Yenidoğan davasında üçüncü gün | Sanıklar dinleniyor
Özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde en az 10 bebeğin ölümüne neden olan özel hastane çetesinin duruşması 3. gününde devam ediyor. Duruşmada sanıkların ifadeleri dinleniyor.

Özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde SGK'den para almak amacıyla en az 10 bebeğin ölümüne neden olan özel hastane çetesinin Pazartesi günü başlayan duruşması bugün üçüncü gününde devam ediyor. Bakırköy 22.Ağır Ceza Mahkemesinde görüşen duruşmada 22'si tutuklu 47 sanık yargılanıyor. İkinci günde sanıklar Hemşire Hasan Basri Gök, Duygu Hastanesi Hemşiresi Deniz Korkmaz, Esenler Güney Hastanesi Hemşiresi Hüseyin Günerhan, SGK ilaçlarını sattığı öne sürülen Hüseyin Gündüz ve 112 Acil Çağrı Merkezi hasta sevklerini yapan Fehmi Alperen'in ifadeleri alındı. Bugün ise TRG Hopitalist Hastanesi Hemşiresi Cansu Akyıldırım'ın ifadesiyle duruşmaya başlandı.

KADAN BEBEKLE İLGİLENEN HEMŞİRE KONUŞUYOR

Esenyurt Reyap, Birinci ve TRG Hospitalist Hastanelerinde çalıştığını söyleyen Akyıldırım, TRG Hospitalist Hastanesine Hasta Bakım Hizmetleri Müdürü olarak çalıştığını söyledi. Üzerine atılı suçları kabul etmediğini ifade eden Akyıldıım, diğer sanıklar gibi böyle bir örgüt olduğunu düşünmediğini vurguladı. İfadesinde "işletme" olarak ifade ettiğinin "danışmanlık hizmeti veren" Medisense olduğunu ve TRG Hospitalist, Birinci Hastaneleri Medisense ile çalışırken Reyap'ın çalışmadığını öne sürdü. Bu danışmanlık sözleşmesinin muhtemelen hastane yöneticileri ile Medisense arasında imzalandığını ifade eden Akyıldırım, Birinci Hastanesine bağlı maaşlı çalışanken Fırat Sarı'nın gece vardiyasında çalışan hemşirelere "motivasyon ücreti" altında para verdiğini söyledi.

Birinci Hastanesinde çalışırken TRG Hastanesine yardıma gitmesinin Fırat Sarı tarafından istendiğini, o sırada Birinci Hastanesinde yıllık izinde olduğunu, iş görüşmesini Murat Mantuş'la yaptığını ifade etti.

Basamak düzeltmek veya epikriz düzenlemek gibi bir yetkisi olmadığını, yazılı olarak gelen raporları bilgisayara geçirdiğini öne süren Akyıldırım, Hakan Doğukan Taşçı'nın işten atılması yönünde Fırat Sarı'ya tavsiyede bulunduğunu iddia etti. Fırat Sarı ile bir dönem romantik ilişki içerisinde bulunan Akyıldırım, aynı zamanda Birinci Hastanesi ve Medisense arasında sözleşme yapılmasına aracı olduğunu söyledi.

ENTÜBE OLMAYAN BEBEKLERİ ENTÜBE GÖSTERDİLER

Ardından Havanur Karakoç bebeğin öldüğü Bağcılar Medilife Hastanesi Hemşiresi Çağla Durmuş'un ifadesine geçildi. Daha önce TRG Hospitalist'te de çalışan Durmuş, "Herhangi bir örgüte üye değilim, herhangi bir örgüt olduğunu da düşünmüyorum. Medilife Hastanesinde çalışan bir hemşireyim. Hayatım boyunca da hiçbir hastamı ihmal etmedim" dedi. Tape kayıtlarında bir bebek için kullandığı "Ölüyor mu ne yapıyorsa yapsın" ifadelerinin hatırlatıldığı Durmuş, bunu "Düşünme anlamında bırakmak, ilgilenme anlamında değil" diye savundu.

Yine bir tapede "İnşallah onlara bakmazlar (denetimciler)" dediği hatırlatılan Durmuş, taburcusu yapılmış ancak epikrizi yazılmamış hastaların dosyalarını kastettiğini öne sürdü. Yine "Dolap ilaçlarını kaldırdınız mı?" ifadelerine dair ise "Fazla kalan ilaçlardı. Denetimciler antibiyotik bile dışarda kalmasın der. Sorun olur diye düşündüm" dedi

112 şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in kendisine telefonda "Çok ortalığız, herkes nerede çalıştığımızı biliyor" dediği hatırlatıldı, Durmuş, "İşletme mantığını kastetmiştir" diye savundu. Bir tapede "Epikrizim ile dosyalarım uyumlu değil, hiç entübe olmadı ama biz onu entübe gösterdik hep. Umarım bundan patlamayız" ifadelerini kullandığı hatırlatıldı. Durmuş, "Fırat Bey (Sarı) hastayı entübe göster, basamağını değiştir' derdi. Amacı, kazanç" dedi.

Hayatını kaybeden Havanur Karakoç bebekten sorumlu Durmuş'a Karakoç bebeğin ölümünden sonra tapelerdeki, "Yeni olmuş gibi göstereceğiz" "Dursun'la (Eryılmaz) ağzınız bir olsun" ifadeleri soruldu. Durmuş, "Normalin dışında bir şey yapmadık" dedi. Durmuş'un avukatı Durmuş'un tahliyesini istedi. Duruşmaya yarım saat ara verildi. O esnada iki aile doktor Dursun Eryılmaz'a seslenerek "2020'de de bizim çocuklarımızı öldürdün" dedi.

KAŞESİ KULLANILAN DOKTOR ORTADA YOK

Duruşma Duygu ve Güney hastanelerinde çalışan hemşire Damla Atak'ın ifadesi ile devam etti. Atak, tapelerde yer alan ifadelerle Kaya bebeğe yönelik ihmallerin ve hastaneden çıkarak bebeğin sorumluluğunu Batuhan Çetin'e bırakması hakkında acil durum teknisyenliği eğitimi olduğunu bir müdahale yetkisi olmadığını, Çetin'in gece sorumlusu olduğunu söyledi. Durumdan haberi olmamasına rağmen Kaya bebeğin ölümüyle suçlandığını öne sürdü.

Atak, Kaya bebeğin ölümünün ardından gerçekleşen denetimi, "Gelirlerdi denetime o var mı, bu var mı sonra giderlerdi. Kaya bebeğin ex olduğu gün geldiler, her şeye baktılar. Kaya bebeği de sordular... Daha sonra Ali Bey (Aksu) aşağı çıkardı. 'Ben Hilda'nın (Keykubad) burada olduğunu söyledim' dedi. Burada olmasının sebebi de onun kaşesini kullanmış olmamızdı. Gece hastanede çocuk doktorunun da bulunması gerekirdi. Ama bizim Güney Hastanesi'nde sistemimiz şöyleydi maalesef. Gece çocuk doktoruna ihtiyaç olursa dışarıdan gelirdi. O da Hilda hanımdı. Ama hiç yoktu, Rıza bey (Keykubad) gelirdi" diye anlattı. Mahkeme heyetinin sorusu üzerine Hilda Keykubad'ın o sırada Duygu Hastanesinde poliklinik doktoru olduğunu, henüz Güney Hastanesinde çalışmadığını, buna ilişkin yönetimin "doktorların kaydının uzun sürdüğünü" aktardığını söyledi. Hastanede hemşirelerin Hilda Keykubad'ın kaşesini kullandığı ortaya çıktı.

YOĞUN BAKIMDAKİ KAMERA ÇIKARTILDI

Atak, "Sabah 8'de doktora gittiğimde Batuhan (Çetin) bebeğin ex olduğunu söyledi. Daha zaten saat 9 olmadan denetime gelmişlerdi" dedi. Ali Direk'in Güney Hastanesinde yoğun bakımdaki kamerayı çıkarttırdığını ifade eden Atak, "Benim başhekimim, ben zaten soramam neden çıkarttı diye. Bu durum bebek Kaya'dan önce miydi sonra mıydı bilmiyorum" dedi. Duygu Hastanesi'nin "dört dörtlük bir yönetimi" olduğunu düşünen Atak, Güney Hastanesinden "işletmenin" çekilmesinde dair ise şunları söyledi: Hüseyin Günerhan'ın ilaç sattığı iddia edildi, aynı şekilde Şeyhmus Çelik'in de takibini yapmadığı iddia edildi, ikisi de atıldı. Ali Dirik bana şunu söyledi: '3 yıldır bunlarda (yoğun bakım) mahvetmişler, ilaç satmışlar."

Kaya bebeğin ailesinin avukatı Damla Atak'a babaya 4 çeşit ilaç aldırıldığını ve yoğun bakıma bıraktırıldığını söyledi. Bu ilaçların bebeğe kullanılıp kullanmadığını soran avukata "Yoğun bakımda dışarıdan gelen ilaç kullanılmaz" diye yanıt verdi. Bir avukatın sorusu üzerine denetim günü hastanenin 1. basamağa çevrildiğini ifade eden Atak, "Daha sonra biz hastalarımızı sevk ettik, zaten bizim hastanedeki (Güney Hastanesi) 1, 2 ya da 3 gün sonra tekrar 3. basamağa çevrildi" dedi. Damla Atak'ın avukatı ortada bir örgüt olmadığını, Atak'ın da üye olmadığını savunarak Atak'ın tahliyesini istedi.

'KAYA BEBEK ÖLMEDEN HEMEN ÖNCE ÇOCUK DOKTORU SGK GİRİŞİ YAPILDI'

Duruşma Kaya bebeğin ölümüne neden olduğu iddia edilen Rıza Keykubad'ın ifadesi ile devam etti. Hiçbir zaman Esenler Güney Hastanesinde çalışmadığını ifade eden Keykubad, "O sırada ileri derecede prematüre olan Kaya bebeğin ölümü durumunda çocuk doktoru eksikliği olmaması için bir çocuk doktoru arayışındalarmış" dedi. Ali Dirik'in kendilerinden habersiz bir şekilde bebek Kaya'nın ölmesinden saatler önce eşinin (Hilda Keykubad) SGK girişinin yapıldığını iddia eden Keykubad, "Bizim Güney Hastanesiyle hiçbir bağımız yok. Eşim saat 08.00-16.00 arasında Duygu Hastanesinde çalışır. Biz part time için anlaşmıştık, bir yenidoğan yoğun bakımı doktorluğu anlaşmamız yoktu" dedi. Hilda Keykubad'ın da kendisinin de Kaya bebeği hiç görmediğini ifade eden Keykubad, denetim kayıtlarına göre hastanede sorumlu doktorun 3 senedir Şeyhmus Çelik olduğunun yazdığını söyledi. 16.11.2023 tarihinde gece saatlerinde yabancı bir numara tarafından arandığını ifade eden Keykubad, arayan kişinin Esenler Güney Hastanesinden bir hemşire olduğunu ve yoğun bakımdaki bir çocuğun durumunun ağırlaştığını söylediğini; kendisinin ise hastadan bir bilgisi olmadığını, sorumlu doktoru araması gerektiğini söylediğini iddia etti. Batuhan Çetir'in Rıza Keykubad'ın kendisine "Çek tüpünü gitsin" dediği yönündeki ifadesine ilişkin, "Benim böyle bir yönlendirmeyi yapacak bir yetkim de sorumluluğum da yoktur" dedi. İddianamede kendisine ait hiç tape olmadığını öne süren Keykubad, "Çünkü ben bu insanların hiçbirini tanımıyorum" diye konuştu.

Kaya bebeğin ailesinin avukatı İsmail Kılıç, gece kendisini arayan Batuhan Çetin'in kendisinin numarasını nereden bulduğunu sordu. Keykubad, eşi Hilda Keykubad yerine iş başvurusu yapmaya gittiğinde bıraktığını öne sürdü. Keykubad'ın avukatı Keykubad'ın tahliyesini talep etti.

SANIKLAR HANGİ SUÇLARDAN YARGILANIYOR?
İddianamede, Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlamalarıyla, 11 kez "resmi belgede sahtecilik" suçu ile cezalandırılması isteniyor. İki isim hakkında toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
112 Ambulans Şoförü Gıyasettin Mert Özdemir hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası; 18 kişi hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası isteniyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Yenidoğan davasında ikinci gün | Hemşire sanık 'iş...

Özel hastanelerin yenidoğan ünitelerinde en az 10 çocuğun ölümüne neden olan özel hastane çetesinin...

'Yenidoğan çetesi' davası görülüyor

10 bebeğin ölümüne neden olan özel hastane çetesinin duruşması bugün Bakırköy 22.Ağır Ceza Mahkemesi...

Gebze’de Plascam işçileri yenidoğan bebek ölümleri...

Gebze’de Petrol-İş’in örgütlü olduğu Plascam'da işçiler bebek ölümlerine tepki gösterdi.