İzmir Ekmek ve Gül Grubu, “Seçimler, kadın mücadelesi ve 15-16 Haziran Direnişi’nin deneyimi” başlıklı söyleşi düzenledi. Söyleşide konuşan Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, “Karşımızda çıkan seçim sonuçlarından emekçi kesimlerinin itirazlarını açık bir şekilde ortaya koymadığı potansiyelini görüyoruz. Doğru talepler, doğru mücadele araçları, doğru politika; bu hat cendereyi kıracak olan en temel güç” dedi.

Tepekule Kongre Merkezi Ege Salonunda yapılan söyleşinin kolaylaştırıcılığını Ekmek ve Gül adına Nuray Öztürk’ün yaparken, söyleşiye EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, BEKEV, BORKAD ve Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi temsilcisi ve Ekmek ve Gül okurları katıldı.

‘SALDIRILAR SEÇİMDE DE PROPAGANDA OLARAK SÜRDÜ’

Kadına yönelik şiddetin, kadın cinayetlerinin daima gündemde olduğunu ve seçim sürecinde de bunun propaganda olarak kullanıldığını belirten Karaca, “Kadınların şiddetten korunmasına yönelik mücadeleyle yazdığımız, yazdırdığımız çeşitli yasaların uygulanmamasından şikayet ederek mücadele ediyorduk. Bu uygulanmayan yasaların bile kaldırılmasıyla bile karşı karşıya kaldık. Ailenin korunmasının kadınların şımarıkça hak talepleri yüzünden mümkün olmadığı ve buna LGBT’lilerinin eklenmesi tablosu çizildi. Bir diğer propaganda olarak 6284 sayılı yasa dillere dolandı ve bu söylemlerle birlikte biz kadınlar için uygulanmayan yasanın bir patronun kendi hakkını arayan sendikalı işçiye karşı kullanıldığını gördük. Bu örnek çok manidar. Bu memlekette eşitsiz koşullar altında yaşayanları korumak üzere mücadeleyle çıkarttığımız tüm yasaları gasbetme ve bunun sermayenin bekası için yapmanın en açık örneklerinden bir tanesi” dedi.

‘MECLİS ARİTMETİĞİNDEN ÇOK NE YAPMALIYI KONUŞMALIYIZ’

Kadın hakları bakımından en tehlikeli sayılabilecek meclis aritmetiğinin de ortaya çıktığını söyleyen Karaca, “Mücadelenin aritmetik sonuçları olarak baktığımızda tablo korkunç olabilir. Ortaya çıkan matematik nesnel zeminde elbette bir şey söyler ama sonuçta toplumsal muhalefet ve en temel öznesi işçi sınıfı ve bu sınıf etrafında buluşacak olan muhalefet güçlerinin neyi, nasıl yaptığı ve bundan sonra nasıl yapacağını konuşmak bu aritmetikten daha önemli” diye konuştu.

Ekonomik yıkımın kadınlar üzerindeki sonuçlarının daha da ağır olacağını belirten Karaca, “Yıkım programının bir parçası olarak kadınların sindirilmesi, haklarının yok edilmesi olarak ele almazsak karşımızdaki tartışma sadece yaşam tarzı tartışmasına sıkışacak. Buna sıkışınca da iktidara ve onun müttefiklerine oy veren emekçi kadınların arayışlarını, oy verme nedenlerini ve bunun değişimi için hangi politikaları ortaya koymamız gerektiğini doğru zemine koyamayız” dedi.

‘YARATILAN BAĞIMLILIK KADINLARI TOPLUMSAL HAYATTAN KOPARIYOR’

Emek Partisinin, öncelikli olarak işçi emekçi kadınların kazanılmasının gerekli olduğunu düşündüklerini ifade eden Karaca, yaratılan bağımlılık ilişkilerinde özellikle kadınların toplumsal hayatın her alanından geriye çektiğini de görülmesinin önemli olduğunu söyledi. Yaşananları anlatmakta hiçbir kadının çekincesi olmadığını anca “ne yapmalı” sorusuna ise aynı cevaplarının bulunmadığını belirten Karaca, “Bunları yeniden tartışmaya ihtiyacımız var. Yoksul, emekçi, işçi kadınların, gençlerin geleceğinden endişe duyan kesimlerin yerelde en ulaşılabilir mücadele araçlarını yaratabildik mi? Bu araçları yaratmakta neden zorluklar yaşıyoruz? Kadınların mücadele araçlarını siyaset tartışmalarına da müdahil olabileceği bir düzeye çekebilmek için olanaklarımızı nasıl geliştireceğiz?” diyerek, sorular üzerinden tartışma yürütmenin de önemli olduğunu ekledi.

Karaca son olarak, “Karşımızda çıkan seçim sonuçlarından emekçi kesimlerinin itirazlarının açık bir şekilde ortaya koymadığı potansiyelini görüyoruz. Ama değiştirecek umudu Emek ve Özgürlük İttifakı’nda görmüyor olanlar için tartışmalar yapmak durumundayız. Bunu yaparken ilk elden birlikte hareket edeceğimiz güçlerden birinin kadınlar olduğunu biliyoruz. Doğru talepler, doğru mücadele araçları, doğru politika; bu hat cendereyi kıracak olan en temel güç” dedi.

Söyleşide söz alan Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Funda Özdemir, katledilen Ezgi Zerkin davasını hatırlattı. Katil Deniz Özarslan’ın yaklaşık bir yıldır yakalanmadığını ifade eden Özdemir, tüm kadınları davaya sahip çıkmaya davet etti.

Söz alan diğer kadınlar ise bir araya gelmenin önemine değindi. Kadınları mücadeleye katmak için daha çok çabalanması gerektiğini dile getiren kadınlar, her alanda mücadele içerisinde olacaklarını söyledi.

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül