Bir semti sakinlerinden arındırarak ‘mutenalaştırmaya’ başlamak istiyorsanız önce orada uyuşturucu satıcılarının türemesine, kap-kaççıların yuvalanmasına, bar-pavyon açılmasına, her türlü tahrike açık, uyuyan huzursuzlukların uyandırılmasına göz yumar ve ortamı bir güzel kriminalize edersiniz. Sonra istikrar arayan sakinlerin bir kısmı devreye giren devlet güçlerinin açtığı koridordan semti terk eder, kalmakta inat edenler de söke söke atılırlar. David Harvey Asi Şehirler kitabında bunun dünyanın pek çok yerinde uygulanan bir kentsel dönüşüm ilkesi olduğunu söyler. Şunun gibi örnekler de verir: “1990’larda Seul’daki inşaat şirketleri sumo güreşçileri gibi iriyarı tiplerden oluşan çeteler kurarak bunları mahalleleri boydan boya işgal etmekle görevlendirmişlerdi. Orada kendi imkanlarıyla ev kuran mahalle sakinlerinin konutlarını yıkmakla kalmayıp eşyalarını da parçaladılar. Bugün bu yamaçların çoğunu yüksek kuleler kaplamıştır.”
Kent rantına el koyanların yoksulların yerinden yurdundan edilmesi için uyguladığı yöntemler aslında kamusal alanın yeniden yapılandırılması sürecinde de uygulanır. Şimdi kimi belediyelerin kadınlar için servise çıkardığı pembe otobüs, Bursa’daki pembe vagon da iki yıl önce, bir minibüste vahşice öldürülen Özgecan cinayetine gönderme yapılarak meşrulaştırılıyor. Kadınlar için, atlatılması mümkün olmayan bu menfur hadisenin travması kaşınarak, sözde iyi niyetle, pembe araçların müstakbel Özgecan vakalarını önlemek için trafiğe çıkarıldığı ilan ediliyor.
Oysa Özgecan cinayetine gelinceye kadar beyanlarıyla kadınları değersizleştiren siyasetçiler, zanlılara kravattan iyi hal indiriminde bulunan yargıçlar, yandaş kanallarda kadın bedeninin faaliyetlerini ve cinselliğini öğütleriyle düzenlemeye çalışan ilahiyatçılar, hamile kadın sokağa çıkmasın, kadın kısmı kahkaha atmasın vb. ucubeliklere imza atan bürokratların yarattığı iklimde çok sayıda kadın öldü, ölmeye de devam ediyor. Bu zatlar ellerindeki yetki ve imkanları fütursuzca kullanarak kamusal alanın kriminalize edilmesinde oynadıkları rolle sayısız kadının kanına girilmesine sebep oldular.
Geçenlerde bir kadın minibüste, oturduğu koltuğun karşısında gerçekleşen tacizi gizlice kaydederek yayınladı. Artık uluorta, kimseden çekinmeden, davranışının bir yaptırımı olmayacağından emin sumo güreşçileri, iyice köşeye sıkıştırdıkları kadınların, artık tekinsiz hale gelmiş sokakları, toplu taşım araçlarını vb. kendi istekleriyle terk etmesini istiyorlar. Her şey bunun için bir vesile. “Hayızlı” kadınların ramazanda dışarıda yerlerse dövüleceklerini ilan eden “bilirkişi” gibi çok sayıda türedi var ortada.
Pembe otobüs ya da vagon sokaklardan çekilmeye zorlanan kadınlara lütfen açılmış bir koridor kıymetinde. İstemeyenler için ise yasasıyla, televizyonu ve demeçleriyle bütün bir düzen, istikrarsızlaşmış sokaktaki şiddeti vadetmeye devam ediyor. Hatta kışkırtıyor onu.
Sorunu tekrar tekrar üreten çözüm yöntemlerinin adını, vaktiyle direnişçi yoksulları kent merkezinden sürerek Paris’e ilk kentsel dönüşümü uygulayan valinin adıyla anan Engels şöyle yazmıştı: “Bu yöntemin adı Hausmann’dır. Yani büyük şehirlerimizde bulunan işçi semtlerinde, özellikle merkezi konumdaki semtlerde gedikler açmak. Bu öyle bir çözümdür ki sorunu tekrar tekrar üretir. Sözde rezil sokaklar ortadan kaybolur, burjuvazi bu başarı karşısında kendi kendine övgüler düzer, fakat o sokaklar çok geçmeden bu kez başka yerde yeniden ortaya çıkar.”
Kamusal alan, şimdi sistemin bütün kurumlarına ve muhtaç oldukları eril hegemonyaya hizmet eden temsili sumo güreşçilerinin bacaklarını yayarak oturacakları bir yer haline getirilmek istenirken Haussmann’ın ruhu da pembe otobüs kılığında diriliyor. Şiddeti ve tacizi bitirmeye değil yeniden üretmeye yarayacak olan bu hiç eskimeyen yöntemin kendisi de bir şiddettir aslında.
Kadınlar şiddetin her rengini, her türünü gayet iyi tanır. Kamusal alandan uzaklaştırılmaları için otobüs veya vagon şeklinde açılan bu pembe koridorların cehenneme uzandığını da bilirler.
İlgili haberler
5 maddede ‘pembe otobüse, metrobüse, trambüse’ ned...
Tacize, istismara çözüm diye sunulan “pembe otobüs, trambüs, metrobüs” gibi ilginç ulaşım araçları g...
Bursalı kadınlar: Ayrı vagon uygulamasını kabul et...
Belediye Başkanı'nın ayrı vagon uygulama isteğine kadınlardan cevap var. Kadınlar projenin gerçekleş...
‘Ama kadınlar da pembe otobüs istiyor'culara bir ç...
Sevda Karaca, kadınların ‘koruma’ adı altında ayrı vagon, otobüs, trambüs gibi ayrımcı uygulamalarla...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.