MSKÜ öğrencileri anlattı: ‘Kampüsler güvenli alanlara dönüşsün’
MSKÜ öğrencileri okullarında yaşanan taciz meselelerine dikkat çekti, işlevli CİTÖB talebinin altını çizdi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji bölümünde Öğretim Görevlisi Ş.G. geçtiğimiz aylarda öğrencisine cinsel saldırıda bulunmuş, kadın öğrencinin şikayeti sonrası tutuklanmıştı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde okuyan kadın öğrenciler kampüslerde yaşanan taciz, tecavüz ve şiddete karşı üniversitenin girişinde basın açıklaması gerçekleştirmişti. Üniversitede yaşanan taciz ve cinsel saldırıları öğrenci kadınlar Ekmek ve Gül için değerlendirdi.

CİTÖB İŞLEVLİ HALE GELMELİ

İktisat bölümü öğrencisi bir kadın arkadaşımız sohbete başlayarak “Geçtiğimiz haftalarda üniversiteden bir hocanın, öğrencisine cinsel saldırıda bulunduğunu öğrendim. Bu olayı ilk duyduğumda kanım çekilmiş gibi oldu. Üniversitede yaşanan kaçıncı olaydı bu? Her yıl dönem başladığında mutlaka bir kadının kampüste veya yaşadığı semtte tacize, saldırıya uğradığını duyuyoruz. Tüm bu yaşanılanlardan sonra acaba o insanlarla denk geliyor muyum veya benim dersime giren hocalar da böyle mi diye düşünmeden edemiyorum. Belki defalarca o insanlar kampüste yanımdan geçtiler. Bunun düşüncesi bile beni sarsıyor. Arkadaş grubu olarak oturduğumuzda taciz ve şiddet haberi almadığımız bir haftanın bile olmadığını fark ettik. Tüm bu olanlar karşısında yurtta, kampüste, sokakta, derste her yerde kadınlar örgütlü mücadele içerisinde yer almalı. Üniversiteler de karşılaştığımız bu zihniyet tüm öğrencilerin hayatını tehlikeye atıyor. Bir arkadaşımızın daha zarar görmesini istemiyoruz. Okul yönetimi bu hocalara karşı tavrını net bir şekilde ortaya koymalı ve kampüsler güvenilir bir alan haline getirilmelidir. Üniversitedeki CİTÖB daha işlevli hale gelmeli ve görünür olmalıdır” dedi.

SORUNU OLUŞMADAN ÖNCE ÖNELENMELİ

Sosyoloji bölümü öğrencisi kadın arkadaşımız yaşananlara ilişkin “Bence ‘Neden, niçin’ sorusuna biraz daha yakından bakmalıyız. Neden, niçin sorusunun asıl muhatabı kim? Taciz meselesine de bu sürecin öncesine ve sonrasına bakmalı, yarattığı etkiyi tam olarak anlayıp sorunun sonunda değil öncesinde çözüme yönelmeliyiz. Bugün bilimin en önemli kaynağı olan üniversitelere bakalım. Yakın tarihte yaşanılan taciz örnekleri hepimiz için büyük önem arz ediyor. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde yaşanılan taciz olayı ve bunun benzerlerinin kadın üzerinde yarattığı etkiyi acımasızca tartışabiliyoruz fakat tartışırken kavramlara hiç dikkat etmiyoruz. Güven, korku, cesaret hepsi tartışmasız bu durumdaki bir birey için değişiyor ve yeni kayıplara neden oluyor. Toplumun bir parçası olan birey toplumsal dışlanmalara “anlamsız bir biçimde” maruz kalıyor. Yine tam da burada iyi ve kötü kavramı ortaya çıkıyor. Biz buna daha derinden bakmalıyız. Çözümü sorunun sonunda değil, sorunun oluşabilme ihtimalinden önce bulmalıyız. İnsan üzerinde yaratılan her türlü psikolojik ve fiziksel baskılara karşıyız ve çözümün yeniden tartışılmaya açılmasını istiyoruz” diyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül