Typ’liler sürekli ve güvenceli iş istiyor
Toplum Yararına Programlarda çalıştırılan ve yarısından fazlasını kadınların oluşturduğu yüzbinlerce işçi, sürekli ve güvenceli iş istiyor!

Bugün bir soruya yanıt vermek yerine bir talebe yer vermeye çalışacağım. Toplum Yararına Çalışma Programı’nda çalışan iki kadın işçiye sözüm var, bu sözümü tutmaya gayret edeceğim!

Önce nedir bu Toplum Yararına Çalışma Programı, buna bir bakalım. Ardından bu Programlarda çalıştırılan işçilerin taleplerini aktaralım.

TOPLUM YARARINA PROGRAM
Toplum Yararına Program ya da kamuoyunda bilinen adıyla “Toplum Yararına Çalışma Programı” Türkiye İş Kurumu (İş-Kur) aracılığıyla yürütülen bir (geçici) istihdam çalışması. Yasal tanımı ise şu şekilde:

“İşsizliğin yoğun olduğu dönemlerde veya yerlerde doğrudan veya yüklenici eli ile toplum yararına bir iş ya da hizmetin gerçekleştirilmesi yoluyla özellikle istihdamında zorluk çekilen işsizlerin çalışma alışkanlık ve disiplininden uzaklaşmalarını engelleyerek işgücü piyasasına uyumlarını amaçlayan ve bunlara geçici gelir desteği sağlayan programlar.”

İşin aslı ise şu: İş-Kur’a kayıtlı işsizler, 9 ayı geçmemek üzere çevre temizliği, ağaçlandırma, park düzenlemesi, okullarda bakım-onarım-temizlik, vadi ve dere ıslahı, erozyon engelleme gibi işlerde çalıştırılıyorlar. Dolayısıyla TYP’lilerin en çok çalıştırıldıkları yerler belediyeler ve okullar.

Haftalık çalışma süresi 45 saat. Program kapsamında çalıştırılanlara asgari ücret ödeniyor. Ayrıca sigorta primleri ve gelir vergileri yatırılıyor. Bu giderler İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanıyor.

Programa dahil edilecekler kura ya da liste yöntemiyle belirleniyor. Programlar en çok 9 ay sürüyor. Bir sene içinde programdan en fazla yararlanılabilecek süre de 9 ay. Yeniden yararlanma için en az 3 ay daha geçmesi gerekiyor. Bununla birlikte bir kişinin TYP’den yararlanabileceği maksimum süre 24 ay.

SAYILARLA TYP
İş-Kur’un son yayınladığı 2019 yılı Mart ayı istatistik bültenine göre 2019 Ocak-Şubat-Mart döneminde 3.758 farklı Toplum Yararına Programda toplam 142.121 kişi çalıştırılıyor. TYP’lilerin 81 bini yani yüzde 57’si kadın. Katılımcıların liste yöntemiyle seçildiği programlarda kadınların öncelikli grup içinde yer alması bu durumun en önemli nedenlerinden biri. 

2018 yıllık istatistikleri henüz açıklanmadı. 2017 istatistiklerine göre ise 266.924 kişi bu programlardan yararlandı. Yararlanıcıların yarısından fazlası (yaklaşık yüzde 55’i) kadındı.

Son 10 yıla baktığımızda toplam yararlanıcı sayısının 2 milyona ulaştığını söyleyebiliriz. Sonuç olarak halihazırda yararlanıcı olan ya da yararlanmayı bekleyen yüz binlerce yurttaştan söz ediyoruz!

İŞÇİ SAYILMAYAN İŞÇİLER!
İlgili yönetmelikte TYP’liler işçi olarak değil “katılımcı” olarak tanımlanıyorlar. Her ne kadar fiilen işçilik yapsalar da, İş-Kur katılımcıları “işçi” kabul etmediği için TYP’liler İş Yasası’nın işçilere tanıdığı temel haklardan yararlanamıyorlar.

TYP’liler fazla mesai ücreti, tatil çalışması ücreti, yıllık izin, sosyal izin, kıdem ve ihbar tazminatı gibi temel haklardan yoksun çalıştırılıyor. Öte yandan devam zorunluluğu da söz konusu! TYP’lilerin 14 güne kadar ücretsiz izin hakkı var ama bu durumda da ücretsiz izindeki süre için ücret ödenmiyor. Programda görev tanımı ne olursa olsun, TYP’liler kurum amirlerinin istediği her işi yapmak zorunda kalıyor. İşçi sayılmadıkları için TYP’lilerin sendikal hakları da yok sayılıyor!

Bununla birlikte haklarının peşine düşen cesur işçiler neticesinde Yargıtay bu Deli Dumrul düzenine kısmen “dur” dedi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 09.02.2017 tarih, 2017/772 Esas, 2017/1321 karar sayılı kararı ile TYP’lilerin işçi statüsünde olduğuna, sendika üyesi olabileceğine ve sendikal haklardan da yararlanabileceğine hükmetti.

Ancak Yargıtay kararına rağmen uygulamada TYP’liler hala işçi sayılmıyor, işçilik haklarından ve sendikal haklardan mahrum bırakılıyor.

TYP AMACINA ULAŞIYOR MU?
TYP’nin asıl amacı işsizlerin çalışma alışkanlık ve disiplininden uzaklaşmalarını engelleyerek işgücü piyasasına uyumlarını sağlamak. Bir başka deyişle asıl hedef, işsizlerin istihdama kalıcı olarak dahil olmaları. Ama TYP asıl amacına hizmet etmiyor. Yararlanma süresi dolan TYP’lilerin büyük çoğunluğunu yine işsizlik bekliyor. Yani TYP, işsizlik yarasına geçici bir pansuman yapıyor, yarayı iyileştirmiyor…

Özellikle kadın işsizliğinin erkek işsizliğinden çok daha yüksek olduğu ancak kadınların istihdam olanaklarının son derece sınırlı olduğu Türkiye’de, TYP kadın işsizlerin derdine derman olmuyor. Kadınların kalıcı olarak çalışma yaşamında kalmasını sağlamıyor.

Öte yandan TYP programlarında özellikle seçim öncesi dönemlerde çok ciddi bir artış yaşandığını görüyoruz. Yani TYP bir siyasi rant aracı olarak da kullanılıyor.

İşte tam da bu yüzden TYP’lilerin talepleri var!

TYP’LİLER NE İSTİYOR?
TYP’liler 3 aylık, 6 aylık, 9 aylık geçici iş değil kalıcı ve sürekli iş istiyor!
TYP’liler görevlendirildikleri kamu kurumlarının daimi işçisi olmak istiyor!
TYP’liler kadrolu işçi olmak, güvenceli çalışmak istiyor!
TYP’liler işçilik haklarından ve sendikal haklardan yararlanmak istiyor!
TYP’liler üvey evlat muamelesi görmek değil, eşiklik ve adalet istiyor!
TYP’liler bu taleplerinde sonuna kadar haklılar! Çünkü TYP, özellikle taşeron işçilerin kamuya geçişinin ardından yeni bir taşeronluğa dönüşmüş durumda. Ancak bir farkla! TYP’liler taşeron işçi bile sayılmadığı için ne taşeron işçilerin haklarından ne de kamuya geçiş ve kadro hakkından yararlanabiliyor. Yani taşeronluğu bile aratan bir durum söz konusu.
TYP’liler kamu kurumlarının, okulların, belediyelerin, bakanlıkların işlerini yapıyor. Bu işlerin çok büyük kısmı “yap-bitir iş” değil; süreklilik arz eden işler. Örneğin bir okulun temizlik işi, 6 ay, 9 ay temizlemekle biter mi? Bitmez! O halde bu okulun temizlik işini devir-daim yöntemiyle sürekli değişen TYP’lilere yaptırmak yerine, TYP’lileri bu okulda kalıcı olarak istihdam etmek mümkün! Ortada bir iş varsa, o işi yapan sürekli işçi de olmalı. Mesele aslında bu kadar basit…
Ne istiyor TYP’liler? Bir afişlerinde yazdığı üzere:
“6 aylık değil, ömürlük iş istiyoruz!”


İlgili haberler
Canımızı bu kadar değersizleştirmenin adı: Toplum...

Bu fotoğraf 2017 Türkiyesinin utanç tablolarından biri. Bu fotoğraf, muhtaç bırakıldığımız güvencesi...

Türkiye’nin ‘refah' fotoğrafı! Kilis’te binlerce k...

Bu fotoğraf Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun ‘Türkiye artık eski Türkiye değil, 3 kat büyümüş, 8...

GÜNÜN İSYANI: ‘Ekmek istiyorum, açım aç!’

Tokat’ta İŞKUR’un işe alım için yaptığı kura çekiminde işsiz bir kadın ‘Ekmek istiyorum, açım aç’ di...