Sığınmacı çocuklar için pandeminin bir yılı: Sağlığa ve eğitime erişemiyorlar
SGDD Göç Akademisinin araştırması, pandemi döneminde geçici ya da uluslararası koruma altındaki çocukların eğitim ya da sağlık hakkından mahrum kaldığını gösteriyor.

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği Göç Akademisinin Nisan 2021 tarihli “COVID-19 Pandemisinin Türkiye’deki Uluslararası Koruma ve Geçici Koruma Altındaki Çocuklar Üzerinde Etkileri” raporu sığınmacı çocuklar ve aileleri üzerinde pandeminin ve pandemi sürecinde uygulanan/uygulanmayan politikaların ağır etkilerini ortaya koyuyor.

Sığınmacı çocukların gereksinimlerini temel alan politikaların geliştirilmesi, daha ne kadar devam edeceği belli olmayan pandeminin uzun vadedeki etkilerini azaltmak ya da dönüştürmeye katkı sunmak ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla yapılan araştırmada 49 ilden bin 133 ebeveynin katılımıyla bir anket çalışması, çocuklarla da Kovid-19’a dair duygularına ışık tutmak için resim çizme aktivitesi ve görüşmeler yapılmış ve araştırma sonucunda çeşitli bulgular ve öneriler ortaya konuluyor.

Katılımcıların yüzde 84’ü Suriyeli, yüzde 9’u Afgan, yüzde 6’sı Iraklı, yüzde 1’lik kısmı ise diğer uyruklar (Filistin, Irak, İran gibi) arasında yer alıyor. Ankete konu olan çocukların yüzde 23’ü 0-5 yaş, yüzde 25’i 6-9 yaş, yüzde 27’si 10-13 yaş ve yüzde 25’i 14-17 yaş aralığında.

HER 100 AİLEDEN 81’İ BORÇ ALARAK GEÇİNİYOR

Pandemi sürecindeki uygulamalar, uluslararası koruma ve geçici koruma altındakileri de ekonomik olarak olumsuz etkiliyor. Araştırmaya göre;

•    Her 100 aileden 71’inin pandemi ile birlikte geliri azalmış; 20’sinin ise geliri tamamen kesilmiştir. Her 100 aileden 81’i borç alıyor; 74’ü devlet, STK veya belediye yardımları ile geçiniyor.

•    Her 100 aileden 63’ünde günlük işlerde çalışan bireyler, 19’unda ise düzenli geliri olan bireyler bulunuyor.

•    Ekonomik durumları sebebiyle pandemide önemi daha da artmış hijyen malzemelerini her 100 aileden 21’i karşılayamıyor.

AİLELERİN YÜZDE 96’SI ÇOCUKLARINA OYUNCAK ALAMIYOR

Ailelerin sırasıyla karşılamada en çok zorlandıkları temel ihtiyaçları sırasıyla: oyuncak ve/veya hobi malzemeleri, çocuk kıyafet ve ayakkabısı, hijyen malzemeleri, gıda, kira ve faturalar ile medikal malzemeler. Araştırma sonuçlarına göre ailelerin yüzde 50’si çocuğuna kıyafet ve ayakkabı alamıyor.

Ailelerin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken çocukların giyim, oyuncak gereksinimlerini ikincil planda bırakmak durumunda kaldıkları da araştırma bulgularında öne çıkıyor: Her 100 aileden 96’sı çocuğuna oyuncak alamıyor. Çocukların zihinsel, bedensel ve psikososyal gelişimlerine katkıda bulunan, çocukların hayal gücünü geliştiren ve yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağlayan destekleyici ve yaşamsal bir ihtiyaç olan oyuncaklar, enstrüman, resim malzemesi gibi hobi malzemelerine uluslararası ya da geçici koruma altındaki çocuklar erişemiyor.

ÇOCUKLARIN YÜZDE 82’Sİ UZAKTAN EĞİTİME ERİŞEMİYOR

Pandemi ile birlikte kısa süreli yüz yüze eğitimin açılması dışında eğitim çoğunluklu olarak EBA üzerinden online olarak gerçekleştirildi. Temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlananlar eğitim için gerekli olan internet faturası, akıllı telefon, tablet masraflarını da karşılamakta zorlanıyor. Araştırma sonucunda her 100 çocuktan 82’sinin iletişim araçlarının yetersizliğinden kaynaklı uzaktan eğitime erişemediği görülüyor. Her 100 çocuktan 58’i ise uzaktan eğitime düzenli olarak erişemiyor.

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞİYOR

Çocukları uzaktan eğitime erişemeyen, Kovid-19 kaygısı da yaşayan aileler çocuklarının eğitime devam edebilmesi için yüz yüze eğitimi desteklediklerini ifade ediyorlar. Araştırma, uzaktan eğitimle beraber zorunlu bir ihtiyaç haline gelen iletişim araçlarının eksikliğinin sosyoekonomik olarak dezavantajlı olan sığınmacı çocuklar için var olan fırsat eşitsizliğini daha da arttırdığını ortaya çıkarıyor.

Grafik: Yüz yüze ve uzaktan eğitime devam edemeyen çocukların eğitime devam etmeme nedenleri, COVID-19 Pandemisinin Türkiye’deki Uluslararası Koruma ve Geçici Koruma Altındaki Çocuklar Üzerinde Etkileri Raporu

OKULDAN UZAKLAŞMANIN RİSKLERİ NE?

Hali hazırda eğitime erişimi zayıf olan sığınmacı çocukların pandemiyle birlikte yüzde 82’sinin iletişim araçları yetersizliğinden uzaktan eğitime erişemediği bir tabloda, yapılan araştırma, okuldan uzaklaşan çocukların aile içinde şiddete maruz kalma, şiddete tanıklık etme, çocuk işçilik ve erken evliliğe zorlanma gibi risk faktörleriyle karşı karşıya kaldıklarını da söylüyor.

Yukarıdaki grafikte de görülebileceği üzere çocukların yüzde 15’i pandemi döneminde gelir getirici bir işte çalışması nedeniyle eğitime devam etmiyor.

SIĞINMACI ÇOCUKLAR DÜZENLİ SAĞLIK HİZMETİNDEN MAHRUM

Araştırmanın sığınmacı ailelerin ve çocukların sağlık hizmetine erişimine dair ortaya koyduğu bulgular ciddi bir çoğunluğun sağlık hakkına erişemediğini ortaya koyuyor:

•    Düzenli ilaç kullanmasını gerektiren bir hastalığı olan her 100 çocuktan 65’i pandemi döneminde düzenli olarak ilaca erişemiyor.

•    Pandeminin başlangıcından bu yana çocuğunun doktora gitmesini gerektirecek bir sağlık problemi olan her çocuktan 45’i bu hizmetlere düzenli olarak erişemiyor.

•    Her 100 aileden 48’i randevu alamadığı için sağlık hizmetlerine erişemiyor.

•    Her 100 aileden 36’sı Kovid-19 kaynaklı hizmetlerin kesilmesi nedeniyle sağlık hizmetlerine erişemiyor.

ÜZÜNTÜ, KEYİFSİZLİK, ÖFKE…

Pandemi süreci çocukların yaşamında pek çok değişikliğe sebep oldu, yüz yüze eğitimden uzaklaşmak, akranlarından uzaklaşmak, eve kapanmak… Araştırma bulguları pandeminin ilk bir yılında sığınmacı çocukların psikososyal anlamda yeterli düzeyde desteğe ulaşamadıklarını ve buna bağlı olarak çocukların duygusal, bilişsel, davranışsal ve ilişkisel sorunlar yaşadığına işaret ediyor.

Resim: Van'dan 12 yaşındaki sığınmacı bir çocuğun resmi, COVID-19 Pandemisinin Türkiye’deki Uluslararası Koruma ve Geçici Koruma Altındaki Çocuklar Üzerinde Etkileri Raporu

Sığınmacı çocukların yüzde 40’ının pandemi döneminde kaygı, üzüntü, korku, öfke, keyifsizlik duygularından en az birini sıklıkla yaşadığını ortaya koyuyor.

Pandeminin başlangıcıyla alınan kararların ve önlemlerin birçok sığınmacı ebeveynin ekonomik zorluk yaşamasına neden olduğu, ev içinde temel ihtiyaçların karşılanamaması ve ailenin içinde bulunduğu zorlu ve belirsiz durumun çocukların da psikolojik iyi oluşlarını olumsuz yönde etkilediğini araştırma vurguluyor.

Çocukların yüzde 90’ının içinde bulundukları duygu duruma karşın uzman desteği almadığı görülüyor.

‘MEVCUT POLİTİKA VE UYGULAMALAR GÖZDEN GEÇİRİLSİN
SGDD Göç Akademisi araştırma bulgularından yola çıkarak çeşitli önerilerde bulunuyor. Önerilerin bir kısmı şöyle:
•    Sığınmacı ailelerin temel ihtiyaçlara erişimini sağlamak ve kolaylaştırmak amacıyla verilen sosyal yardımlar ve desteklerin yanı sıra geçim kaynaklarına erişime yönelik yeni iş birliklerin oluşturulması.
•    Sığınmacı çocukların gerek eğitim hakkına erişim gerekse psikososyal iyilik hallerinin desteklenmesi amacıyla mevcut politika ve uygulamaların (ve ihtiyaç halinde mevzuatın) gözden geçirilmesi ve ilgili tüm paydaşların katılımı ile öneriler geliştirilmesi.
•    Kültürlerarası etkileşimin devamlılığını sağlamak, sosyal uyumu desteklemek, çocukların eğitim hayatına devam edebilmelerine yönelik çalışmalar yapmak amacıyla, COVID-19 önlemleri kapsamında ailelerin ihtiyaç duyabileceği psikososyal destek mekanizmalarının oluşturulması, bu mekanizmalara erişimlerinin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik iyileştirme çalışmalarının yapılması ve okullarda rehberlik servislerinin de desteğiyle ebeveynler ve çocuklar için çağrı hattı kurulması.
•    Pandemi nedeniyle okulu bırakma tehlikesiyle karşı karşıya kalan çocuklar ve aileleri için ek finansal kaynaklar yaratılmasına yönelik olası ve yeni iş birliklerinin kurulması, mevcut politika ve işbirliklerinin sürdürülmesi ve güçlendirilmesi.
•    Uzaktan eğitime erişemeyen çocukların okulla, öğretmenleri ve akranlarıyla olan iletişimlerinin olumsuz yönde etkilenmesi nedeniyle pandemi sonrasında sığınmacı çocukların sosyal uyumunun artırılması ve akranlar arası iletişimin yeniden tesisi için sosyal uyum çalışmalarının yapılması.

Araştırmanın tamamını okumak için TIKLAYIN

Fotoğraf: Unsplash

İlgili haberler
15 yaşında mülteci bir işçi: Emine

Çocuk o daha. Çağlayan’da taş dizimi yaptığı atölyede onun kadar uzun saatler çalışmaya büyük bir in...

Mülteci kadınlar: Savaşta öleceğiz diye geldik, şi...

Küçükçekmece’den Çağlayan’a, ‘Bizi virüs değil açlık öldürecek’ diyen, salgını dahi Suriyelilere bağ...

Kadınlığın göçmen, sığınmacı hali: Dayanışmaya dah...

Göç ve Sığınma Rejimindeki Kadınlar ve Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet Konferansında dile gelen ge...