Tren garında süren yaşamlar: ‘Hiçbir yere sığamıyoruz’
Depremin ardından İskenderun tren garında, trenlerin vagonları depremzedelerin sığınağı olmuş vaziyette: ‘Vagonda kapının önünden biri geçse hemen uyanıyorum. Artık hiçbir yer ‘güvenli’ gelmiyor’

İskenderun tren garında depremin ilk gününde büyük bir şaşkınlıkla gara doluşan insan kalabalığı bir süre sonra dağılmış, istasyonda kalanlar ise oradaki çalışanların aracılığıyla gardaki trenlere yerleştirilmiş. TCDD personellerinin ailelerinin kaldığı 6 vagon ve sivil halkın kaldığı 15 vagon depremzedelerin sığınağı olmuş vaziyette.

Kuşetli kompartmanların bulunduğu vagonlardan birinde, en fazla dört metrekarelik alanda çocukları ve eşleriyle birlikte kalan 2 kadınla, Meliha ve Ayten ile burada sürdürmeye çalıştıkları yaşamı konuştuk. İki kadın da geceleri çocuklar uyursa bir nebze uyuyabildiklerini ama çoğunlukla uykusuz kaldıklarını belirtiyor. Meliha depremin yaşandığı gece eşinin gece vardiyasında olması nedeniyle iki çocuğuyla birlikte evde yalnız olduğunu ve her gece vardiyasında olduğu gibi kapıyı üst üste kilitleme alışkanlığının evden kaçarken çok zorlanmalarına neden olduğunu söyleyerek anlatmaya devam ediyor: “Eşim gece işteyken korkardım, bütün odaların kapılarını tek tek kilitlerdim. O evden nasıl çıktık bilmiyorum. Hala akşamları uyumakta zorlanıyoruz. Vagonda biri yürüse, kapının önünden biri geçse hemen uyanıyorum. Artık hiçbir yer ‘güvenli’ gelmiyor bize. Nöbetleşe uyuyoruz geceleri. Bu küçücük alana tıkıldık kaldık. Neyi nasıl sığdırabiliriz ki...”

‘YIKILAN EVİMİN DAHA 7 SENE BORCU VAR’

Oturdukları evin ağır hasarlı olduğunu belirten Meliha, “Bazen şu camın kenarına oturup düşünüyorum eski hayatımı, o zamanlar söyleniyordum sıkıntıdan bazı şeylere. Şimdi ise başımı sokacağım bir evim ya da çadırım olsun diyorum. Çocuklarım evini özlüyor, daha küçükler. Sonumuzu bilmiyorum, evimize yıkım kararı verildi. Ne zaman yapılacak yenisi, yapılsa borca mı gireceğiz. Bu evi alalı 2 sene olmuştu 7 sene daha borcu var ödenecek, her şey belirsiz önümüzü göremiyoruz. Bırakın ev yapmayı, daha enkazına dokunulmayan yerler var. Teyzem göçük altında 40 gündür haber alamıyoruz” diyor.

‘BELİRSİZLİK BİZİ YORUYOR’

Ayten’in ise üç çocuğu var aynı şekilde onun da oturduğu ev ağır hasarlı. AFAD’a yardım için başvurmalarının üzerinden 1 aydan fazla olmuş, hala para yatırılmamış: “Eşim Kaymakamlığa gitti. Belki bir umut yatırmışlardır diye. En azından o yatsa ona göre plan yaparız. Bir senede neyi çözecekler? Hala bakılmamış mahalleler, sokaklar var. Bize 2-3 sene ne olacak? Bu belirsizlik yoruyor. En kötüsü de benim çocuklarımın eğitim hayatı bitti resmen. Eşimin çalıştığı işyeri yıkıldı. Hayatımız alt üst oldu. Kendi imkanlarımızla bir çadır bulmuştuk. Yağmur ve rüzgâr nedeniyle orada kalmakta mümkün değil. Çadırda kalırken çocuğumun yüzü gözü yara oldu enfeksiyon kapmış. Doğru düzgün su yok. Bulursan parayla alıyorsun. Mecburen buraya geldim. Buraya da sığmıyoruz. İki adımlık alan. Anlayacağın hiçbir yere sığmıyoruz” diye anlatıyor.

Tren garında banyo yapabilecekleri alan olmadığı için ağır hasarlı olan evlerine girmek zorunda kaldıklarını ise şu sözlerle anlatıyor Meliha: “Banyo yok burada mecbur ağır hasarlı evimize girip yapıyorum. Korkarak giriyorum kendim ama çocuklarımı sokmuyorum. Buradaki pek çok insan öyle yapıyor” diyor.

LİMAK HOLDİNG DEVLET ARAZİSİNE GÖZ DİKTİ

Tren garının arka tarafında bulunan geniş bir arazide ise hummalı bir çalışma sürüyor. Limak Holding, İskenderun Kaymakamlığı’nın izniyle TCDD’ye ait 15 dönümlük araziye kendi çalışanları için 200 kişilik konteynır kent kuruyor. Görüştüğümüz bir TCDD işçisi, “Müdürlüğe ait lojmanların yıkılması daha önce gündemdeydi ve biz Limak Holding’in bu araziye göz koyduğunu biliyorduk. Depremden önce yapamadıklarını şimdi yapacaklar. Bu alanda ne kadar kalacaklarına dair bilgi yok. Demiryolu yetkilileri 200 konteynırdan 50 tanesinin bizlere ayrılacağını söyledi. Devlet Demiryolları mı büyük Limak Holding mi? Kendi çalışanları için konteynır kurabilecekleri sayısız alan varken burayı özellikle seçiyorlar” iddialarında bulundu.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Devlet sırtını çevirdi, kadınlar enkazla baş başa

İskenderun'da depremden önce evlere temizliğe giderek geçindiğini söyleyen Sevim, yıllardır istediği...

Dayanışma ile ayaktayız, örgütlenerek değiştireceğ...

Bugün kadınların tam da hakları için mücadele etme zamanı. Özellikle seçim sürecinde sistemi düzeltm...

İskenderun Karaağaç’ta kadınlar buluştu, çocuklar...

#KızKardeşlikKöprüsü ile hayatı yeniden kuruyoruz çalışmamız kapsamında İskenderun Karaağaç Mahalles...