Okurumuzun Sorusu:
Merhabalar. Eşim bir ana okulunda müdür olarak görev yapmaktayken pandemi dolayısıyla 24 marttan 14 hazirana kadar kısa çalışma ödeneği bağlandı. 09.07.2020 tarihinde İŞKUR tarafından nakdi ücret desteği adı altında haziran ödemesi diye ayrıca bir de ödenek ödendi. Eşim hamile tahmini doğum yapma tarihi 30 Ekim – 3 Kazım olarak görünmekte. Eşimin iş yeri şu anda eşimi çalıştıramayacağını ancak doğum sonrasında işe alım yapabileceğini belirtmekte. Merak ettiğim doğum parasını eşim alabilecek mi çünkü doğumdan önce 32. Haftada raporla izne ayrılsa ağustos ve eylül aylarında çalışma yapamayacağı için prim ödemesi olmayacaktır. Konuyla ilgili net bilgilere sahip olmadığımızdan dolayı sizden bilgi arz etmekteyiz. Ayrıca yasal olarak haklarımızla ilgili de herhangi bir bilgi sahibi değiliz.
Okurumuzun verdiği bilgilerden anlaşılan şu. Okurumuzun eşi önce kısa çalışma ödeneği almış. İşyeri kısa çalışmanın süresini uzatmadığı için kısa çalışma ödeneği kesilmiş. Ancak ücretsiz izin devam ettiği ve okurumuzun eşi kısa çalışma ödeneği alamadığı için Nisan ayında çıkan kanun gereği okurumuzun eşine nakdi ücret desteği verilmiş.
Cumhurbaşkanı kararıyla kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği verilebilecek süre temmuz ayı sonuna kadar uzatıldı. Geçtiğimiz günlerde Meclisten geçen kanunla Cumhurbaşkanına bu süreyi daha da uzatma yetkisi verildi.
Bu bilgiler ışığında ve (Cumhurbaşkanının süreyi uzatacağı varsayımla) söyleyecek olursak okurumuzun eşi ücretsiz izinde olmaya devam etmesi koşuluyla analık iznine ayrılana kadar nakdi ücret desteği alabilecek.
Analık iznine ayrılacağı tarih itibariyle de nakdi ücret desteği kesilecek ve okurumuza yasal koşullarını sağlaması halinde analık ödeneği bağlanabilecek.
Peki nedir bu yasal koşullar?
1) Kadın işçinin doğum öncesi analık izni nedeniyle rapor aldığı tarihte sigortalılık halinin devam etmesi.
2) Doğum tarihinden önceki 1 yıl içinde en az 90 gün priminin ödenmiş olması.
3) Doğumun gerçekleşmiş olması.
Kanunda “sigortalıya” denilmekte yani kadın işçinin analık iznine ayrıldığı tarihte sigortalılık halinin devam etmesi yeterli sayılmaktadır. Ücretsiz izinde olan işçinin sigortalılık hali de devam etmektedir. Son 1 yılda 90 gün prim koşulu dışında analık iznine çıkılan ayda ya da önceki ayda ayrıca sigorta primi yatması koşulu aranmamaktadır. Bu bakımdan Ağustos ve Eylül aylarında prim yatmamasının analık ödeneğine engel teşkil etmemesi gerekir.
Bununla birlikte SGK kanuna aykırı bir yorum ve işlem yapar, analık ödeneği bağlamazsa okurumuzun eşi SGK’ya itirazda, CİMER’e ise şikâyette bulunabilir. Sorun bu yolla da çözülmezse, okurumuzun eşi dava yoluyla analık ödeneğini yasal faiziyle birlikte SGK’dan talep edebilir.
Davada kararı mahkeme verecek. Dolayısıyla muhtemel bir davanın okurumuzun eşi lehine sonuçlanmasının garantisi veremem. Bununla birlikte kanun açık. Öte yandan koronavirüs nedeniyle verilen zorunlu ücretsiz izinler nedeniyle kadın işçilerin analık ödeneği hakkından yoksun bırakılması akla, mantığa, hukuka, ilgili yasalara, Anayasaya ve Türkiye’nin de tarafı olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olur. Bir hukuk devletinde böyle keyfi, hukuk ve yasa dışı bir uygulamaya yargının dur demesi gerekir.
İlgili haberler
5 soru 5 yanıtta! Kısa çalışma ve analık ödeneği…
Kısa çalışman analık ödeneğine engel değildir. Kısa çalışma döneminde analık ödeneğinin nasıl hesapl...
4 soru 4 yanıtta kısa çalışma ve analık ödeneği
Kısa çalışma ve ücretsiz izin sırasında analık iznine ayrılan kadın işçilerin hakları ile ilgili tüm...
Analık izni sonrası yarım çalışma başvurusunda 1 a...
Analık izni sonrası yarım çalışma hakkından yararlanmak isteyen kadın işçinin iznin bitiminden itiba...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.