Ankara’da diş hekimliği yapan 57 yaşındaki M.G, 11 yıl süren evliliği boyunca şu an boşanma aşamasında olduğu R.M’nin şiddetine maruz kaldı. M.G, maruz kaldığı şiddet nedeniyle 12 kez suç duyurusunda bulundu ancak R.M hâlâ serbest.

İlk evliliğinden olan 30 yaşındaki kızıyla yaşayan M.G; boşanmak istediği R.M’nin tüm ailesini tehdit ettiğini söylüyor: “Sürekli evi terk ediyordu. Geçtiğimiz sene temmuz ayında aramızı düzeltmek için geri döndü ve beni tatile çıkaracağını söyledi. İlk gün telefonumu ve cüzdanımı aldı; ‘Evini ve arabanı sat, 15 milyon lira değerleri var. Bu parayı bana ver’ dedi. Ev ve arabamı onunla evlenmeden önce almıştım. Kabul etmeyince kıyamet koptu.”

Yaşanan tartışma sonrası R.M’nin kendisine saldırı girişiminde bulunduğunu ve dışarı kaçmak zorunda kaldığını söylüyor. KADES’e başvurduğunu ve aynı sitede yaşayan annesinin yanına sığındığını söyleyen M.G “Çok korkmuştum ve titriyordum” diyor. M.G, saldırı sonrası uzaklaştırma kararı çıkarıp boşanma davası açmış. Sonrasındaki süreç ise onun için daha zorlaşmış.

‘KIZIMIN ODASINA KAMERA YERLEŞTİRDİ’

Daha önce kızının odasına gizli kamera yerleştiren R.M’nin bu süreçte kızına cinsel içerikli mesajlar atmaya başladığını söyleyen M.G “Kızımın odasına ampul şeklinde bir gizli kamera yerleştirmişti. Daha sonra bunu öğrendiğimde bana ‘Temizlikçinin evdeki kediye şiddet uygulayıp uygulamadığını öğrenmek için kamera yerleştirdim’ dedi. Ancak bu kamera sadece kızımın odasındaydı” diye anlatıyor yaşadıklarını.

Geçtiğimiz yıl ağustos ayından itibaren sürekli karakola gittiğini söyleyen M.G; kendisi ve kızı için çıkardıkları uzaklaştırma kararının ise R.M’yi engellemediğine dikkat çekerek “Aylardır yolumuzu kesiyor, evimizi basıyor, takip ediyor” dedi.

SİLAHLA SALDIRDI, TUTUKLANMADI

Geçtiğimiz yıl eylül ayında da R.M’nin kendisini arabasında darbettiğini söyleyen M.G, rapor almak için gittiği hastane dönüşü yine kılık değiştirerek kendisinin önünü kestiğini ve silahla saldırmaya başladığını, ağır şekilde darbedildiğini anlatıyor: “Arkamdan saldırdı, ağzıma silah dayadı. Kabzayla yüzüme vurmaya başladı. Elinde silah olduğu için çevredekiler müdahale edemedi. Şans eseri silah patlamadı ve ben yere düştüğümde, arabaya koştu ve arabadaki kamerayı alıp kaçtı.”

Aynı gün hastaneye tekrar gittiğini ve yüzünün kanlar içinde olmasına rağmen kendisine “basit yaralama” raporu verildiğini söyleyen M.G. raporla yeniden şikayette bulunduğunu söylüyor: “Ekim ayına kadar serbest kaldı. Ekimde Antalya’da tutuklandı. 10 ay tutuklu kaldıktan sonra yine serbest bırakıldı.”

ELEKTRONİK KELEPÇE ARIZALI

Davanın temmuz ayında görülen duruşmasında R.M için elektronik kelepçe ve ev hapsi kararı verildi. Ancak M.G, R.M’ye elektronik kelepçe takılmadığını ve kendisinin bu konuda uyarılmadığını söylüyor: “Ev hepsinde bile değil. Muayenehanemin önüne geliyor ve beni tehdit ediyor. Sürekli tehdit içerikli mesajlar atıyor. Sürekli polise gidiyorum. En son gittiğimde polis ‘Sen yine mi geldin?’ dedi. Savcıya ev hapsi ve elektronik kelepçe kararının neden uygulanmadığını sordum. Bana R.M’nin ev adresini sordular. Geçen gün de polisler beni arayıp elektronik kelepçe bozulmuş, bilginiz olsun dediler. Benim canımın hiç mi kıymeti yok?”

Birkaç gün önce R.M’nin yine evine bıçakla geldiğini; kapıcının eşini merdivenden ittiğini ve yaraladığını ifade eden M.G, “Çok çaresizim. Bu adamın beni veya kızımı öldürmesini bekliyorlar. Göz göre göre bizi ölüme gönderiyorlar. Hâlâ mahkeme beni bu adamdan boşamadı bile. Kasım ayında duruşma var. 12 defa şikayette bulunduk. Ancak adam hâlâ serbest. Yasalar bizden yana görünüyor olabilir ancak bizden yana değil. Ben şu an beni nerede ve nasıl öldüreceğini düşünüyorum” diyor.

M.G, Aile Bakanlığı tarafından evine gelen memurların ise kendisine “Senin adresini değiştirelim, başka bir ile gönderelim, kendine yeni bir hayat kur” dediğini ifade ediyor. Bu duruma da tepki gösteren M.G, “Ben niye tüm düzenimi, çalıştığım yeri değiştirmek zorundayım? Suçlu olan o ve tutuklanmıyor. Benden tüm hayatımın değiştirilmesi bekleniyor” diyor.

ELEKTRONİK KELEPÇE YETERSİZ, KORUMA KARARI İŞLEVSİZ

KADES’e bastığında polisin gelmesinin uzun sürdüğünü de anlatan M.G, “Onlar gelene kadar iş işten geçecek. Gerçek anlamıyla yaşam mücadelesi veriyorum. Kadın örgütlerinden destek bekliyorum” diyor.

Türkiye’de elektronik kelepçe sayısının yetersiz olduğuna dair avukatlar ve kadın örgütleri defalarca açıklamalar yaptılar. Koruma kararları da etkin uygulanmadığı için kadınların öldürülmesini engellemiyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun eylül ayı verilerine göre eylül ayında 34 kadın cinayeti yaşandı. En az 4 kadının koruma kararı bulunuyordu.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül