Bağcılar’daki 3 vardiya şeklinde 90 işçinin çalıştığı Bektaş Tekstil’de 12 saat çalışma dayatmasını kabul etmeyen aralarında 2 hamile işçinin de olduğu toplam 55 işçi işten atıldı.
24 saat üretim yapılan atölyedeki koşullar da oldukça kötü. Bir kadın işçi anlatıyor çalışma koşullarını “Bir makineden 400 kilo mal çıkıyor. O makine sürekli duruyor. Açacaksın, temizliğini yapacaksın. Hepsini sen yapıyorsun. 15 kiloluk topları kaldırıp götürüyoruz. Çalıştığımız işyerinde çöpçüsü, çaycısı, ortacısı ayrı olması lazım ama hepsi biziz. Her işi kendimiz yapıyoruz. O yüzden çok zorlanıyoruz. Yemek molamız, çay molamız yoktu. Çayı çalışırken ayakta içiyorsun. Yemeği 10 dakika içerisinde yersen tamam. Onda da gittiğin zaman yerine başkası bakıyor. Ama işi yetiştirememişsen yemeğe de çıkmıyorsun. Resmi tatillerimiz yok. Resmi tatillerde bile normal çalıştık, fazla mesaiden sayılmadı.”

YASAYA RAĞMEN HAMİLE İŞÇİYE 12 SAAT DAYATMASI

Atölyede işçilerin yarısını kadınlar ve emekliler oluşturuyor, atölyede Suriyeli işçiler de çalıştırılıyor. İşçiler, emekli ve Suriyeli işçilerin sigortasız, kayıt dışı çalıştırıldığını anlatıyor.
Diğer işçilerin sigortası ise asgari ücret üzerinden yapılıyor, işçilere geri kalan ücretleri ise elden veriliyor.

ERKEKLERE 2 BİN, KADINLARA 1600 LİRA ÜCRET

Erkek işçiler 2 bin lira civarı ücret alırken, kadın işçilere “işi öğretiyoruz” bahanesiyle 1600-1700 civarında ücret veriliyor. Bir kadın işçi, “Evimize yakın, üstelik 8 saat çalışacağız” diyerek bu fabrikayı tercih ettiklerini söylüyor. “Onun için kadınlar açısından 12 saat çalışmak çok zor” diyor.
Bir başka kadın işçi de “Biz çoluk çocuk sahibi kadınlarız, buradaki işimiz bitince evde işimiz başlıyor. Mesela benim üç çocuğum var. Bakıcıya bırakıyorum, bakıcı 8 saat zor dayanıyor. 12 saat nasıl çalışsın? Bir de aramızda hamile arkadaşlarımız var. Onları da 12 saat çalıştırmak istiyorlar. Yasaya da uygun davranmıyorlar. Fazla ücret verirsin, çalışmak isteyenlere sunarsın, çalışan 12 saat çalışır” diye anlatıyor.
İşçiler 12 saat çalışmayı kabul etmeyince patron kapıyı göstermiş, “12 saat çalışacaksanız çalışın, çalışmayacaksanız gelmeyin” demiş.

BODRUM KATINDA HAVALANDIRMASIZ ÇALIŞIYORLAR

İşçiler çalışma koşullarının da uygun olmadığını anlatıyor. Bodrum katında, lağım kokuları ve yoğun toz içinde çalıştıklarını anlatan işçiler kendilerine içme suyu da verilmediğini, musluk suyu içtiklerini anlatıyor. İşçiler ayrıca gece vardiyasında mahalleli rahatsız olduğu havalandırmanın da kapatıldığını, bütün tozu ciğerlerine çektiklerini ve sık sık rahatsızlandıklarını söylüyor.

DENETİM ÖNCESİ SÖYLEYECEKLERİMİZİ EZBERLETİYORLAR
Kadın işçilerden biri şunları anlatıyor: “Ben oraya 2015’te 850 lirayla girdim. Bu parayla 1 sene çalıştım orada. Bana ara zammı vereceğiz dediler vermediler. Bir usta gelse 2 bin lira alacaktı ama beni acemi, yetiştirelim diye 850 liraya çalıştırdılar. 6-7 ay da 1050 lira aldım. Sigortacılar denetime geldiler, öncesinde beni patronun odasına soktular. Bir güvendikleri eleman bir de herhalde biraz saf olduğum için ben. Baş muhasebecileri gelip bize yarım saat ders verdi. ‘Bunu bunu diyeceksiniz, maaşlarınız 1400 diyeceksiniz. Elden para aldığınızı asla söylemeyeceksiniz.’ 1400 bankaya yatıyordu gerisini elden veriyorlardı. ‘Ne zaman çalışmaya başladıklarını sorduklarında sigortanın başlatıldığı tarihi söyleyeceksiniz. Resmi tatillerde çalışmıyorsun diyeceksiniz’ diye bizi tembihlediler. Ben de bunları söylemek zorunda kaldım çünkü müdür ensemdeydi.”

EMEKLİLER: MAAŞIMIZ YETMEDİĞİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ
64 yaşında bir işçi, emekli olmuş ama hâlâ çalışıyor. “Emekliyiz ama maaşımız yetmiyor” diyor ve şöyle devam ediyor: “Ben işçilik hayatımın 23 senesinde ustalık-yöneticilik yaptım. Emekli olduğumda devletin bana verdiği 1300 liraydı. Ben nasıl geçineyim şimdi? Benim kızım oğlum evli, herkesin mekanı ayrı ama ben oğluma ‘Evlendin artık’ deyip def edemem ki. 1300 lira maaş alacağım, 400 lira doğalgaz faturası vereceğim. Ne anladım bu işten? 3 seneden beri özel hastaneye yatırdığım para 20 bini buldu. 64 yaşında bir adamım hâlâ çalışıyorum. Rahat edip de hanımla güzel güzel gezmek benim hakkım değil mi? Bu yaştan sonra istirahat edeceğime çalışıyorum. Şu halime bak. Son emekli maaşlarına gelen zamma bak. Yüzde 6. Yüz liranın 6 lirası yani, sadece 6 lirası. Allah’tan korkun.”

ALDIĞIMIZ PARA YETMİYOR

İşçiler aldıkları ücretin yetmediğini söylüyor. Çocuğunun ameliyat olduğunu aktaran bir işçi şunları anlatıyor: “Çocuğu hastaneye yatırdım. 5-6 gün izin aldım, artık param bitti. Geldim işyerinden para istedim, vermediler. Artı 5-6 günümü kesti. Çocuğum şu anda 2 günde bir pansumana gidiyor. Her gidip gelişte yol parası veriyorum, para bitiyor. İşyerinden para istiyorsun, yok. Gelmediğim günü kesme, o da yok. Kesiyor. Geçinmekte sıkıntı çekiyoruz, ne yapacağımızı şaşırdık.”

BAŞKA FABRİKALARDA ÇALIŞMAYA ENGEL

Patronun 12 saat dayatmasını kabul etmeyen işçiler pazartesi günü noter aracılığıyla patrona ihtarname gönderdi. İşçiler ayrıca işsizlik ödeneği alabilmek için İŞKUR’a başvurdu. Çalışmak için Bektaş Tekstil’in çevresindeki fabrikalara başvuru yaptıklarını anlatan işçiler, hiçbir yerde iş bulamadıklarını söyleyerek durumu şöyle anlatıyorlar: “Bektaş Tekstil’de çalıştığımızı öğrenince kapıyı kapatıyorlar. Bektaş Tekstil yöneticileri arayıp böyle bir şey istemiş.”