1. Okurumuzun Sorusu:
Eşim 01.09.2018 tarihinde özel bir anaokulunda öğretmen olarak işe başladı ve 31.08.2019 tarihinde iş akdi bitecek şeklinde bir sözleşme imzaladı. Fakat 23.08.2019’da eşim hamileliğinin 32. haftasında sözleşme tarihi bitmeden 1 hafta önce doktor raporu ile doğum iznine ayrıldı. Fakat kurum eşime herhangi bir bildirimde bulunmadan sözleşme bitim tarihi olan 31.08.2019 tarihinde işten çıkartmış eşimi. Şimdi sizlerden destek almak istediğimiz konular: 1-) Okul sözleşme bitim tarihinden önce doğum iznine ayrılmış bir çalışanı kanuni olarak işten çıkartabilirmi? Böyle bir hakları varmı? 2-) İşten çıkarılacağına dair herhangi bir bildirimde bulunulmadı bize böyle bir hakları varmı? 3-) İşten çıkarıldığı için analık yardımı, yani doğum parasını almaya hakkı varmı? SGK “işten çıkarıldığı için böyle bir hakkının olmadığını” söyledi. Bunlarla ilgili bilgilerinizi paylaşırsanız çok seviniriz ve bu süreçte yasal yollara başvurmamız gerekir mi?2. Okurumuzun Sorusu:
Sözleşmeli olarak çalışıyorum 2019 Aralık sonunda sözleşmem bitecek ve 26 haftalık hamileyim. Aralık sonunda 32. haftam olacak, doğum da Şubatta olacak. Doğum gerçekleştiğinde aktif olarak çalışıyor olmayacağım. Aralık sonunda doktor raporu alsam doğum gerçekleştiğinde 4 aylık analık ödeneğini alabilir miyim? Teşekkürler.Bugün birbirine çok benzeyen iki soruyu yanıtlayacağız. Çünkü 1. okurumuzun başına gelenler, 2. okurumuzun da başına gelecek.
Önce birkaç noktayı açıklığa kavuşturalım.
Belirli süreli iş sözleşmesi süresi sonunda kendiliğinden sona erer. Bu durumda işveren işçiyi işten çıkarmış olmaz. Sözleşme sona ermiş, iş ilişkisi bitmiş olur ancak bu yasal olarak işten çıkarma anlamına gelmez. İşveren belirli süreli sözleşmeyi yenilemek zorunda değildir.
Belirli süreli iş sözleşmesinde ihbar süresi ve dolayısıyla ihbar tazminatı olmaz.
Bu çerçevede 1. okurumuzun sorusuna dönecek olursak, işveren okurumuzun eşini işten çıkarmış olmuyor. Çünkü sözleşme, süresi sonunda kendiliğinden sona eriyor. Taraflar arasındaki iş ilişkisi kendiliğinden bitiyor. Bir işten çıkarma söz konusu olmadığı için bu örnekte işverenin işten çıkarma hakkının olup olmadığını tartışmak bir anlam ifade etmiyor. Sözleşme belirli süreli olduğu için ihbar süresi ve ihbar süresi kadar önce haber verme ya da ihbar tazminatı ödeme zorunluluğu yok.
Gelelim analık ödeneği meselesine.
1. okurumuzun eşi analık iznine ayrılmış. Bir hafta sonra sözleşmesi süresi dolduğu için sona ermiş ve işveren de sigorta çıkışını yapmış.
2. okurumuz da aynı süreci yaşayacak. Analık iznine ayrıldıktan kısa süre sonra sözleşmenin süresi dolacak, sözleşme sona ermiş olacak ve işveren de sözleşmeyi yenilemezse sigorta çıkışı yapacak.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’na göre, önemli olan işçinin analık iznine ayrıldığı tarih itibariyle sigortalılık halinin devam edip etmediği. Analık izni tarihi itibariyle sigortalılık hali devam ediyorsa, daha sonra sigorta çıkışı yapılsa bile kadın işçi hak ettiği 16 haftalık analık ödeneğinin tümünü almaya yasal olarak hak kazanmış olur.
Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu 5 Aralık 2017 tarihinde Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nde kanuna aykırı bir değişiklik yaptı.
SGK analık iznindeyken sözleşmesi sona eren ya da işten çıkarılan, dolayısıyla sigorta çıkışı yapılan hamile işçilerin analık ödeneği alabileceği süreyi sigorta çıkış tarihinden başlayarak 10 gün ile sınırladı. Tüm detaylar BURADAKİ yanıtımızda.
SGK’nın kanuna aykırı, hukuk dışı yönetmelik değişikliği nedeniyle 1. okurumuzun eşi 18 gün boyunca (23.08.2019’dan 31.08.2019’a kadar 8 gün, 31.08.2019’dan 09.09.2019’a kadar 10 gün) analık ödeneği alabilecek. Çünkü bu yönetmelik değişikliği nedeniyle sigorta çıkış tarihini olan 31.08.2019’dan itibaren 10 gün daha analık ödeneği ödeniyor.
Aynı sorunu ikinci okurumuz da yaşayacak. Okurumuz Aralık ayı içinde analık iznine ayrılacak ve Aralık sonunda sigorta çıkışı olacak. 10 gün kuralı nedeniyle okurumuz 10 Ocak 2020 tarihine kadar analık ödeneği alabilecek. Yani Aralık ayında izne ayrıldığı tarihten 10 Ocak’a kadar olan dönem için analık ödeneği ödenecek.
Peki, okurlarımız bu durumda yasal olarak ne yapabilir?
Okurlarımız SGK’ye dava açarak yasaya aykırı yönetmelik maddesi ile sınırlanan analık ödeneğinin tümünü talep edebilir. Yasal anlamda analık ödeneği almanın asıl yolu bu. Bunun yanı sıra Kamu Denetçiliği Kurumu ve CİMER’e de başvuru yapılabilir.
Köşemizde bu sorunu defalarca işledik ve SGK’ya defalarca çağrı yaptık. Aynı çağrıyı bir kez daha dile getiriyoruz! SGK bu hukuksuzluktan derhal vazgeçmeli, en kısa sürede yönetmelikte yaptığı değişikliği geri almalı ve haklarını kısıtladığı tüm kadın işçilere haklarını teslim etmelidir!
Not: Birinci okurumuzun eşi, özel öğretim kurumunda öğretmen olarak görev yapmış olduğu için, Yargıtay içtihadı gereği, kurum sözleşmeyi yenilemeyi teklif etmediği için kurumdan kıdem tazminatı talep edebilir. İkinci okurumuz da özel öğretim kurumunda görevli öğretmense ve sözleşmenin yenilenmesi kurum tarafından teklif edilmezse kurumdan kıdem tazminatı talep edebilir. Detaylar için TIKLAYIN.
İlgili haberler
Analık ödeneği, ele geçen ücretten düşüktür
Analık ödeneği, işçinin eline geçen ücretten daha düşüktür. Bu durumun nedeni, analık ödeneği hesapl...
SGK’nin analık ödeneği zulmü devam ediyor!
SGK’nin yaptığı kanuna aykırı yönetmelik değişikliği nedeniyle analık iznindeyken sözleşmesi sona er...
Analık izni öncesi rapor analık ödeneğini etkileme...
Analık iznine ayrılmadan önceki son 3 ayda işçinin ücreti değişmediyse, bu sure içinde alınan rapor...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.