Şişlili kadınlar sığınmaevi talebiyle eylem yaptı: Sözünüzü tutun
Şişlili kadınlar, Şişli Belediyesi önünde yaptıkları eylemle iki yıl önce verilen sözün tutulmasını ve sığınmaevi açılmasını istedi.

8 Mart 2020’deki Şişli Belediye Meclisi toplantısında verilen sığınma evi açılacağı sözünün üzerinden iki yıldan uzun süre geçmesine rağmen bir adım atılmadı. Şişlili kadınlar, Şişli Belediyesi önünde yaptıkları eylemle verilen sözün tutulmasını ve sığınma evi açılmasını istedi.

Açıklama şöyle:

Günden güne iktidarın kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikaları sonucu erkek devlet şiddeti hız kesmeden artmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden tek gecede çıkanlar bunun sorumlusudur. Ama aynı zamanda şiddetin önlenmesi için gerekli adımları ve önlemleri almayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı olmak üzere kendilerine iş düşen ve 6284 sayılı kanunda yükümlülüğü olan yerel yönetimler de bu şiddetten ve kadın cinayetlerinden sorumludur.

Yerel yönetimler, yaşadığımız alanların, semtlerin, mahallelerin ve sokakların güvenli, ulaşılabilir, yaşanabilir olmasından sorumludur. Cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi, kadın erkek eşitliğinin sağlanabilmesi yerel yönetimlerin temel görevidir. Kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği kapsamında çalışmaların, planlamaların yapılmasından sorumludur.

Tekrar ediyoruz;

Yerel yönetimlerin; cinsiyete duyarlı bütçe ve toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında birimlerin oluşturulması, kurumların kurulması ve yürütülmesinde kadın kurumları, demokratik kitle örgütleri ile iş birliği içinde çalışması hayati önemdedir. 5395 sayılı belediye yasasına göre nüfusu 100.000 geçen belediyelerin sığınmaevi açmaları görevleri arasındadır. Şişli ilçesinin toplam nüfusu 284.294’tür. Bu nüfusun 145 binini kadınlar oluşturuyor. Yoksullaşma, işsizlik, erkek egemenliğinin getirdiği toplumsal cinsiyet rolleriyle birlikte kadınlar üzerindeki bakım emeği ve şiddet günden güne artmaktadır. Bu artış tesadüf değildir. İktidarın kadın düşmanı söylemleri, kadın katili ve şiddet faillerine ödül gibi cezalar ve cezasızlık, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, muhafazakâr aile, söylem ve politikaları, LGBTİ+’ ları düşmanlaştıran ve katliamların önünü açan söylem ve uygulamaları bu artışın nedenleridir. Tüm bu artışlar karşısında ve nüfus oranlarına bakıldığında sığınmaevleri sayısı İstanbul’da parmakla sayılacak düzeyde.

,Bundan 32 yıl önce Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik, Kadın Sığınmaevi açmış ve hayata geçirmişken Anavatan Partisi’nden seçilen Gülay Aslıtürk tarafından kapatılmıştır. Ardından seçilen ve kendilerini solda tanımlayan CHP Belediyeleri sığınmaevlerini yasal yükümlülüklerine rağmen açmamıştır ve erkek egemen politikaların yürütücüsü olmuştur. Şişli Belediye Başkanı Kadın Sığınmaevi açma sözünü tutmadığı gibi kadın erkek eşitliğini sağlayıcı mekanizmaları da hayata geçirmemiş ve kadınların önündeki engelleri kaldırmamıştır.

Katılımcı Bütçe yaptığını iddia eden Şişli Belediyesi, nüfusun yarısı olan biz kadınların sığınmaevi talebini 8 Mart 2020 tarihindeki Belediye Meclisi toplantısında karşılayacaklarını “müjde” diyerek duyurmuş ancak bugüne kadar tüm çağrı ve taleplerimize rağmen çözüm üretmek yerine kiraların yüksekliği gibi kadın yaşamını paradan kıymetli gören anlayışları dışında bir mazeret gösterememiştir.

Buradan yeniden sesleniyoruz. Yerel yönetimler ve Şişli Belediyesi üzerine düşen sorumluluğu ve görevi yerine getirmelidir. Şişlili Kadınlar olarak bu sürecin takipçisi olacağımızı duyuruyoruz. 25 Kasım Uluslararası Şiddetle Mücadele Günü’nde bu talebi daha yüksek sesle dillendiriyoruz. Bu bir uyarı eylemidir. Sığınmaevinin açılmasına dair net tarih ve çalışmalar derhal bize açıklanmalı ve görev yerine getirilmelidir.

Sığınaksız bir dünya kurulana dek mücadelemizi sürdüreceğiz.

Yaşasın Kadın Dayanışması

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
İzmir Büyükşehir Belediyesi ikinci kadın sığınmaev...

İzmir Büyükşehir Belediyesinin açtığı ikinci sığınmaevi engelli erişimine uygunken, üç katlı binada...

GÜNÜN SORUSU: 41 milyon kadına 3 bin kişi kapasite...

CHP Milletvekili Ali Şeker ülkedeki sığınmaevlerinin toplam kapasitesinin yalnızca 3 bin 482 olduğun...

Pandemide bir sığınmaevi deneyimi: Bebeğe mama, ih...

1 kutu bebek mamasını bulup buluşturamayan, bunu büyük bir sorun haline dönüştüren, bir kadını “koru...