GÜNÜN ÖNEMİ: Uluslararası Anadil Günü
Bugün Uluslararası Anadil Günü. Dünyada 6 bin dil var ve bu dillerin yarısı yok olmayla karşı karşıya... Türkiye'de ise 18 dil yok olmaya yüz tutmuş durumda, peki neden?

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 17 Kasım 1999 yılında aldığı bir kararla 21 Şubat gününü "Uluslararası Anadil Günü" olarak kabul etti. O günden bu yana 21 Şubat’ta düzenlenen farklı etkinliklerle bu gün kutlanırken, geçtiğimiz dönemlerde UNESCO, dünyadaki dillere dair rapor açıkladı. Dünyada 6 bin dilin olduğu kaydedilen raporda, bu dillerin yarısının ise yok olmayla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Aynı rapora göre, Türkiye'de ise 18 dil yok olmayla karşı karşıya.

DİLCİ ALPAY: İLLER VE KÜLTÜRLER ÜZERİNDEKİ BASKI HİÇBİR TOPLUMA HAYIR GETİRMEZ
Dillerin yok olmayla yüz yüze kalmasının en büyük nedeninin tekçi politikalar olduğunun altını çizen dilci Necmiye Alpay, “Dünya Anadil Günü ilk defa 2000 yılında kutlanmaya başlandığı zaman Kürt dili ve edebiyatından söz etmek yasaktı. O dönemden bu yana bazı Kürt dili kazanımları oldu. OHAL ile birlikte önemli bir kısmı tekrar geri alındı. İktidarı tüm alanda yeniden baskı ve zulüm politikalarına döndü” dedi.
Diller ve kültürler üzerindeki baskıların hiçbir zaman, hiçbir topluma hayır getirmediğini söyleyen Alpay, “Net olarak görüyoruz ki, ülkede insanların öfkesi arttı, birbirine karşı gitgide daha düşmanca tavırlar almaya başladı. Devlet ise bu düşmanca tavrı besliyor. Toplumda öfkenin artmasında kültürel baskıların büyük payı vardır" diye ifade etti.

‘HERKES TÜRKÇE KONUŞSUN İSTENİYOR’
Alpay, şunları kaydetti: "İsteniyor ki herkes Türk olsun, sadece Türkçe konuşsun. 12 Eylül anayasasında yer alan 'Tüm çocuklar Türkçe eğitilecek' maddesine dönülmek isteniyor. Bu durum hakikate uymuyor. Bizim toplumumuzun bu kadar sarsılmasında, ağır dönemlerde geçmesinde devletin tekçi politikalarının başrol oynadığını düşünüyorum. Sorunların kaynağındaki en büyük sorumluluk, en güçlü olandadır yani devlettedir. Sorunlar bundan kaynaklanır ve çözümler ondan beklenilir. Ülkede çözüm sürecinde çok iyi adımlar atılmaya başlanmıştı ki son dönemde biliyorsunuz ki hepsi geri alındı ve iyice geriledik. Neredeyse 90'lı yıllara geldik. Başta dil, kültürde olmak üzere elde edilen kazanımların çoğu son yıllarda yok edildi."

‘DİLİ YAŞATMAYA GAYRET ETMELİYİZ’
Bugün Türkiye'nin 3 üniversitesinde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünün olduğunu sözlerine ekleyen Alpay, gerçek Kürt edebiyatını, kültürünü temsil eden insanların bölümlerinden atıldığına dikkat çekti. Alpay, "Bu insanlar, sırf itaat etmiyorlar, onlar gibi düşünmüyorlar diye, işten atıldı. İstiyorlar ki o bölümlerde kendilerine yakın insanlar başa gelsin, onların kafalarındaki dili, kültürü öğretsinler. Kimsenin bunu hiçbir halka yapma hakkı yok. Bu tahammülsüzlüktür, ne yazık ki şuan bütün kesimler için genel olarak bir tahammülsüzlük söz konusu. Bu açıdan haklar epeyce kaybedildi. Baskı hiçbir zaman sorunların çözümünde çare olmadı, çare olması da mümkün değil. Çözümler, tekrar çözüm sürecindeki gibi demokratik, karşılıklı saygıya dayalı, müzakerelere, görüşmelerle olur" ifadelerini kullandı.

Alpay, Kürt edebiyatı ve kültürüne iz bırakmış isim ve eserlerin, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediyelerine atanan kayyımlar tarafından parklardan silinmesine de değindi. Bu durumun bir kültür kıyım olduğunu vurgulayan Alpay, "O isimleri parklardan sökebilirler ama ne Kürt halkının ne de yüreğimizden sökemezler. Kaybedenler, tabelaları sökenler olacak. Tarih onları, zalimler, kültür düşmanları olarak yazar. Fakat insanlar kendi kültürünün ezdirilmesinden dolayı acı çekiyor. IŞİD'in Musul'da, Irak'ta, Suriye'de tarihi kalıntıları yok etmesi ile kayyımların parklardaki isimleri kaldırması da aynı şeydir, bu barbarlıktır" diye belirtti.

Son olarak topluma çağrıda bulunan Alpay, "Halkların başta birbirinin anadiline ve kültürüne saygı duymayı ve dilinin kıymetini bilmelidir. Bu yüzden dili yaşatmaya gayret etmeyi biraz daha önemsemelidir" dedi.

Kaynak: MA

İlgili haberler
GÜNÜN KİTABI: Kürt Kadını – Amazonlar

Büyük bedellerin ödendiği yaşamlar, geçmişten bugüne uzanan bir serüven bu... Toprağa ana dilinde 'A...

GÜNÜN KÜLTÜRÜ: Dengbejlik

Birçok millet tarihe yazarak başlamış, Kürtler ise söyleyerek... Ne zaman bir yıkım, bir sevdalanış,...

GÜNÜN ALBÜMÜ: On Kadın

On kadın sanatçı, kadınların yaşamlarını ve hikayelerini şarkılarla anlattığı bir albüm çıkartıyor.