Okurumuzun Sorusu:
02.03.2013 - 15.09.2019 tarihleri arasında özel sektörde gümrük müşavir yardımcısı olarak çalışmaktaydım. Bu süre zarfında farklı departmanlarda çalıştım. Fakat hep çalıştım. Yıllık izin hakkımı kullanmadan gece gündüz demeden çalıştım. Düşük maaşla, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti almadan çalıştım. Bu sürede evlendim evlilik izni bile kullanamadım. Bir süre sonra bu durumdan yorulduğunu dile getirdiğimde “bakarız” dendi. Sürekli bana evli olduğum için “çocuk olursa sana izin veremem senle ilgili çok planlarım var” denip duruldu. Ve ben hamile olduğum halde patronuma söyleyemedim. Hatta bi ara iş yerinde fenalaştım ambulans hemşiresine bile yanlarında söyleyemedim. Bir süre sonra iş yükü daha da artınca stresten uzak kalmak için, iş yükümü azaltılır düşüncesi ile hamile olduğumu söyledim fakat iş yükü azalmadı geç saate kadar çalışılmaya ve kullanılmaya maruz kaldım. Ve patronumla bir kez daha konuştum ve hatta konuşurken kriz bile geçirecektim çünkü kullanıldığımı çok iyi anladım. Ve o tartışmadan sonra bebeğimin kalbi durdu. 1 hafta hastanede yattım. Hastane dönüşü ise işten çıkarılacağımı öğrendim. Çünkü hamile olmam onların umrunda değildi ve zaten istemedikleri bir şeydi. 56 gün ihbar süremi çalışmamı istediler ve çalıştım. Çıkarken kıdem tazminatı ve 6.yılın 20 günlük yıllık izin parasını aldım. Ama sonrasında işsizlik maaşına başvurdum. Onlar yüzünden hastanelik oldum, onlar yüzünden bebeğimi kaybettim ama işsizlik maaşımı 10 ay almam gerekirken 8 ay maaş bağlandı 4 gün eksik prim yatırıldığı için. Kısacası kendilerini şikayet etmek, tek kuruş bile paramı bırakmak istemiyorum. Ve de orada çalışan kızlara da örnek olmak istiyorum. Kendileri benim 5 yıl için kullanmadığım yıllık izin ücretimi, fazla çalışma ücretimi vermediler. Üstüne onlar yüzünden 2 ay da işsizlik maaşını eksik alacağım. Kötü niyet tazminatı ya da maddi, tazminat ne varsa artık almak istiyorum. Ama yol yordam bilmiyorum. Avukat tutsam alacağımdan fazla avukat ister. En önce ne yapmalıyım? Hatırladıkça sinirleniyorum.Okurumuza başsağlığı ve sabırlar diliyorum...
Eğer okurumuz iş güvencesi kapsamındaysa, işe iade yolunu deneyebilirdi. Ancak işe iade için 30 günlük arabulucuya başvurma süresi işçiye yapılan fesih bildirimi ile başlar. İşçinin ihbar süresi kadar çalışacağı durumlarda da 30 günlük başvuru süresi, ihbar süresinin sonunda yani işçinin fiilen işten çıkarıldığı tarihte değil; işçiye işten çıkarılma bildiriminin (ihbarın) yapıldığı tarihte başlar. İşçi ihbar süresi içinde de olsa, halen çalışıyor da olsa; bu ihbarı takip eden 30 gün içinde işe iade için arabulucuya başvurmalıdır. Aksi takdirde işe iade hakkı düşer.
Ne yazık ki okurumuza işten çıkarılacağının bildirildiği tarihten bugüne kadar 30 günden daha uzun bir süre geçmiş. Her ne kadar okurumuzun iş sözleşmesi 15 Eylül 2019’da sona ermiş olsa da, ihbar bildirimi Temmuz ayı ortalarında yapıldığı için işe iade için başvuru süresi 30 gün sonra dolmuş.
İşe iade meselesini bir yana koyalım. Belki de okurumuzun çalıştığı işyerindeki işçi sayısı 30’un altındaydı ve okurumuz zaten iş güvencesi kapsamında değildi. Yani 30 günlük süre dolmamış olsaydı dahi işe iade isteyemeyecekti.
Peki okurumuz hangi haklarını isteyebilir?
1) Geçmişe dönük 5 yıllık süre içinde ödenmeyen fazla mesai ücretleri.
2) Geçmişe dönük 5 yıllık süre içinde ödenmeyen ulusal bayram, genel tatil günü ve hafta tatili çalışmalarının ücretleri (varsa ödenmeyen aylık ücretler).
3) Hak kazandığı ama kullanmadığı yıllık izinlerinin ücretleri. Kullanılmayan yıllık izinler iş akdinin sona ermesi ile birlikte ücrete dönüştüğü için 5 yıllık zamanaşımı süresi iş sözleşmesinin sona ermesi ile başlar. Dolayısıyla yıllık izin bakımından zamanaşımı sıkıntısı yok.
4) Hamilelik nedeniyle işten çıkarıldığı gerekçesiyle 4 aya kadar ücreti tutarında ayrımcılık tazminatı. Eğer okurumuz iş güvencesi kapsamında değilse, ayrımcılık tazminatı yerine kötü niyet tazminatı da isteyebilir. Okurumuzun ihbar süresi 8 hafta olduğu için kötü niyet tazminatı bu sürenin 3 katıdır. Yani kötü niyet tazminatı 24 haftalık (yaklaşık 6 aylık) ücret tutarındadır. Okurumuzun durumunda kötü niyet tazminatı ayrımcılık tazminatından daha yüksek olacağı için kötü niyet tazminatı istemek daha avantajlıdır. Altını çizelim! Kötü niyet tazminatı isteyebilmek için iş güvencesi kapsamında olmamak gerekmektedir. Çünkü iş güvencesi kapsamında olan işçilere işe iade hakkı tanınmıştır. Ayrımcılık tazminatınında ise böyle bir ayrım yoktur; iş güvencesi kapsamında olan işçiler de, olmayan işçiler de ayrımcılık tazminatı isteyebilmektedir.
5) Kullandırılmadığı evlilik izninin ücreti.
6) İhbar süresi içinde yeni iş arama izni verilmediyse, kullandırılmayan yeni iş arama izni süresinin 1,5 katı kadar ücret.
7) Hamile işçilere fazla mesai yaptırılamaz. Hamile işçiler 7,5 saatten fazla çalıştırılamaz. Hamile işçilere sağlık durumlarına uygun işler verilmelidir. İşveren bu kuralların hiçbirine uymamış. İşverenin hak ihlalleri okurumuzun bebeğini kaybetmesine neden olmuş ya da etkide bulunmuş olabilir. Okurumuz bu nedenle ayrıca tazminat talep edebilir. Ancak okurumuzun hamileliğini işverenden gizlememesi, hamile olduğunu öğrendikten sonra en kısa süre içinde işverene haber vermesi gerekirdi. İşveren olası bir davada okurumuzun bu yasal kurala uymamış olmamasını, hamileliğini geç bildirmiş olmasını okurumuzun aleyhine kullanabilir.
Hastalık raporu alınması halinde, işsizlik ödeneği alınabilecek maksimum süre kendiliğinden düşüyor. Çünkü 10 ay boyunca işsizlik ödeneği alabilmek için son 3 yıl içinde 1.08 gün kesintisiz prim yatmış olması gerekiyor. Bir gün bile hastalık raporu olsa süre 8 aya düşüyor. Ne yazık ki bunun için yapılacak pek bir şey yok.
Okurumuzun yukarıdaki haklarını talep etmesi için önce arabulucuya başvurması, arabulucuda anlaşma sağlanaması halinde de dava açması gerekiyor. Arabulucuya okurumuzun kendisi de başvurabilir ama avukat ile başvurmakta yarar var.
35 TL’nin altında olan işçi alacağı davalarında yasal olarak asgari avukatlık ücreti olan yüzde 12 üzerinden anlaşma yapmak mümkündür. Alacak tutarı arttıkça asgari avukatlık ücreti de düşmektedir. Yani okurumuzun avukatlık ücreti bakımından endişe etmesine gerek yoktur. İşçi alacakları davalarında asgari tutar üzerinden dava açan, işçilere bu konuda ve hatta dava masraflarında da yardımcı olan birçok avukat mevcuttur. Öte yandan avukat ücreti dava sonunda da ödenebilmektedir. Yani okurumuz alacağı kesinleştiğinde, bu alacağın yüzde 12’sini avukatına ödeyerek geri kalan alacağını alabilir.
Sonuç olarak okurumuzun en kısa sürede bir avukat ile anlaşarak yasal süreci başlatmasında yarar var.
İlgili haberler
Hamile işçilere 12 saat çalışma dayatması
Bektaş Tekstil’de aralarında hamile işçilerin de olduğu 55 işçi 12 saat çalışma dayatmasını kabul et...
Hamile işçinin mesaiye kalmadığı için işten çıkarı...
Hamile işçiye fazla mesai yaptırılması yasaktır. Hamile işçinin fazla mesai yapmayı kabul etmemesi i...
Hamilelik işverene yazılı bildirilmeli
Hamile olduğunu öğrenen kadın işçi, hamileliğini işverene bildirmekle yükümlü. Bu bildirimin yazılı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.