“Bir evli kadının kendi kimliğine sahip olması yolundaki engelleri kaldırmak için bir ömür yetmez.”
Bu söz, 1850'li yıllarda “kadın haklarının sabahyıldızı” diye anılan Lucy Stone tarafından söylenmiştir. Stone, evli olmasına rağmen kendi soyadını kullanan ilk kadın olarak, tarihe geçmiştir.
“Bir koca olarak, yasaların bana verdiği ve karşılıklı olmayan bütün ayrıcalıkları reddedeceğime ve evlendiğimizde her ne koşul altında olursa olsun bunları kullanmayacağıma söz veriyorum. “Henry Blackwell, Lucy Stone'la evlenmek için bu yemini etmişti. Mutlu çift evlilik yeminlerinden itaat sözcüğünü çıkardığı gibi tören sırasında o dönemde kocaya kadın bedeni, çocukları ve malı üzerinde tam bir kontrol hakkı veren evlilik yasalarını protesto eden bir konuşma yapmışlardı.
MASSACHUSETTS’TE ÜNİVERSİTE MEZUNU İLK KADIN
13 Ağustos 1818'de Massachusetts'te dünyaya gelen Lucy Stone, dokuz çocuklu bir ailenin sekizincisiydi. Otoriter bir babanın yönettiği evde, küçük yaşta eşitsizlikle tanıştı Lucy. Henüz küçük kızken, erkek kardeşleriyle aynı düzeyde eğitim görmeyi kafasına koymuştu. Üniversite eğitimi almayı istemesi, hayret ve öfkeyle karşılandı. Ailesi bu isteği alay konusu yaptı. Maddi destekten mahrum bırakılan Stone, üniversite masraflarını karşılamak için lise sonrası tam dokuz yıl çalışmak zorunda kaldı. 25 yaşında Ohio'da kadınlar ve siyahları kabul eden tek üniversite olan Oberlin'e girdi. Gündelikçi olarak çalışırken öğrenimini sürdürdü. 1847'de mezun olduğunda, öğretim görevlileri ondan bir mezuniyet konuşması yazmasını istediler. O dönemde kadınların kamu alanlarında topluluklara seslenmesi yasaktı. Lucy, bu durumu protesto ederek, metni yazmayı kabul etmedi. Massachusetts’te üniversite mezunu ilk kadın olarak eve döndü.‘SESİNİN DUYULMASI YASAK OLAN KADIN’DAN KOCA BİR ÇIĞLIĞA
Oberlin'de konuşma yapabilmesi için aradan tam 36 yıl geçmesi gerekecekti. Oberlin College'in ellinci yıl kutlamalarında, bir zamanlar sesinin duyulması yasak olan kadın, özel davetli olarak, saygın bir eylemci olarak gelip konuşma yapacaktı.1879'da Massachusetts eyaleti kanunları kadınlara kısıtlı seçme ve seçilme hakkı tanıdı. Tabii, kadınların oylamada kocalarının soyadlarını taşımaları şarttı. Bu şartı yerine getirmeyen Lucy Stone'un imzaları bile reddedilmeye başladı. Stone, otel rezervasyonlarında şöyle bir imza kullanarak direnişini sürdürdü: “Henry Blackwell ile evlenmiş olan Lucy Stone.”
Lucy Stone karşılaştığı durumu şöyle aktarıyor: “60 yıldır bu adı kullanıyorum. Benim adım Lucy Stone! Eğer 20 yıl bir patikayı ya da araba yolunu kullanmak oradan geçene bir hak tanıyorsa, bir adın 3 kere 20 yıl kullanılıyor olması da onu kullanma hakkını vermelidir."
Lucy Stone; kadın hakları üzerine çalışmalar yaptı, Kölelik Karşıtları Derneği'ne üye oldu. Çalışkan, disiplinli, inatçı bir kadındı. Dernek için konuşmalar yapmak üzere bütün ülkeyi dolaştı. Dev kitlelere karşı yaptığı konuşmalar büyük protestolara neden oldu. Miting afişleri duvarlardan söküldü, özellikle kadın haklarıyla ilgili fikirleri nedeniyle suratına İncil fırlatıldı.
Ölmeden önce cesedinin yakılmasını vasiyet eden Stone'un son sözleri yine mücadeleden yana olmuştur; “Dünyayı daha iyi bir yer yapın!”
İlgili haberler
GÜNÜN BELLEĞİ: Aykırı bir kadın Mary Wollstonecraf...
Doğum gününde 18. yüzyılın aykırı kadını Mary Wollstonecraft ile tanışalım. Fransız devriminin tanık...
GÜNÜN PORTRESİ: Sylvia Pankhurst
Sylvia Pankhurst, İngiltere’de kadınların oy haklarını elde etmeleri için mücadele etti. Birçok kadı...
GÜNÜN KADINI: Eşitlik ve adalet peşinde bir kadın...
‘Adalet ve Eşitlik’ talebi yıllardır kadınların talebi olmaktan çıkmadı. Binlerce kadın tarih boyunc...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.