Okurumuzun Sorusu:
2 Haziran’da doğum yaptım. Doğum sonrası iznim 29 Ağustos’ta bitti. 30 Ağustos’ta iş başı yapmam gerekiyordu. Bebeğim 6 aylık olduktan sonra başlarız diye konuştuk. Ücretsiz iznimin 3 ayını kullandım. İki hafta önce işyerimden amirim dedi ki “Eleman çıkarmamız gerekiyor, seni çıkarmayı düşünüyoruz, sen istifanı yaz” dedi. Ben de “Yazmayacağım. Beni işten çıkarmak isteyen sizsiniz. Siz çıkarın” dedim. Ertesi gün bana mesaj attılar “Tamam bir sorun yok, seni 2 Aralık’ta bekliyoruz” dediler. İşverenin işten çıkarma gibi bir hakkı var mı? Varsa benim haklarım nelerdir? Teşekkürler.
Öncelikle okurumuzu tebrik edelim; okurumuza ve bebeğine, ailesiyle birlikte uzun, mutlu ve sağlıklı bir ömür dileyelim.
Bir noktayı açıklığa kavuşturalım. İş Yasası’nın 74. maddesine göre kadın işçi -istediği takdirde- analık izninin ardından 6 aya kadar ücretsiz izin kullanabilir. Bu hakkı kullanmak için işverenin onayı gerekmez. Kadın işçi bu hakkını kullanıp kullanmayacağına karar vereceği gibi, bu hakkını ne kadar süreyle kullanmak istediğine de karar verir. Yasa “6 aya kadar” diyor. Yani kadın işçi analık izninin ardından bu hakkını ister 1 ay kullanır, ister 3 ay, ister 6 ay.
Bunları neden yazdım? Çünkü işverenin hesabında hata var. Okurumuz 6 aylık ücretsiz izin hakkının tamamını kullanmak istiyor. Ancak işveren bu süreyi analık izninin bittiği tarihten itibaren değil doğum tarihinden itibaren hesaplıyor. Böylece doğum tarihinin üzerine 6 ay koyup 2 Aralık tarihine ulaşıyor. Oysa 6 ayı doğum izninin bittiği tarihten itibaren, yani 30 Ağustos’tan itibaren başlatmak gerekiyor. Bu durumda 6 aylık süre şubat ayının sonunda bitiyor. Okurumuz işverene bu kuralı hatırlatarak, 6 ay ücretsiz izin kullanacağını ve mart ayının başında iş başı yapacağını söyleyebilir. Okurumuz 2 Aralık’ta işe dönmek zorunda değil.
Gelelim ikinci meseleye. Kurnaz geçinen bazı işverenler işten çıkarmak istedikleri işçiden istifa istiyor. Bunu da sanki yasal bir kuralmış, normal bir prosedürmüş gibi göstermeye çalışıyor. Ama işveren aslında işçiyi, işçinin hiçbir hakkını ödemeden, sıfır maliyetle işten çıkarmayı amaçlıyor. Bu tuzağa düşmemek, kesinlikle istifa vermemek gerekiyor. Okurumuzun ağzına sağlık! Okurumuz tam da verilmesi gereken yanıtı vermiş, “İşten çıkarmak isteyen sizsiniz, siz çıkarın” demiş.
Gelelim son meseleye. İşverenin okurumuzu işten çıkarma hakkı var mı? Bu sorunun yanıtı okurumuzun iş güvencesi kapsamında olup olmadığına göre değişiyor.
Eğer okurumuz iş güvencesi kapsamındaysa yani 30’dan fazla işçi çalıştıran bir işyerinde çalışıyorsa yanıtımız şöyle:
İş Yasası’nın 18. maddesine göre hamilelik ve doğum işten çıkarma gerekçesi olamaz. Yani işveren okurumuzu doğum yaptığı, analık iznini kullandığı ya da istifa vermeyi kabul etmediği için işten çıkaramaz. İşveren sırf bu nedenle okurumuzu işten çıkarırsa bu işten çıkarma İş Yasası’na aykırı olur. Okurumuz önce arabulucuya giderek anlaşma olmadığı takdirde de dava yoluyla işe iade isteyebilir ya da işe iade davası açmazsa ayrımcılık tazminatı talep edebilir. Okurumuz kıdem ve ihbar tazminatı gibi hakları saklıdır.
Ancak bu durum işverenin okurumuzu hiçbir biçimde işten çıkaramayacağı anlamına da gelmez. İşverenin yasaya uygun bir gerekçesi varsa, işveren okurumuzu yasaya uygun bir biçimde işten çıkarabilir. Bu durumda okurumuzun kıdem ve ihbar tazminatı gibi hakları yine saklıdır. Örneğin işyerinde ekonomik nedenlerle küçülmeye gidilmesi zorunlu ise, işveren okurumuzu da işten çıkarabilir. Ancak gerçek bir küçülmenin olması, işten çıkarmanın zorunlu olması gerekir.
Bununla birlikte işverenin bu işten çıkarma durumunda okurumuza kadın olması, hamile olması veya doğum yapması nedeniyle ayrımcılık yapmaması gerekir. Yani bu tür toplu işten çıkarma ya da küçülme hallerinde kadın işçilerin ya da doğum yapan işçilerin özel olarak hedef alınmaması gerekir. Eğer işveren küçülme adı altında, zorunluluk kisvesi altında okurumuzu sırf doğum yaptığı ve analık izinlerini kullandığı için işten çıkarırsa bu da yasaya aykırı olur. Veyahut işveren sadeve veya ağırlıkla kadın işçileri, hamile işçileri, doğum yapan işçileri işter çıkarırsa yani işten çıkarırken ayrımcılık yaparsa bu da İş Yasası’na aykırı olur. Bu durumda da okurumuz önce arabulucuya giderek anlaşma olmadığı takdirde de dava yoluyla işe iade isteyebilir.
Gelelim ikinci ihtimale. Yani okurumuzun iş güvencesi kapsamında olmaması durumuna.
Ne yazık ki işverenler iş güvencesi kapsamında olmayan işçileri herhangi yasal bir gerekçe göstermeden işten çıkarabilir. Yani işverenin kural olarak istediği zaman işten çıkarma hakkı vardır. Ancak işverenin bu hakkını kötüye kullanmaması, ayrımcılık yapmaması gerekir. Örneğin bir kadın işçiyi sırf hamileliği, doğum yapması ya da analık iznini kullanması nedeniyle işten çıkarmaması gerekir. Aksi takdirde, yani işveren kadın işçiyi sırf bu nedenle işten çıkarırsa, kadın işçi kıdem ve ihbar tazminatı gibi yasal haklarının yanı sıra kötü niyet tazminatı ya da ayrımcılık tazminatı isteyebilir. İş güvencesi kapsamında olmadığı için işe iade davası açamaz.
Yani her iki durumda da okurumuzun kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kullanılmayan izinlerin ücretleri gibi yasal hakları saklıdır. Okurumuzun bunlar dışında hangi haklarını talep edebileceği iş güvencesi kapsamında olup olmadığına göre değişmektedir. İş güvencesi kapsamına ilişkin detaylı bilgilere BURADAN ulaşılabilir.
İlgili haberler
ALO 170 yanlış biliyor: Hamilelik işten atma gerek...
Alo 170 yanlış biliyor. Hamilelik işten çıkarma gerekçesi olamaz. Hamileliği nedeniyle işten çıkarıl...
İşten çıkarılan hamile işçilerin mağduriyeti devam...
SGK’nin yasaya aykırı yönetmelik değişikliği nedeniyle hamileyken işten çıkarılan işçiler en fazla 1...
Yargıtay, hamile çalışanı işten çıkarmayı ayrımcıl...
Kadın çalışanın hamilelik sebebiyle iş akdini fesheden işverenin ayrımcılık yaptığı yönünde düşünce...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.