Sunny Atmaca'dan kadın işçiler: Baskı çok, koşullar ağır, değiştirmek için buradayız
Sunny Atmaca Bilgisayar fabrikasında çalışmaya devam eden iki genç kadın işçi Ekmek ve Gül’e fabrikadaki çalışma koşullarını, sendikalaşma üzerindeki baskıyı anlattı.

İstanbul Esenyurt’ta bulunan ve Samsung’a üretim yapan Sunny Atmaca Bilgisayar’da Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş’te örgütlenip yetki çoğunluğu alan işçilerden 20’si işten atılmıştı. 60 işçi ise ücretsiz izne çıkarılmıştı. Sendika toplu iş sözleşmesi imzalanıncaya kadar işyeri önündeki eylemlerine devam edeceklerini açıkladı.

Sunny Atmaca Bilgisayar fabrikasında çalışmaya devam eden iki genç kadın işçi Ekmek ve Gül’e fabrikadaki çalışma koşullarını, sendikalaşma üzerindeki baskıyı anlattı. Sendikanın S’sinin işten atılma sebebi haline geldiği fabrikada, görüştüğümüz kadın işçilerin isimlerini değiştirerek yazdık.

20’li yaşlarındaki Nergis ve Mehtap günde 10 saat çalışıyorlar, 8 saat üzerine mesai ücreti almaları gerekirken bu 2 saatin ücretlerine hiç yansımadığından yakındılar. Sadece mesai ücretlerini alamamakla kalmıyorlar aynı zamanda hafta sonları da mesaiye kalmak istemediklerinde “maaşınızdan kesilir” tehdidiyle karşı karşıya bırakılıyorlar.

Fabrikada kadın işçilere fazladan baskı yapıldığını belirten Nergis, lavaboya gitmek istedikleri zaman saniye sayıldığını anlattı. Molalarının yeterli olmadığından bahseden kadınlar, yemekhaneye gidene kadar yemek molası için verilen 30 dakikanın 10 dakikasını harcamış oluyorlar.

İzin kullanmak istediklerinde aldıkları yanıt “izin mizin yok” oluyor.

10 SAAT ÇALIŞMA VE MESAİLERLE BİLE GEÇİM MÜMKÜN DEĞİL
“Ailemle yaşıyorum ama geçinemiyorum asgari ücretle. Mesaiye bile kalsam geçinemem. Yoksulluk arttı, alım gücü bitti. Sosyal hayatım zaten bitti, aldığı maaşla sadece günü bitiriyorum. Karın tokluğuna yaşıyorum. Bir yandan aileme bakıyorum bir yandan kardeşim var küçük, ona bakıyorum. Bir yandan kendi yaşamımı sürdürmeye çalışıyorum, çok zor” diye anlatıyor asgari ücret alan Nergis yaşadığı geçim sıkıntısını.
Mehtap da Nergis gibi ailesiyle kalıyor. Anne ve babası emekli olan Mehtap’ın ailesi evin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bankadan sürekli kredi çekiyorlar. Kredi ödemelerinden sonra babasının maaşından 100 lira kalınca annesinin emekli maaşı ve kendi maaşıyla evi geçindirmeye çalışıyorlar. Mehtap, geçim sıkıntısı sebebiyle üniversite okuyamamış: “Üniversite okuyabileceğim şartlara sahip değildim bir işçi çocuğu olarak.”
Arkadaşlarıyla yapabildiği tek sosyalleşme aktivitesinin parkta oturup bir şeyler atıştırmak olduğundan bahseden Mehtap, İstanbul’un yüksek ulaşım fiyatlarının da etkisini şöyle anlattı:  “İstanbul’da oturduğumuz için ulaşım da çok pahalı. Ben öğrenci de değilim, arkadaşlarım öğrenci oldukları için abonmanla yırtıyorlar ama benim öyle bir şansım da olmuyor. Biz böyle yaşıyoruz ama bunun değişmesini istiyoruz.”
‘İNSANCA ÇALIŞMAK İSTİYORUZ’

Daha az çalışma saatlerine sahip olup daha yüksek ücretler alabildikleri, içeride baskıya, mobbinge maruz kalmadıkları çalışma koşulları isteyen Mehtap, “Emeğimizin karşılığını gerçekten alabileceğimiz bir dünya istiyorum. Bu yaşam şartlarında, bu sistemde bunun mümkün olmadığının bilincindeyim. Bunu değiştirmek için de fabrika önünde mücadele ediyorum” diyerek değişimin bir öznesi olma sebebini açıkladı.

GÜVENLİK MOLALARDA İŞÇİLERİ DİNLİYOR

“İnsan gibi çalışmak istiyoruz. Cinsiyet olarak ayrımcılığın olmadığı bir yaşam istiyorum. 8 saat olsun çalışma saati, izin istediğimizde versinler, molalarımız uzun olsun” diyen Nergis, çalışma koşullarının ağırlığına karşı işyerinde işçilerin yan yana gelmesinin önüne nasıl geçildiğini şöyle anlattı: “Çay molalarında sigara içmek yasak. İçeride oturuyoruz. Hapishane gibi karanlıktayız. Herkes hasta, diyoruz ki dışarı çıkalım nefes alalım, yok diyorlar. İnsanlar birbirleriyle iletişime geçmesin istiyorlar. İnsanlar birlik olmasın istiyorlar.”

İşçilerin sendikalaşmaması için işçilere baskı yapılan fabrikada, sendikaya üye olan işçilerin kim oldukları anlaşıldığında işçilere ayrımcılık yapıldığını anlattı Nergis: “Bakışları, konuşma tarzı rahatsız edici. Biliyorlar sendikalı olduğumu. İşe ilk geldiğim zaman ‘burada asla sendika olayı olmayacak’ dediler. Tuvaletleri 2 saat kapatmışlardı girmeyelim diye.”

İşçilerin iki kişi bile yan yana gelmesinin izin verilmediğini söyleyen Mehtap, mola sırasında güvenliklerin sürekli işçilerin başında dolaşıp konuşulanları dinlediğini belirtti.

İşçilerin işsizlikle patronlar tarafından nasıl kontrol edildiğini, “Sendikayı sadece konuşan işçileri bile işten çıkarıyorlar. İçeride hiçbir şekilde fikrini söyleyemiyorsun. Sendikanın konusunu açsan ‘senin ne işin var hepimizi korkacaklar’ korkusunu aşılamışlar işçilere. Burada orta yaşlı insanların iş bulamama korkusu var” diye açıkladı Mehtap.

‘SENDİKA GERİ TUTUM ALDIĞINDA İŞÇİLER BİRLİK OLUP SÖZÜNÜ DİNLETMELİ’
Nergis, tazminatlarını ve diğer haklarını gasbettirmemek için direnişe geçen ETF Tekstil işçilerinin sendikanın baskısına karşı da muazzam bir direniş sergilediğini söyledi ve ekledi: “Sendika geri bir tutum aldığında işçilerin birlik olup kendi sözlerini dinletebilmeleri, sendikayı da karşılarına alabilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu mücadele bizim mücadelemiz. Sendika yardımcı olmadığı ölçüde onun da etkisini kırmak zorundayız.”

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Salcomp Xiaomi işçileri: İşten atmaları iş bırakar...

Xiaomi’de 300 işçinin daha işten çıkarılması gündemde. Salcomp işçileri, işten atmaların engellenmes...

Sendika mı? O da ne?!

Metal fabrikasında çalışan Elif, Güler ve Rabia mesai iptal olunca fırsat bu fırsat deyip çay bahçes...

GÜNÜN ŞARKISI direnişteki ETF işçilerinden: Şimdi...

Hakları için direnişe geçen ETF işçileri, tazminatlarına el koymak isteyen patronları Sanem Dikmen'e...