Mersin’den kadınlar değerlendirdi: Tehlike yakın, mücadeleye sarılmalıyız
Seçim sürecinde öne çıkan tartışmaları Mersin’de EMEP İl Yöneticisi Derman Tarancı, Av. Ezgi Özkan, Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy ve Mor Dayanışma Üyesi Ayşe Gül Temür ile konuştuk.

Mersinli kadınlar: “HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin meclise girmesi vahim bir durum. Gerici politikalarına devam edecekler ama kadınlarda kazanımları ve hakları için mücadele edeceklerdir”

14 Mayıs’ta 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini geride bıraktık. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalırken milletvekilliği seçimleri ise Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğulunu elde etmesiyle sonuçlandı. AKP listelerinden Meclise giren HÜDA PAR ve Cumhur İttifakı bileşeni olan Yeniden Refah Partisi’nin, kadınlara yönelik söylemleri tartışmalara yol açtı. Bu süreçte öne çıkan tartışmaları Mersin’de Emek Partisi İl Yöneticisi Derman Tarancı, Av. Ezgi Özkan, Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy ve Mor Dayanışma Üyesi Ayşe Gül Temür ile konuştuk.

‘GERİCİLER, KADIN DÜŞMANLIĞI ÜZERİNDEN İTTİFAK OLUŞTURDU’

Eşi Namık Tarancı 1992 yılında Hizbullah tarafından katledilen ve Emek Partisi’nin Yeşil Sol Parti listelerinden Mersin Milletvekili adayı olan Derman Tarancı, demokratik ve eşit olmayan bir seçim sürecini yaşadıklarını söyleyerek sohbete başladı: “Eşit olmayan bir yarış vardı. Ancak kısıtlı imkânlar ile ördüğümüz çalışma stratejimiz benim açımdan çok değerli ve başarılıydı. Beklediğimiz sonuç olmasa da bizler sokakta iktidarın tutumunu halka anlatarak gerçekleri görmelerine ön ayak olmaya çalıştık. Bunu başardığımızı inanıyorum, AKP ilk defa düşüşü yaşadı.”

“Bu seçimde gericiler, kadın düşmanlığı üzerinden bir araya geldikleri bir ittifak oluşturdu” diyen Tarancı, “HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi kadınlarının adını bile ağzına almayarak, gerici propagandalarını sürdürüyor. 6284’ün ortadan kaldırılması söz konusu. Kadınları tanımayan, kadın düşmanlığı üzerinden politika yapan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Mersin’den HÜDA PAR’ın Meclise milletvekili yollaması vahim bir durum. Gerici politikalarına devam edecekler ama kadınlar da kazanımları ve hakları için mücadele edeceklerdir.” dedi.

DEMOKRASİ VE HUKUK TEHLİKEDE

“Binlerce faili meçhul cinayet var. 17 bin faili meçhul cinayetten bahsediliyor. Güney Doğuda tek kurşun, batıda ise domuz bağı ile işkence edilen ve öldüren binlerce insan var” diyerek Hizbullah’ın 1900'lü yıllarda yaptıklarını hatırlatan Tarancı, bu yapıyı terör örgütü olarak görmeyen bir anlayışın hesap vermesi gerektiği yerde Meclise girmesine tepki göstererek şunları söylüyor, “O dönem yaşananlar hafızamda. Bunlarla yüzleşmesi gerekenlerin parlamentoda olmaları üzücü. Geçmişin karanlık tablosunu tutup Meclise taşınması ne hukuka yakışır ne de demokrasiye yakışır, bu ülkeyi çıkmaza götürür. Milletvekili olmaları bizler açısından yok hükmündedir. Tek adam sistemi bu ülkeye, çevreye, kadına, demokrasiye düşman. O yüzden de örgütlü bir güce dönüşüp mücadele etmek gerekiyor”

UMUTSUZLUĞA YER YOK

Kadın düşmanlığı üzerinden örülen politikaların tüm toplumu etkileyeceğini ifade eden Tarancı, “Karanlıktan beslenenlere karşı, biz kadınlar bu gerici sisteme karşı bir mücadele ağını örmeye çalışacağız. Meclise giren vekillerimizle birlikte işçi sınıfının mücadelesiyle bütünleşerek mahallerde, semtlerde ve fabrikalarda daha çok halka buluşmaları sağlamak, daha çok kadına ulaşmak için meclisi bir araç haline dönüştürmek olmazsa olmazımız olacak. Daha çok örgütlenmek ve örgütlü mücadeleye ulaşmak için umutsuzluğa yer yok, kendimize güvenelim. Tek adam ve saray rejimi var karşımızda. Sandığa çağrı yaparken topluma bu yönde çağrıda bulunuyoruz. Kadınlar kazanacak bu seçimi” dedi.

ŞİDDETE KARŞI MÜCADELEYE DEVAM
14 Mayıs’ta iktidara ve Cumhurbaşkanlığına halk tarafından güven oyu verilmediğini söyleyen Av. Ezgi Özkan, “21 yıldır iktidar olan Erdoğan’ın aldığı oy oranının düştüğünü görüyoruz. Kimi güvenlik kaygısıyla hareket ediyor ve terörizm argümanına önem veriyor, kimi ekonominin geldiği durumu önceliyor ve vaatlerden öte somut planlama arayışına giriyor, kimi de adalet ve liyakatin birçok yapısal soruna çözüm olacağını düşünüyor. Bu bağlamda, ikinci turun nasıl bir gelecek hayalini kurduğumuzla yakından ilişkili olduğu yadsınamaz”
Yeniden Refah ve HÜDA PAR’ın politik çizgisinin meşrulaştırılmaya çalışıldığının altını çizen Özkan, “Bu partiler, bugüne kadar marjinal olduğunu düşündüğümüz ve belki de gündelik yaşamda etkisini hissetmediğimiz tehlikeli yapılar. Burada, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çıkılmasının ardından, 6284 Sayılı Yasa’yı da etkisizleştirmeye çalışan, daha da ileri giderek kadınların miras haklarını tartışmaya açan, bekâr kadınların sahiplendirilmesi gerektiğini dile getirebilen, hatta kadınların düşünceleri nedeniyle katledilmesinde payı olan bir siyasetten bahsediyoruz. Bu bakış açısı, hiçbirimizin sessiz kalamayacağı bir zemin. Kadın ve LGBTİ+’lara yönelik şiddetle mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatmakta yarar var. Meclis çoğunluğun Cumhur İttifak’ı elde ettiği için burada muhalefetin tavrı önem taşıyor.”
‘ŞİDDET VE ÖLÜM MÜ YOKSA EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK MÜ?’
Mersin’in kadın ve LGBTİ hareketlerinin güçlü olduğu bir kent olduğunu hatırlatan Özkan şöyle devam etti, “Uzun yıllardır toplumsal cinsiyet eşitliğini sağalmaya yönelik politika geliştiren örgütler ve yerel yönetimlerin varlığından bahsedebiliriz. Meclise giden her milletvekilinin kent dinamiklerini göz önünde bulundurması gerektiğini düşünüyorum. Zira kadınlar, her zaman olduğu gibi tehlikenin farkında ve haklarını korumak için mücadeleden asla vazgeçmeyecekler. İkinci tur, kadın ve LGBTİ+’lar başta olmak üzere hepimizin geleceğini nasıl inşa edeceği ile ilgili bir dönüm noktası. Yoksulluk, şiddet ve ölüm mü yoksa eşit, özgür, hak ve hukuktan yana adil bir yaşam kurmayı mı seçeceğiz karar vermeliyiz. Bu vesileyle herkese oy verme ve seçim güvenliğini sağlama çağrısında bulunuyorum”

GONCA KURİŞ’İ ÖLDÜRENLER ÖDÜLLENDİRİYOR
Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, gençlerin ve kadınların seçim zamanı dirençlerini gösterdiklerini, birinci turda kazandıklarını ama iktidarın manipülasyonlarla istedikleri noktaya çektiklerini söyleyerek şunları aktardı, “Alınan oylarda kadınların etkisi büyük. Her yerde olduğu gibi Mersin’de de çok çalıştılar. Eşit temsiliyet açısından yeterli olmasa da Yeşil Sol Parti ve TİP gibi partilerin kadınları aday göstermelerinden dolayı kadınların temsiliyet oranı artıyor. Mersin Türkiye’nin mozaiği, her yerden göç alıyor ve AKP İslami yönden oy alabileceği adaylar gösteriyor. Gonca Kuriş’i Hizbullah katletti ve HÜDA PAR bu yapıyı terör örgütü olarak görmüyor. O dönemin cinayetlerini işleyenler bugün Cumhurbaşkanın kararıyla serbest kaldılar. O yüzden de aday belirlenirken stratejik davrandılar” dedi.
‘KADINLARI SAVUNMAZ HALE GETİRİYORLAR’
Yeniden Refah Partisi’nin de “Ahiret” vurgusuna değinen Göksoy şunları aktarıyor, “Yeniden Refah Partisi eğitime müdahale ederek ahirete yatırım yapacağını söylüyor. Bu söylemlerden çocukların da tehlikede olduğunu anlıyoruz. Kadınlar ve çocuklar üzerinden politika uygulayarak toplumu geriye götürmeye çalışıyorlar. HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi 6284 sayılı kanunu pazarlık yaptı ve bundan sonra da politikalar geliştirecek. ‘Sahipsiz kadınları sahipleneceğiz’ diyorlar. Kadınları hukuksal anlamda savunmasız bırakmak için her şeyi yapıyorlar. Şeriat yönetimini getirmeye çalışıyorlar. Yıllardır haklarımız için bedel ödüyoruz. O yüzden de kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Sandıkların başında olacağız” dedi.

 ‘TEK ADAMA KARŞI MÜCADELE SÜRECEKTİR’
14 Mayıs seçimlerinde Mersin’den Yeşil Sol Parti milletvekili adayı olan ve aynı zamanda Mor Dayanışma Üyesi Ayşe Gül Temür, 21 yıllık AKP iktidarında işçilerin daha da çok yoksullaştığını söyleyerek şunları aktardı, “İşçiler rutinleri dışında bir şey yapamıyor hale gelmişken kadınların kazanılmış haklarına sürekli saldırı oldu. Gençlerin gelecek kaygısı büyüdü. AKP iktidarı, bileşenleriyle uzun yıllardır söylem ve pratikleriyle kadınların kazanımlarına saldırıyor. Kadınların ‘Can yeleği’ olan İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran yaşamın her alanında kadınları atmaya çalışan bir anlayış var. O yüzden de bu uygulamalara ve tek adama karşı mücadelemiz sürecektir.”
Yeniden Refah ve HÜDA PAR’ın Meclise girmesiyle birlikte kadınların ve LGBTİ’lere karşı saldırıların artacağını ifade eden Temür, “Kadınlara ve LGBTİ+’lara saldırılar artacak ama her zaman olduğu gibi kadınlar mücadele etmeye devam edecektir. Mersin’den de HÜDA PAR’lı milletvekili var. Buradan vekil çıkarmaları çok üzücü ancak Mersin aynı zaman kadın hareketinin çok güçlü olduğu bir şehirdir. Haklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Kadınlar her zaman sokakta olmaya devam edecektir” diye konuştu.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül- Soldan sağa, Ezgi Özkan, Çiğdem Göksoy, Derman Tarancı, Ayşe Gül Temür

İlgili haberler
Elazığ’da AKP’li kadınların en büyük kaygısı başör...

AKP’yi destekleyen kadınlarla Elazığ'da piknik yaptık: Artık az yiyip az gezeceğiz, zaman tasarruf z...

Oyunu kız kardeşliğimizden yana kullan

Eylül'den Elif'e, Berfin'e, İrem'e, Zeynep'e ve adını bilmediğimiz tüm kadınlara açık mektup...

Malatya’dan tekstil işçileri: Değişimde kararlı ol...

Baykan Denim, Mil May fabrikalarında tekstil iş kolunda çalışan işçiler fabrikada bölünmeler olduğun...