DERGİMİZDEN

İsmini bile sormadan ‘Geç tezgaha’ diyorlar

‘Eğer 30 yaşın üstündeyse buralara mahkum oluyorlar. Bazıları hariç çoğu atölyede sigorta bile yapılmıyor. Burada çalışan işçilerin çoğu gelecekte emekli dahi olamayacak.’

‘E hocam siz de ev arkadaşı alın, kaşar peynir yemeyiverin’

Bekar olmak çoğu zaman iş görüşmelerinde avantaj ama, eh evde bekleyen bir eşiniz ve sorumluluklarınız yok. Bu da esnek çalışma ve düşük ücret için bulunmaz bir nimet.

Fabrikalar farklı, hak gasbı ortak

OSB’de 5 fabrika ve işletme hariç hiçbirinde sendika yok. Patronların tercihi de sendika olmaması zaten. O yüzden özellikle de kadın işçilere sendikadan uzak durmaları tavsiye edilir.

Aynalı modern camların ardındaki sömürü

Binanın aynalı camları, modern görünümünün arkasında sömürü gizli. Çay molası 10 dakika, yemek molası da 10 dakika, tuvalet 5 dakika. Bu molalarda cam kenarında ancak bir sigara içebiliyorsun.

Taciz, hiçe sayılma, her koşulda işe devam etme: Çağrıdaki cinsiyetçilik

Neydi bu ayrımcılık kendi çalışma ortamımız içerisinde? Takım liderlerinizden cinsel taciz görmekti her şeyden önce. Mesajlar almaktı. İşiniz riske girmesin diye kibar kibar reddetmeye çalışmaktı.

Güneşin alnında süpürgedeki annesinin yanında…

Temmuz ayı boyunca belediyenin İZELMAN kreşleri kapalı olduğundan küçük çocuğu olan ve bırakacak bir yeri olmayan kadınlar için daha zor bir ay olacak.

Çareyi kızımı işe götürmekte buldum

Yaz döneminde çalışan anne olmak... Nasıl gelelim bu sorunun cevabına…

Çocuklarımız için bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz

Ekmekten bile alınan vergilerin çocukların beslenmesi için harcanmaması kadınların kabul ettiği bir şey değil: ‘Bir Öğün Ücretsiz, Sağlıklı Yemek’ kampanyasına tüm çocuklar için sarılmalıyız.

Bir dayanışma pikniğinden notlar: Eğitimde sosyalleşme hayal, meyve suyu lüks!

Çocuklarını ücretler nedeniyle okulun pikniğine bile gönderemeyen veliler kendi aralarında düzenlediği piknikte dertleşiyor: Haydi yol parası bulup çocuklarla gittim peki nasıl karşılayayım o mangalı?

Kadınların yaz tatili: Rota yeniden oluşturuluyor

Nereye gitsek bu yıl Bodrum’a, Antalya’ya mı yoksa İngiltere’ye mi? Ne güzel olurdu değil mi? Ama daha yaşadığımız il sınırları içinde bile hayalini kuramıyoruz. Memlekete gidip gelmek bile borçla…

Uçuşan kayısılardan, uçuşan faturalara kısa yolculuk…

Malatya’da depremin ardından işçi, emekçi ve emekli kadınlar toplu faturalarla karşı karşıya. Kalamadıkları evlerin faturalarını ödemek kadınlara zul gelse de umutları dayanışma.

Buruk bir bayram, kayıp bir şehir…

Bu sene depremin ardından Kurban Bayramı neşeli ev ziyaretleri yerini hüzne ve acı bir burukluğa bıraktı…

Müzik tarihimizin ilk kadın efsanesi: Denizkızı Eftalya

Kitap Eftalya’ya dair ilk kapsamlı biyografi araştırması olurken, döneme dair her yerde bulamayacağınız pek çok toplumsal dönüşümün belgelerle kaydını tutuyor.

Kız kardeşliğin sıcaklığını, başka bir dünyanın yakınlığını anlatan kitap önerileri

Gelecek kaygımızın büyüdüğü bugünlerde başka bir yaşamın rüya olmadığını hatırlayalım istedik. Kitap önerilerimizle bu ihtiyaçlarımızın birazını bile olsun bulabilmeniz umuduyla…

Kapitalizm neden cinsel yönelimimize bile karışır?

Faşizme doğru yol alınan dönemlerde LGBTİ’lere karşı aile mefhumu argümanı da sıfırdan yeni görüşler şeklinde üretilmez, var olan sağ burjuva argümanları en uç noktalarına götürülür.

‘Artık kimseye muhtaç olmayacağım’

Zeynep 42 yaşında. Urfalı 8 çocuklu bir ailenin 6 erkek 2 kız çocuğundan en küçüğü. Zeynep’in hikayesi dayanışmayla, kendi ayakları üzerinde durmaya başlayan bir kadının hikayesi.

Yalanlar mahallelerde nasıl örgütleniyor?

Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıkan her cümle aşağıda örgütleniyor. Artısı eksisi düşünülmeden kadınlar kandırılıyor.

Kanlı zambağın yanık kokan kenti, Sivas

‘Kurudu saksıdaki sardunya, birdenbire çatladı…” Cumhuriyet tarihinde kara bir leke: Sivas Katliamı.

AİHM kararı bize ne diyor?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kadınların ‘boşandıktan sonra yeniden evlenebilmek için 300 gün beklenmesi koşulu’ ile ilgili kararında, bunun ayrımcı bir uygulama olduğunu söyledi.

ÇEDES’ten tarikatlara çocuklar karanlığa teslim ediliyor

ÇEDES ismi din görevlilerinin toplu ataması ile yeniden gündeme girse de aslında eğitimde ‘manevi danışman’ olarak din görevlilerinin okullarda bulunması sadece geçtiğimiz aya mahsus değil.