BİR TOPLUMDA YAŞAMAK İSTİYORUZ’

Çocuklar istismar edilirken, öldürülürken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın “Aile Sempozyumları” düzenlediğini dile getiren Şahin, “Kadınları, kız çocuklarını kendi ayakları üzerinde durmaya teşvik etmek yerine, şiddet bile görse aileye mahkum etmeye çalışıyor. Ev içindeki sömürüleri devam etsin istiyor. Bizler, şiddet ve istismar dolu ailelere sıkışmadan, çocukların kaybolmadığı, kaybedilmediği, istismar edilmediği, kadınların öldürülmediği, şiddet görmediği bir toplumda, eşit ve özgür bir şekilde yaşamayı istiyoruz. Bugün okullar açıldı. Narin’in sırası boş kalacak! Hesabını kim verecek? ‘Başka Narin'ler Olmasın’ diye hep bir arada omuz omuza mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Narin'e ne olduğunun hesabını hep birlikte soracağız. Tüm yetkilileri, Narin'in katledilmesiyle ilgili delillerin karartılmaması, olayların tüm şeffaflığı ile aydınlığa kavuşturulması, faillerin cezalandırılmaları için gerekenleri yapmaya çağırıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.


BALIKESİR

Balıkesir Kadın Platformu'nun çağrısıyla kadınlar basın açıklamasında buluştu. Açıklamada, Narin'in öldürülmesinde tüm sorumluların ortaya çıkartılması, cezalandırılması için sürecin takipçisi olacakları ifade edilirken "Leyla'nın da, Narin'in de, kaçırılıp, tacize, tecavüze uğrayan tüm çocuklarımızın da hesabını vereceksiniz. Koruduğunuz, kolladığınız kim ve ne varsa açığa çıkarana kadar mücadele edeceğiz. Bir gecede çıktığınız İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmeyeceğiz. 6284'ün ve Lanzarote anlaşmalarının etkin uygulanması için mücadelemizden geri durmayacağız" denildi. 

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

ÇANAKKALE

Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu İskele Meydanı'nda "Failleri değil, çocukları koru" demek için buluştu. Yapılan basın açıklamasında Narin'in katilinin tek bir kişi olmadığı, "sermaye-din-siyaset işbirliğinde geliştirilen gerici politikalar, MESEM’lerde çocukların hayatını hiçe sayarak gencecik bedenleri ölüme gönderenler, deprem sonrası kaybolan çocukların peşine düşmeyen, 4+4+4 uygulaması ile okula başlama yaşını düşüren, liselere devam ederken çocuk yaşta evliliğe vize veren yönetmelik değişiklikleri ile cezasızlığı kural yapanlar, çağdışı eğitim dayatması, çocukların takibinin devlet tarafından yapılmaması, çocukların tüm bakımının, gelişiminin sorumluluğunun ailelerin inisiyatifine bırakılması, çocuk koruma sisteminin etkin işletilmemesi, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıkılması, çocuk istismarı davalarında cezasızlık politikaları, çocukları cinsel istismardan koruyan Lanzarote Sözleşmesinin hedefe konması... Çocuk istismarlarına karşı “küçüğün rızası vardı”, “bir kereden bir şey olmaz” diyen zihniyetin yönetimi"nin failleri cesaretlendirdiği ifade edildi. Açıklamada Narin'in ölümünün tüm sorumlularının ortaya çıkartılması ve cezalandırılması için sürecin takipçisi olacakları ifade edildi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

ESKİŞEHİR

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, Diyarbakır'da katledilen Narin Güran için basın açıklaması gerçekleştirdi. "Çocuklar için güvenli dünya güvenli yaşam" diyerek öfkesini dile getiren Eskişehirliler, Narin için Adalet istedi. Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu'nun çağrısı ile Köprübaşı'nda bir araya gelen Eskişehirliler, sloganlar atarak buradan Ulus Anıtı'na yürüdü. Çevredekilerin de alkışlarla destek verdiği eylemde Eskişehirliler sık sık "Katil Hizbullah İş Birlikçi AKP", "Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek", "Çocuk Cinayetleri Politiktir", "Gülistan'dan Narine Hesap Sormaya" ve "Narin İçin Adalet İstiyoruz" sloganları attı. Kitle Ulus Anıtı'na geldiğinde kitle adına basın metnini Eğitim Sen Şube Kadın Sekreteri Evrim Sabur okudu.

Hem sokaklar hem de iktidarın her fırsatta dilinden düşürmediği kutsal aile masalının kadınlar ve çocuklar için güven vermediğini belirten Sabur, çocukları koruyacak önlemleri uygulamayanların Narin'in ölümünden sorumlu olduğunu vurguladı. 

Fotoğraf: Evrensel

KÜÇÜKÇEKMECE/ İSTANBUL

Küçükçekmece Atakent Mahallesi Muhtarlığı'nın çağrısıyla Atakent Ali İsmail Korkmaz Parkı'nda Atakent ve İkitelli'den kadınlar Narin Güran için adalet diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Atakent mahalle muhtarı Özge Erdoğan Yeşilırmak okudu. Sık sık "Narin için adalet, herkes için adalet" "katilleri değil çocukları koruyun" "katilleri aklama yargıla" sloganı atan kadınlar basın açıklamasının ardından dağıldı. 

ARTVİN

Artvin'in Hopa ilçesinde yurttaşlar hükümet konağı önünde toplandı. Hopalı ve Kemalpaşalı kadınlar kapalı yoldan yürüyüş yaparak Hopa meydanında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı grup adına Seval Karabulut okudu.

Karabulut, "Bu ülkede çocuklar tarikat ve cemaat yurtlarında istismara uğruyor. Denetimsiz tarikat yurtlarında can veriyor. Sokakta oynarken panzer altında hayatını kaybediyor. Kolluk güçleri tarafından vuruluyor. Sokak hayvanlarını öldürme yasasını çocukların güvenliğini bahane ederek meşrulaştırmaya çalışanlar Narin'e ne olduğunu gizliyor, faillerini aklamaya çalışıyor. Kutsal aile diyerek kadınları ve çocukları hapsetmeye çalıştığınız aileleriniz de şiddet ve istismar var. Kadınları ve çocukları değil aileyi koruyan politikalarınız Narin'e ne olduğunu gizleyemez!

Bugün Narin'in isyanını kuşanmak; öldürülen, kaybedilen, yaşamları ellerinden alınan, gelecekleri cemaat ve tarikatlara teslim edilen çocuklar için hesap sormak demektir" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

DERSİM

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümü üzerine Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Seyit Rıza Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada tüm hakikatin açığa çıkarılması gerektiği belirtildi.

Açıklamada platform adına konuşan SES Şube Eş Başkanı Serap Kahraman, ilk günden Narin'in cesedinin bulunduğu güne kadar çokça ihmalin olduğunu belirtip, "Bu noktada, hatırlatmak isteriz ki 5 Ocak 2020 tarihinde Dersim'de kaybolan Gülistan Doku hâlâ bulunamamıştır. Gülistan'ın kaybolmasıyla ilgili soruşturma süreci de benzer bir şekilde, ihmallerle ve çelişkilerle dolu ilerlemiş, devletin failleri koruma politikası bir kez daha gözler önüne serilmiştir" diye konuştu.

Narin'in ölümünün ve Gülistan'ın kaybolmasının, toplumu derinden sarstığını söyleyen Kahraman "Ancak bu acı olaylar karşısında susmak, sadece bir başka Narin'in, bir başka Gülistan'ın da kurban edilmesine yol açacaktır. Bizler, Dersim Emek ve Demokrasi Platformu olarak, çocuklar ve genç kadınlar için yaşanılabilir ve güvenli bir dünya kurma mücadelesine kararlılıkla devam edeceğiz" dedi.

Kahraman, dosyaya dair şu talepleri sıraladı: "Narin Güran soruşturma dosyasındaki tüm hakikat açığa çıkarılmalı, sağlıklı bir soruşturma yürütülerek Narin'in katledilmesine giden süreçteki tüm ihmaller ve kasıt zincirinde yer alan kişiler hiçbir etki altında kalmadan tespit edilmeli, failler cezasız kalmamalıdır. En önemlisi de, tüm sorumlular hakkında gerekli yaptırımlar uygulanarak, kadınların ve çocukların hayatına kasteden anlayışın mahkum edilmesini sağlayacak bir yargılama sürecinin yürütülmesidir. Toplumu rahatsız eden cezasızlık algısının bertaraf edilmesini sağlayacak adımların atılmasıdır. Gülistan Doku soruşturmasının yeniden ele alınmasını, tarafsız, bağımsız ve adil bir soruşturmanın yürütülmesini ve Gülistan'ın bulunmasını istiyoruz."

Fotoğraf: Evrensel


PENDİK/ İSTANBUL

İstanbul Pendik’te bulunan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, Diyarbakır'da kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran için basın açıklaması düzenledi. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyeleri, "Narin için adalet", "Koruma, aklama, suça ortak olma", "Çocuk cinayetleri politiktir" sloganlarıyla basın açıklaması yaptı.  

Basın açıklamasında kadınlar kamuoyuna Narin'in kayboluşuna dair tek bir açıklama yapılmadan Narin kaybolduktan 10 gün sonra soruşturmaya gizlilik kararı ve yayın yasağı getirildiğini vurgularken AKP Milletvekili Garip Ensarioğlu'nun “Bazen bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de bizim dostlarımız. Bu meseleleri, siyaseti bu işlere bulaştırmamak lazım” ifadelerini hatırlattı. Bunun üzerine kadınlar "19 gün boyunca soruşturmanın etkili bir şekilde yürütülmemesinin sebebi 'Bu aile 40 yıllık dostumdur' açıklaması ve tarikat -cemaat bağlantıları mıdır?" diye sordu. 

Ülkede 4+4+4 sistemiyle kız çocuklarının eğitimin dışına itildiği ifade edilen açıklamada "Bugün okul yaşında olup da okulda olmayan ve devletin nerede olduğunu bilmediği, belgeleyemediği tam 1 milyon 200 bin çocuk var" denildi ve kız çocuklarının birçok temel hakkından yoksun bırakıldığı vurgulandı. TÜİK’in UNICEF’le hazırladığı rapor belirtilerek “Türkiye’deki çocuklar 2023” raporuna göre 22 bin 59 kız çocuğu ve 3 bin 626 erkek çocuğu cinsel suç mağduru olarak resmi kayıtlara geçti. 16-17 yaş grubunda evlendirilen kız çocuğu sayısı 86 bin 506, doğum yapan çocuk sayısı ise 6 bin 635" denildi. Adalet Bakanlığının verileri de vurgulanarak "2023 yılında çocuk istismarı suçlamasıyla açılan dava sayısı 66 bin 188. Sadece 14 bin 919 çocuk istismarı davası görülmüştür. Çocuk istismarı suçundan ceza alan kişi sayısı ise 7 bin 88" ifadeleri kullanıldı. Hükümetin çocuk istismarını meşrulaştırmaya yönelik söylem ve politikalarının failleri güçlendirdiğini söyleyen kadınlar, tarikat ve cemaat yurtlarında yaşananlar başta olmak üzere istismar vakalarında etkili bir soruşturma ve cezalandırma olsaydı istismar vakalarının bu düzeyde artmayacağı ifade edildi. Açıklama Narin için gerçek bir adalet sağlanana kadar davanın takipçisi olacağı ifade edilerek bitirildi.

GÜLSUYU/ İSTANBUL

Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Derneği'nin çağrısıyla bir araya gelen kadınlar Gülsuyu Heykel'de basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan dernek başkanı Gülten Dokuyan "Bugün, önce kayıp olduğu için aranan, sonrasında ise katledildiği anlaşılan çocuklar için buradayız! Katledilen Narin’in ve kayıp çocukların hesabını sormak için buradayız!" diyerek söze başladı. 

Dokuyan "Narin kaybolduktan 10 gün sonra yayın yasağı neden ve kimleri korumak için getirildi? Devlet Narin’in kaybı ile ilgili kamuoyuna tek bir açıklama bile yapmadı. Milyonlar Narin’den haber beklerken neden sustunuz? İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya soruyoruz: İstihbaratınızla bu kadar övünürken nasıl oluyor da 120 haneli bir köyde dört tarafı, girişi çıkışı mobese ile izlenen, birçok yerinde jandarma kontrol noktası olan küçücük köyde 8 yaşındaki bir kız çocuğuna ne olduğunu 19 gün boyunca bulamadınız. Bu ülkeyi kayıp çocuklar ülkesine çevirdiniz. Bu ihmalin sorumlusu kim veya kimler?" sorularını sordu. Yürütülen soruşturmaların özensiz ve verilen cezaların yetersiz kaldığına hukuksuzluğun giderek arttığına değinen Dokuyan "Faillere ödül gibi cezalar veren, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddeti cezasız bırakan, soruşturmaları etkin şekilde yürütmeyen erkek adaletin tüm temsilcileri bu cinayetten sorumludur."

GEBZE

Gebze Kadın Platformu'nun çağrısıyla bir araya gelen yurttaşlar, Narin Güran cinayetinin aydınlatılmasını istedi.



Gebze Kent Meydanında yapılan açıklamayı Gebze Kadın Platformu adına Eğitim Sen Kocaeli 2 No’lu Şube Kadın Sekreteri Alev Çalımbay okudu.

Günlerdir kamuoyu baskısıyla gündemden düşmeyen Narin'in başına ne geldiğinin tüm açıklığıyla ortaya çıkarılması gerektiğini söyleyen Çalımbay, "19 gündür yayın yasaklarıyla, soru işaretlerini yanıtsız bırakan tutumuyla, 'Çok yaklaştık, her şeyi yapıyoruz' aldatmacasıyla yaşananların üzerine gizlilik örtüsü örtenlerin de benzer olayların yaşanmasının önünü açtığı açıktır. Narin'in ardından 'Melek oldu' söylemleriyle sahte gözyaşları dökenler, çocukları koruyamayanlar sorumluluklarını aklayamaz" dedi.

"SON 2 YILDA 133 ÇOCUK KATLEDİLDİ"

"Çocukların korunması için etkin bir mekanizma işletmeyen devlet, Narin'in öldürülmesinden sorumludur" diyen Çalımbay, "Türkiye’de her gün ortalama 32 çocuk kaybolmakta ancak bu çocukların akıbetleri araştırılmamaktadır. Son iki buçuk yolda en az 133 çocuk Narin gibi katledildi. TÜİK son 8 yıldır kayıp çocuk verilerini dahi paylaşmayarak bu şekilde veri açıklama yükümlülüğünü yerine getirmemekte, sorumluluktan kaçmakta ve bu ölümlerin faili haline gelmektedir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi taraf devletlerin her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu ve taraf devletlerin çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çalışmayı göstermek zorunda olduklarını söylemektedir. Ama çocuğu koruma çalışmalarının çocukların hakları ihlal edildiği zaman değil bu ihlaller yaşanmadan yapılması gerekmektedir" diye konuştu.

Çocukları için yaşamın bir çok alanının güvencesiz hale getirildiğini söyleyen Çalımbay, "Narin'in ölümü bir kez daha gösterdi ki; Çocukların takibinin devlet tarafından yapılmaması, çocukların tüm bakımının, gelişiminin sorumluluğunun ailelerin inisiyatifine bırakılması, çocuk koruma sisteminin etkin işletilmemesi, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede çıkılması, çocuk istismarı davalarında cezasızlık politikaları, çocukları cinsel istismardan koruyan Lanzarote Sözleşmesinin hedefe konması... Tüm bunlar failleri cesaretlendiriyor, çocuklar için yaşamın her alanını daha güvencesiz hale getiriyor" dedi.

"GERÇEKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ"

Narin Güran’ın hayattan koparılan ilk çocuk olmadığını da hatırlatan Çalımbay "Müslime Yağal, Leyla Akdemir, Cemile Çağırga, Rabia Naz ve daha nicelerinin arkasında benzer hikayeler var. Biz biliyor ve inanıyoruz ki bu çocukların öldürülmesinden sonra gerekli önleyici ve koruyucu önlemler alınmış olsaydı bugün Narin yaşıyor olacaktı. Dün Rabia Naz’ın ölümü için intihar süsü verilerek değiştirilmeye çalışılmış dava iktidar ve yandaşları tarafından kapatılmaya çalışılıyor. Bugün de Narin için AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise 'Aile dostlarımız, bilip söylemediniz şeyler var' diyor. Gerçeklerin üstünü  örtmemize izin vermeyeceğiz" dedi.

"Bizler; Narin’in faillerinin tespit edilip hak ettikleri cezayı almaları için dosyanın takipçisi olacağız diye Çalımbay, "Çocuklar için yaşanılabilir ve güvenli bir dünya kurmak için iktidarın çocuk düşmanı, çocuğu hayattan koparan politikalarına karşı mücadele etmeye devam edeceğimiz, kamuoyu önünde söz veriyoruz. Narin Güran için adalet istiyoruz. Öfkeliyiz ve susmuyoruz. Çünkü Çocuklar ölürken değil; uyurken susulur" diye konuştu.

Kapak fotoğrafı: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
EMEP: Çocukları koruyacak önlemleri uygulamayanlar...

EMEP 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunmasının ardından açıklama yaptı.

Narin Güran'ın ölümü Meclis gündeminde: Göreviniz...

8 yaşında katledilen Narin Güran'la ilgili DEM Parti ve TİP milletvekilleri Adalet Bakanlığı ve İçiş...

Narin Güran'ın ölümü ile ilgili AKP ve HÜDA PAR'da...

Narin Güran'ın için ATK önünde bekleyenlerle konuşan HÜDA PAR yöneticisi Vedat Turgut, suçu "Batı kü...