DERGİMİZDEN

Fizik tedavi olmayan metal işçisi kadın yok

Adına meslek hastalığı denmeyen, ama aslında yaptığı iş nedeniyle hastalanan metal işçisi kadınlardan dinleyin yaşadıklarını.

Bel ağrısında ‘6 hafta’ kuralı var!

Sık bel ağrısı çeken insan, 6-7 milyon yıl önce ayağa kalkıp yürümeye çalışan atalarını sevgiyle anmıyordur herhalde:) Doktor Sanem Bilgili, bel ağrısıyla ilgili bilmeniz gereken her şeyi anlatıyor...

Sanatla, müzikle var olan bir kadın: Ayfer...

Çocuk yaşta işçi olan Ayfer’i hayata bağlayan bağlamasıydı... O bağlamayı şimdi öğrencileri için çalıyor...

Kocasının kardeşiyle evlendirilen çocuk Nazmiye’nin hikayesi

Okumasına izin verilmeyen Nazmiye 13 yaşında bir çocukken evlendirilir, 1 yıl sonra trafik kazasında kocasını kaybeder, kaynıyla evlendirilir. Zor günleri geride bırakmış olsa da içi hep buruktur.

Piyasada yok!

Bir anne çocuğunun şeker ilacını soruyor, ‘piyasada yok’, prostat kanseri hasta geliyor ama onun ilacı da ‘piyasada yok!’ Peki, buna sebep olanlar nerede mi? Onlar da ‘PİYASADA YOK!’

İyi ki Ekmek ve Gül...

Kadınların direnişini, yaşamdaki gerçekliklerini, en önemlisi de “neler oluyor” sorusunun tarafsız cevabını görebildiğim satırlarda, tüm gücüme yeniden sarıldım.

Ve hayal kurdum, sonunda kendim için...

Burada daha iyi anladım kadın dayanışmasının önemini. Kadınların bir araya geldiğinde birçok şeyi başarabileceğini ve beraber hareket edildiğinde birçok kazanım elde edilebildiğini daha iyi anladım.

Tiyatrodan 1 Mayıs’a bu ‘birliktelik’ bizim!

Antalya Ekmek ve Gül Grubundan kadınlar yazdıkları mektuplarla Ekmek ve Gül’e güç kattı. Bir araya gelişleriyle kız kardeşliği, dayanışmayı, mücadeleyi tadan kadınlar şimdi 1 Mayıs’a hazırlanıyor.

İşçi kadınlar, haklarımız, bahar, Ekmek ve Gül...

Ekmek ve Gül deneyiminin bize öğrettiği çok şey oldu... Bunlardan biri de işçi kadınların haklarını öğrenme ihtiyacıydı. İşte Onur Bakır’ın hazırladığı ‘Haklarımız Var’ kitabı böyle ortaya çıktı.

GÜNÜN BELLEĞİ: Oy hakkının işçi kadınları

İşçi kadınlar, burjuva kadınların ‘küçük kızkardeşleriydi’. Oy hakkı elde edilene kadar aynı safta olundu; fakat burjuva kadınlar kendi sınıf çıkarlarını hiçbir zaman bir kenara koymadı.

Çok şey değil insanca yaşamak istiyoruz

Boyu aşan yoksulluk, her hakkı tehdit eden işsizlik, yurda verilen çocuklar, koca şiddetine bahane arayan kadınlar...

Ekmek ve Gül Mart 2019 sayısı

Çağrımız tüm kadınlara: Korku salıp kendi kumaşını yaratmak için canımızı isteyenlere karşı, cesur olup kendi ilmeklerimizle yeni bir hayat dokuyalım!

GERİDE KALMANIN KADIN HALİ: Küskün Yüreklerin Türküsü

Kimse kaybedilenlerin ardından ne hissettiğini anlatmıyor. Hoş, anlatılabilir mi ki zaten?

Harami deyu korku verirler, benim ipek yüklü kervanım mı var?

Kumaşları dokuyan da, kervana yükleyen de biziz. Kendisi harami olanlar; kumaşı var edip, kervana yükleyen emeğimiz sürgit değersiz kalsın diye ‘Sizi haramilerden koruyoruz’ diye korku salıyorlar.

Ege Üniversitesinden kadınlar: Krize, sömürüye karşı 8 Mart’ta varız

Ege Üniversitesinde işten atılan taşeron kadın işçiler: ‘Ev kadını değil, iş kadını olmak istiyoruz. Ben buradayım, varım, direne direne kazandım demek için 8 Mart’ta alanda olacağız.’

Krizi sermayenin krizine çevirelim!

Dışarı gezmelerinden feragat edip ev ziyaretlerine giderken birbirine patates soğan alan kadınlar... Bu dayanışmayı sermaye düzenine karşı bir mücadeleye de çevirebilir pekâla.

‘Umut var, daha çok yan yana gelmeliyiz’

Antep’te işçi kadınlar buluştu. Gittikçe zorlaşan yaşamlarını konuşan kadınlar ‘Bu böyle gitmez’ diyor. Çözümü de birlikte tartıştılar.

Gerçekleri bir bir haykıracağız

İktidar, kadının değiştirici ve dönüştürücü gücünü bildiğinden her türlü manipülasyonla haklarımızı kısıtlamaya çalışıyor. Ama biz derinden yaşadığımız tüm gerçekleri 8 Mart’ta yüzlerine haykıracağız.

Mesai uzun ve yorucu, ücretler düşük

Gıda ve tekstil işçileri: ‘Çalışma saatlerimiz çok uzun, bir de fazla mesai yaptık mı, of! Ama ücretler düşük, yetmiyor. Emeklilik için yılım doldu ama yaş yüzünden 15 yıl daha çalışmam lazım...’

Kriz hayatımızın tam ortasında!

Küçükçekmece’den işçi kadınlar anlatıyor: ‘İşverenin gasplarına karşı çıkana kapı gösteriliyor. Krizin, zamların yaşamın her yanını saran işçi için tek çare bu ücrete tamah etmek oluyor...’