Tempo Çağrı Merkezinde çalışan kadın işçilerin e-posta’ları geçtiğimiz hafta ‘Nasıl Giyiniyoruz” başlıklı bir uyarı mesajı düştü. Mesajda “Tempo’da “Şık ve Günlük (Smart Casual)” giyim tarzı geçerlidir. İş ortamının uyum ve düzenini bozacak, aşırı süslü, aşırı düzenli, şeffaf, dekolte kıyafetlerden kaçınılır. Yırtık kot, mini etek, eşofman, şort, bermuda, kapri, tayt gibi kıyafetlerin uygun giyim tarzı olmayacağı dikkate alınır. Mevsime ve kıyafete uygun ayakkabı, spor ayakkabı ve botlar tercih edilir. Terlik kullanımının uygun olmayacağı dikkate alınır” yazıyordu.

‘KÖLELİK KOŞULLARINDA ÇALIŞTIRILIYOR’ NEFES DAHİ ALAMIYORUZ’

Ekmek ve Gül’e konuşan, bu uyarı mesajına tepki gösteren çağrı merkezi çalışanı bir kadın 11 saat hiç durmadan, köle gibi çalıştırıldıklarını dile getirdi. Kadın işçi şunları söyledi:

“Pandemi ile beraber evden çalışma düzenine geçtik. Evde çalıştığımız için yemek ve yol ücretlerimiz kesildi, sadece internet ve elektrik için çok cüzi, değersiz bir ücret ödeniyor biz çalışanlara. Tüm bunlarla beraber çalışma koşullarımız daha da zorlaştı. Baskıyı daha da artırdılar, günlük 11 saat çalışıyoruz. Bu çalışma süresi içerisinde konuşma süremiz ortalama 6-7 saat ve evde çalışmamıza rağmen en temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için bile mola veremiyoruz. Mola kullanmamız için takım liderlerimize mesajla ulaşıp izin almak zorundayız. Çoğu zamanlar hatlar yoğun diye yemek yememize bile izin vermeden moladan çıkıp hatta girmemiz isteniyor. Mailler o kadar çok atılıyor ki aç karınla çalışmaya devam ediyoruz. Bu şirkette ve kurumda insani muamele yok. Yasal çalışma süresi 15 saat olsa bizi 15 saat aralıksız çalıştırırlar.”

“Tüm bu yoğun ve baskılı çalışma ortamımızın içerisinde koşullarımızı düzeltmek yerine şirkette çalışan kadın çalışanların nasıl giyineceklerine kararlar veriyorlar. Kadın haklarını benimsemiş hiçbir kurum kültüründe böyle vizyonsuz, cinsiyetçi metinler yayımlanmaz. Sene 2022 biz hâlâ kadınların ne giyip ne giymeyeceği konusunu konuşuyoruz.”

Görsel: Freepik