SES Aksaray Şubesi: 'Kadınların emeği ve hayatı tasarruf malzemesi değil!'

GÜNDEM

06 Mart 2025 20:20

SES Aksaray Şubesi üyeleri yaptıkları 8 Mart açıklamasında, tasarruf adı altında kadınların hayatının görmezden gelindiğini belirterek; 'Kadınların emeği ve hayatı tasarruf malzeme değildir' dedi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Cerrahpaşa Tıp Fakültesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun" pankartı açan sağlık emekçisi kadınlar, "Kreş ve servis hakkı sağlansın, personel eksikliği giderilsin" ve "Öldüren sevgi istemiyoruz, yaşamdan yanayız" yazılı dövizler taşıdı. Açıklamayı SES Aksaray Şube Yönetim Kurulu Üyesi Zeycan Çınar okudu.

'KADINLAR İÇİN SÖMÜRÜNÜN VE SEFALEFİN ZİRVESİ'

Çınar, konuşmasında iktidarın ekonomi politikalarının kadın emeğini değersizleştirdiğini ve kadınları daha da güvencesiz hale getirdiğini vurguladı. Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı'nın, "ucuz emek, güvencesiz ve esnek çalışma" anlayışıyla kadınları daha da ağır koşullara mahkûm ettiğini belirtti.

Kamu kaynaklarının şirketlere ve patronlara aktarılırken, emekçilerin haklarının kısıtlandığını dile getiren Çınar, "Tasarruf adı altında kreşlerden, servisten, yemekten kesilen bütçe, bakanlara ve bürokratlara birden fazla maaş olarak aktarıldı. Bütün bu politikaların en büyük mağduru yine kadınlar oldu" dedi.

Cumhurbaşkanı'nın 2025'i "Aile Yılı" ilan etmesine de tepki gösteren Çınar, "Kadınlar için esnek çalışma, daha çok çalışıp daha az kazanmak demek. Kocaya, babaya bağımlılık demek. Güvencesiz, sendikasız bir yaşam demek" ifadelerini kullandı.

'KADIN CİNAYETLERİ ZİRVEYE ULAŞTI'

Çınar, AKP iktidarının kadınları güçlendirmek yerine, kadınların haklarını ve yaşam güvencelerini adım adım yok ettiğini vurguladı. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasıyla birlikte kadına yönelik şiddetin arttığını belirterek, "Son bir yılda 360 kadın, en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürüldü. Aile politikalarında zirve dedikleri buysa, olacakları tahmin etmek zor değil" dedi.

Kadınların sığınma evlerine erişiminin kısıtlı olduğuna dikkat çeken Çınar, "Türkiye'de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı sadece 149 sığınma evi var. 2025 yılı için açılması planlanan 2 yeni sığınma evi ise Cumhurbaşkanlığı yıllık planında bile yer almıyor. Tasarruf adı altında kadınların hayatı görmezden geliniyor" ifadelerini kullandı.

'KADIN EMEKÇİLER YOKSULLUK VE ŞİDDET KISKACINDA'

Sağlık emekçisi kadınların iş yerlerinde de ağır koşullar altında çalıştığını belirten Çınar, "24 saat nöbetler, eksik personel, performans baskısı, sağlıksız ve güvensiz çalışma ortamı bizleri tüketiyor. Yetmezmiş gibi hem psikolojik hem de fiziksel şiddete maruz kalıyoruz" dedi.