Kuran kursundaki cinsel istismar davası görülüyor: Çocuğuma da şikayetçilere de inanmıyorum
Ümraniye’deki Kuran kursunda yaşanan istismar davası dosyasına giren ATK raporunda H.R.Ö.’nün ruh sağlığının bozulduğu belirtildi. Baba Ertan Ö. ise ‘Çocuğuma da şikayetçilere de inanmıyorum’ dedi.

İstanbul’un Ümraniye ilçesinde bulunan ruhsatsız bir yapı olan Fıkıh Der’e ait yatılı Kuran kursunda yaşanan çocuk istismarı davasının ikinci duruşması bugün görüldü. Anadolu Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar cezaevinden getirilirken, şikayetçiler ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezinin davaya müdahil olma talepleri mahkeme heyeti tarafından kabul edildi.

ATK RAPORU DOSYAYA GİRDİ

Mahkeme başkanı, Kuran kursunda kalan mağdur çocuk H.R.Ö.’nün ve ağabeyi M.E.Ö.’nün yaşadıklarından dolayı psikolojik durumlarının incelenmesi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildiklerini ve ATK raporunun dosyaya geldiğini söyledi. Raporda H.R.Ö.’nün ruh sağlığının bozulduğu, travma içerisinde olduğu, M.E.Ö.’ün ise savunmacı beyanlarda bulunduğu bu nedenle herhangi bir tespit yapılamadığı belirtildi.

‘OĞLUMA İNANMIYORUM’

Çocuklar H.R.Ö. ve M.E.Ö.’nün babası Ertan Ö. tanık olarak dinlendi. Çocuklarının kendisine kursta yaşananlarla ilgili herhangi bir bilgi vermediğini söyleyen Ertan Ö., “Çocuklarım kursa istekli gidiyordu. H. bir iki kez ‘Canım sıkılıyor kursa gitmek istemiyorum’ dedi. Bende bu durumu çocuk tepkisi olarak düşündüm. Çocuğum hocalarla alakalı şeyleri neden söylediğini bilmiyorum. Ben her iki çoçuğumun da arkasındayım” diye konuştu. Olayın ortaya çıktığı gün eşinin ağabeyinin kendisini aradığını belirten Ertan Ö., “Karakola geldiğimde oğlum ve diğerlerinin içeride olduğunu gördüm. Komiser bana, ‘Şüphelileri tanıyor musunuz’ diye sordu. Bende, hocam olduklarını belirttim. ‘Herhangi bir yalanını gördünüz mü’ diye sordular. Hayır görmedim dedim. ‘Ömer Işıktekin oğlunuza cinsel istismarda bulunmuş’ dediler. Bende ‘Hayır yalandır’ dedim. Benim oğlum yalan söylüyor. Oğlum kurstan iki sene önce ayrılmıştı. Oğlum kurstan ayrıldıktan sonra liseyi dışardan okusun diye yazdırdım. Hafta sonu okula götürüp, getiriyordum. 1 sene sonra sınavlar geldi. Öğrendim ki hiç okula gitmemiş. Oğlum bu konuda bana yalan söylediği için diğer konuda da yalan söylediğini düşündüm” diye konuştu.
Ertan Ö, çocuklardan Y.İ.A’nın babası Engin A.’nın kendisinden ve kurs hocalarından para almak için böyle bir olayı ortaya attığını söyledi.

Mahkeme başkanı, “Engin A. sizden herhangi para ya da başka bir şey istedi mi?” diye sordu. Ertan Ö. ise bu kez Engin A.’nın kursla ilgili problemleri, görüş ayrılıkları olduğunu bu nedenle istismar olayını ortaya attıklarını öne sürdü.

‘ÇOCUĞUMU DİNLEMEDİM’

Mahkeme başkanı, “Oğlunuzun anlattıkları çok vahim” dedi. Bu kez Ertan Ö., “Engin A. oğlumu içirmiş, oğlum alkollüylen anlattıklarını ses kaydına almış” diye konuştu. Mahkeme başkanı ise bu kez, “Çocuğunuz yaşadıklarını anlatmış. Onu hiç dinlediniz mi?” dedi. Ertan Ö. ise, “Hayır dinlemedim” diyerek cevap verdi.
“Çocuğuma da şikayetçilere de inanmıyorum” diyen Ertan Ö., “Olan olaylar bana anlatıldı. İnanmadım. Bu işi sizin adaletinize bırakıyorum. Şikayetçiyim ya da değilim diyemiyorum” dedi.

‘ÇOCUKLARIN NEDEN BÖYLE BİR ŞEY SÖYLEDİKLERİNİ ANLAMIYORUM’

Ertan Ö.’nün beyanlarının ardından kursta kalan çocuklardan M. N.Ç. tanık olarak dinlendi.
M.N.Ç. beyanında 15 yıldır Kuran kursunda kaldığını belirtti. Kursta kaldığı süreçte liseyi açıktan okuduğunu, üniversiteyi ise yine kursta kaldığı süreçte bitirdiğini söyleyen M.N.Ç., “Şu an Sancaktepe’de bir okulda ücretli öğretmenlik yapmaktayım. Kursta herhangi bir istismar olayına şahit olmadım. 20 Ocak 2019 günü H.R.Ö. beni arayarak konuşmak istediği konular olduğunu söyledi. Çamlıca’da anneannemin evinde buluştuk. Orada H.R.Ö. bu konuları açarak, ‘Hocanın evlilik meselesi olmasaydı. Biz bu konuyu söylemezdik’ dedi. Bildiğim kadarıyla hocanın evleneceği kız onların akrabasıymış” dedi. Mağdurlar arasında kendi kardeşi Y.Y.Ç.’nin yer aldığının mahkeme başkanı tarafından hatırlatılması üzerine, “Kardeşimde kursta kalırdı. Kendisi zaten asosyal biriydi. Bu nedenle kursta herkes onunla dalga geçerdi. Bu yüzden kurstan ayrıldı. Bu olaylar çıktıktan sonra kardeşim kursta Ömer Hocadan çok dayak yediğini, çekiçle dövüldüğünü söyledi. Kendisi cinsel istismara uğradığından vs. bahsetmedi. Ömer Hoca maç sonrası kendine masaj yaptırırdı. Kursumuzda aç kalma gibi bir durum olamaz. Her şey çok güzeldi. Bu çocuklar neden böyle bir şey söylediklerini anlayabilmiş değilim. Ömer Hoca'nın ‘Cinlerim var’ dediğini ise duymadım” dedi.

Kursta kalan R.T.T. de duruşmada tanık sıfatıyla dinlendi. Hafta içi kursta yatılı kaldığını belirten R.T.T., “Ömer Hoca maça gitmişti. Biz de ezberlerimizi veremediğimiz için ben ve H.R.Ö. maça götürülmedik. Yatakhanede H. yanıma yanaştı. Cinsel bölgeme yanaştı. Ben de tersledim. Sonra Ömer Hoca geldi kameralara bakmış. Bizi odasına çağırdı. Ömer Hoca bizi azarladı. H.R.Ö.’nün yaşadıklarıyla ilgili bilgim yok” diye konuştu.

‘PARA İÇİN BU KİRLİ MESELEYİ NEDEN ÜSTÜME ALAYIM'

Mağdur çocuklar tek tek söz alarak yaşadıklarını anlattı.  H.R.Ö., “Bazıları bizlerin kurşun 100 bin TL’lik arabası bize kalsın diye şikayetçi olduğumuzu söylüyor. O parayı şikayetçiler arasında paylaşacağımızı iddia ediyorlar. Ben 17 yaşındayım. Para için bu kirli meseleyi neden üstüme alayım” dedi.

‘EVLATLARIM İÇİN AYAKTAYIM’

H.R.Ö.’nün annesi Ayşe Ö. ise çocuklarına inanmayan eşi Ertan Ö.’nin saf bir insan olduğunu söyleyerek, “Eşim evinden çok o adamla (kurs sorumlusu) beraberdi. Büyük oğlum çok kötü, konuşamıyor. Eşimin kullanıldığını düşünüyordum. Evlatlarım için şu an ayaktayım. Sonuna kadarda üç sanıktan şikayetçiyim” diye konuştu. Ayşe Ö. beyanda bulunurken gözyaşlarına boğuldu.
Duruşma savcısı tutukluluk halinin devamını istedi. Mütalaaya karşı sanık avukatları beyanda bulundu. Sanıklarda üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyerek, beraatlerini talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 10 Aralık tarihine erteledi.

NE OLMUŞTU
Ümraniye’de Fıkıh-Der’e ait ruhsatsız yatılı Kuran kursunda, kurs sorumlusu Ömer I. ve eğitmenler Hacı Serkan B. ile Tarık B. çok sayıda öğrenciye cinsel istismarda bulundukları gerekçesiyle tutuklanmıştı. İstismara uğrayan çocukların şikâyette bulunmasının ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı. 3 sanık tutuklanırken, sanık Tarık B’ın Sancaktepe’de bulunan 75. Yıl Cumhuriyet Ortaokulu’nda ücretli öğretmenlik yaptığı ortaya çıktı. 6 öğrenci şikayetçi olurken 20’yi aşkın mağdur çocuğun olduğu belirtildi.
Kuran kursunda yaşanan istismar, kurstan ayrılan 17 yaşındaki H.R.Ö. isimli çocuğun ocak ayında yaşadıklarını polise anlatmasıyla ortaya çıktı. H.R.Ö. ifadesinde Ömer I., Hacı Serkan B. ve Tarık B.’nin kursta kalan öğrencilere cinsel istismarda bulunduklarını ayrıca şiddet uyguladıklarını belirtti. H.R.Ö’nün verdiği ifadenin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 6 öğrenci de polise giderek şikayette bulundu. İddialar üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
İddianamede 6 çocuğa yönelik “cinsel saldırı” suçunu işlediği belirtilen kurs sorumlusu Ömer I.’nın 145 yıla kadar hapsi istendi. Kursta eğitici olan şüpheli Hacı Serkan B.’nin mağdur öğrenci H.R.Ö. ve Y.E.T.’ye yönelik olarak “zincirleme cinsel saldırı” suçunu işlediği yönünde birden fazla mağdur beyanı bulunduğu belirtildi ve şüphelinin 50 yıla kadar hapsi istendi. H.R.Ö.’ye yönelik olarak “zincirleme nitelikte cinsel saldırı” suçunu işlediği iddia edilen Tarık B.’nin ise 25 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Çıkarıldıkları ilk duruşmada iddiaları reddeden 3 şüpheli tutuklandı.


İlgili haberler
Yokluğun, yoksulluğun çocukları ölüme götürdüğü ye...

Tek seçenek olan cemaat yurtlarına bilmeden evlatlarını gönderen ana, babaların yüreği yandı Aladağ’...

Yoksulluk, şiddet, istismar üçgeninde kadınlar ve...

Esenyalı’da ikisi bebek yedi kişinin yaşadığı bir evdeyiz. İstismarın, yoksulluğun, şiddetin, cehale...

Sıbyan mektebinin ‘korkunç’ dünyası!

Denetimden muaf sıbyan mektepleri çocukların hayatını kabusa çeviriyor. Çocuklar, ailelerine günahka...