Narlıdere Alevi Bektaşi Kültürünü Tanıtma Derneği Cemevi Kadın Meclisi haftalık buluşmalarına devam ediyor. Bu haftaki gündemleri ise 21 Şubat Dünya Anadil Günü'ydü. “Anadilsiz yaşam olmaz”, “Be ziman jiyan nabe” başlıklarıyla yapılan sözel sunumda Cemevi yönetiminden, aynı zamanda Kadın Meclisi başkanı Gülay Serin gündeme ilişkin konuşma yaptı.

Anadil Günü’nün çıkış öyküsünü anlatan Serin, Türkiye’de 3 dilin tamamen yok olduğunu, 15 dilin de yok olmak üzere olduğunu ifade etti. “İnsan hiçbir eğitim görmeden, hiçbir şey öğrenmeden önce ana dilini öğrenir, o nedenle anadil çok önemlidir” diyen Serin, devletin bu alandaki yükümlülüklerine vurgu yaptı.

'KAMU KURUMLARINDA TERCÜMAN OLMALI'

Dinleyiciler de günlük yaşamdan ya da geçmiş yaşantılarından anadil kullanamamalarına dair anılarını paylaştı. Serin, Bingöl’de geçen çocukluğundan bahsederken, “Okulda da Türkçe bilmeyen arkadaşlarımız vardı. 80 dönemine kadar idealist öğretmenler sayesinde Türkçe bilmeyenlerin eğitime kaynaşması daha kolaydı. Ancak 80'den sonra getirilen yasaklar nedeniyle bu daha da zorlaştı” dedi.

Söyleşiye katılan bir sağlık çalışanı, eğitim ve sağlık hakkının kullanımında anadilde konuşabilmenin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, özellikle sağlık alanından örnekler verdi. “Hasta ve yakınları kendilerini ifade etmekte yetersiz kaldıkları gibi sağlık çalışanlarının anlattıklarını, tedavi ve bakıma dikkat etmeleri gerekenleri de çok iyi anlayamıyorlar” diyen kadın sağlıkçı, kamu kurumlarında tercüman olmasının önemine değindi.

“Beni annem yavrum ninni diye uyutmadı, kurrem lori lori diye uyuttu” diyen bir kadın da bu konuya dair film önerisinde bulundu. Kadınlar, “Anadil hakkımızı kamusal alanlarda kullanmayı talep edelim, bilgi edinelim, eşit yurttaşlık mücadelesine kadınlar olarak en ön sırada katılalım çağrısı yapalım” diye konuştuğu etkinlik Musa Anter’in “Eğer benim anadilim senin devletinin temellerini sarsıyorsa, devletini benim arsama yapmışsın demektir” sözleriyle sonlandı.

Fotoğraf: Evrensel