Aile içinde kaybolan kadınlar
İstanbul’daki Dünya Aile Zirvesinden bugüne, çalıştaylar da yeni Anayasa tartışmaları da ‘aile’ kisvesi altında kadınlara yöneltilen saldırılara hizmet ediyor.

“Aile” dünyada ve Türkiye’de, güçlendirilmesi üzerine pek çok zirve, buluşma, çalıştay yapılan bir kurum. Geçtiğimiz yıllarda çok daha sık rastlamaya başladık kadınlara dair olan her politikanın “aile” içerisinde eritilmesine. Aileyi güçlendirmek, aileyi korumak, aile içindeki her bireyin iyi halini gözetmenin ötesinde “her şey aile için mübah” anlayışı öne çıkıyor. Buna dair söylemleri sıralasak dergimizin sayfalarına sığmaz. Bu söylemlerden biri, “güçlü bir aile için güçlü bir kadın” söylemi olabilir. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması kararının ardından Mecliste kurulan Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonunda öne çıkan söylemlerden biriydi bu. Zaten İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından bugüne kadar kadını aile içine sıkıştırmak için döşenen taşlar artık gizlemeden daha açık ve hızla yapılır oldu.

KADIN ZİRVELERİ İKTİDARLARIN POLİTİKALARINI YANSITIYOR

Kadın ve çocuklara dair politikaların ele alındığı çalıştaylar yeni değil. Hem uluslararası düzeyde hem de ulusal ölçekte çalıştaylar ve zirveler düzenleniyor. Bunlardan en önemlilerinden biri Dünya Aile Zirvesi. Birleşmiş Milletler Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (UNITAR), BM Habitat (UN-HABITAT), BM Ekonomik ve Sosyal İşler Bölümü (UNDESA), BM Kalkınma Programı (UNDP), BM Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), ulusal, bölgesel ve yerel otoritelerin katılımıyla bu zirve, farklı ülkelerde gerçekleştiriliyor. 2009’da da İstanbul’da gerçekleşti. Bu zirvenin sonucunda çıkan bildirgede kadınların kayıt dışı çalışmaya bel bağlamasını azaltarak işte toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve gelirlerde cinsiyetten kaynaklanan farklar ortadan kaldırılması, mesleki ayrımın azaltılması, kadınlara ve kız çocuklarına karşı her türlü şiddet, ayrımcılık ve aile içi şiddetle mücadelenin politika olarak belirlenmesi kararlaştırılmıştı. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlendirilmesine yönelik sosyal, ekonomik, siyasal alanlarda adımların atılmasına devam edilmesi kararları bildirgede yayımlanmıştı.

KADEM de 2014 tarihinden itibaren Aile Bakanlığı ile birlikte Kadın ve Adalet Zirvelerini her yıl gerçekleştiriyor. Çıkan bildirgeler, iktidarın o yılki kadın politikalarından çok da bağımsız şekillenmiyor. Örneğin 2022 yılının sonuç bildirgesinde, “Üretimde ve karar alma mekanizmalarında kadınların yer alması vazgeçilmezdir. Bu durum kârlılığı da artıran bir etken olarak karşımıza çıkar. Bu sebeple kadınların iş hayatına uyumlanması üzerine çalışılmalı, esnek çalışma imkânları genişletilmelidir” ifadelerine yer veriliyor.

AİLEYİ KORUMANIN KARŞILIĞI HAKLARIMIZA SALDIRI

Geçtiğimiz ay 81 ilde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının alelacele gerçekleştirdiği aile çalıştaylarında “aile ve iş yaşantısının uyumu”nun çocuk bakımı gibi sosyal hizmetlere erişimin artırılması üzerinden değil kadınların iş yaşamına katılımının esnekleştirilmesi, güvencesizleştirilmesi ile tartışıldığını görüyoruz. Elbette ki bu yeni değil, esnek çalışma, yarı zamanlı çalışma gibi güvencesizliğin önünü açan çalışma biçimleri, kadının çocuğa bakma ve ev işlerini yapma yükümlülüğü olduğu üzerinden gündeme getirildi. Tabii bu çalıştaylarda kadınların evde çalışması, en kutsal görevinin annelik olduğu söylemleri de eksik bırakılmadı. Katılabildikleri yerlerde baroların müdahalesiyle nafaka karşıtı öneriler geri püskürtülebildi.

İstanbul’daki Dünya Aile Zirvesinden bugüne, kadın haklarına dönük pek çok saldırı ve söylem gündeme getirildi ancak bu saldırılar, kadın hareketinin karşı çıkışı ile geri çekildi. Eylül ayında gerçekleşen çalıştaylar da “Kadınların korunması için yasalara ihtiyacımız yok” ifadesinin doğrudan bir milletvekili tarafından söylenebildiği Mecliste gerçekleşecek yeni Anayasa tartışmaları da tam bu zemine oturuyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Yeniden Refah Partisi Milletvekili Aşıla: ‘Kadınla...

Meclis Genel Kurulunda Yeniden Refah Partisi Milletvekili Mehmet Aşıla, 6284 sayılı Kanun’un kaldırı...

Karaca, kadın haklarına dönük saldırıları Meclise...

Karaca:"Hakları tartışmaya açıldığı için yasayı uygulaması gerekenler ayak sürüdüğü için şiddete mar...

Kadınlar Meclis’ten seslendi: Tek bir hakkımızdan...

EŞİK Platformu'nun çağrısıyla 'Kadınlar Meclis'te' sloganıyla TBMM'yi ziyaretti, siyasi partilerin k...