Küçükçekmece’de seçim ve geçim sohbetleri: Kadınlar tedirginlik ve umut ikilemi arasında
14 Mayıs seçimleri için geri sayım başladı. İstanbul’un emekçi semtlerinden Küçükçekmece’de vatandaşlarla seçimi konuştuk. Ekonomik kaygılar yüksek, Cumhur İttifakının seçim ittifakları kaygı verici.

İstanbul’un işçi emekçi semti, organize sanayi sitelerinin bulunduğu ilçelerden biri Küçükçekmece. 2022 verilerine göre Küçükçekmece nüfus olarak İstanbul’un yaklaşık yüzde 5,3’ünü oluşturuyor. İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde yer alan imalatçı siteleri ve İSTOÇ’a sınır olan Atatürk ve Mehmet Akif Mahallerinde ilerlediğimizde daha çok bodrum katlarında peş peşe sıralanmış tekstil atölyeleri ve farklı işler yapan küçük atölyeler göze çarpıyor. Mültecilerin de yoğun olarak yaşadığı bu mahallelerde düşük ücrete, çok uzun saatler çalışma bir öfkesine neden olsa da yaşamın sürdürülebilmesi için de mecburiyet halini almış.

Özellikle tarikatların, sübyan mekteplerinin ve farklı dini vakıfların yer ettiği bu mahallelerde Alevilerin yoğunluğu da dikkat çekiyor. Seçimin en hararetli tartışmalarının olduğu bölgelerden biri İkitelli. Geçmiş seçimleri hatırlayıp, hafızamızı tazeledikten sonra mahallede farklı kesimlerle buluşmaya, sohbet etmeye koyuluyoruz.

CUMHURBAŞKANLIĞINDA ERDOĞAN YEREL SEÇİMLERDE İMAMOĞLU

2018 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhur İttifakının adayı olan Recep Tayip Erdoğan yüzde 46,1 oy alarak yüzde 38,1 oranında oy alan ve CHP’den aday olan en yakın rakibi Muharrem İnce’yi Küçükçekmece’de geride bırakmıştı. Milletvekilliği seçiminde ise AKP yüzde 38,5 oy alarak yüzde 27,8 oy alan CHP’yi Küçükçekmece’de geride bırakıyordu.

Bütün bu tablo son 5 yılda farklı dinamikler ve krizler sonucu nasıl değişecek, merak konusu.

AKP’YE ÖFKENİN TEMEL SEBEBİ EKONOMİ
Mahallede turlarken özellikle kadınlarla çeşitli buluşmalar gerçekleştiriyoruz. AKP’nin uzun yıllardır yarattığı ekonomik ve psikolojik tahribatın sonucu bir yandan öfkeye dönüşmüş, mücadele isteği yaratmış ama diğer taraftan umutsuzluk köklerini de iyice derinleştirmiş görünüyor. Kimi vatandaşlar “Aslında birçok AKP’li akrabam, dostum önceden AKP’yi desteklerken şimdi AKP’ye oy vermeyeceğini söylüyor” derken kimi de “Bunlar gitmez, millet açlıktan ölse de yine AKP’ye oy verir. Etrafımda hâlâ birçok kişi AKP’yi destekliyor” diyor.
Özel sektörde çalışan, emekli olan, emeklilik bekleyen veya okuyan kadınlarla yaptığımız buluşmada duygular çok karışık. Tartışmalardan süzülenler AKP’yi bir dönem destekleyen sonra desteklemekten vazgeçenlerin öfkesinin daha çok ekonomik zorluklar nedeniyle olduğu yönünde.
“21 yılda çok kısıtlandık bu doğru, ama daha çok ekonomik olarak zorluk yaşıyoruz. Kuru ekmeğe muhtaç hale geldik” diyen kadınların yanı sıra kaygılarını başka türlü ifade eden de var: “Ben AKP kazanırsa ne olacak bilmiyorum. HÜDA-PAR en çok endişelendiğim şey. Çocuklarımız öyle bir ülkede nasıl yaşar? Çok kaygılıyım”.
Mahallede daha çok kadınlarla yaptığımız sohbette AKP’li kadınların sadece din üzerinden değil AKP’nin çeşitli imkân ve imtiyazlarından da faydalandıkları için hâlâ AKP’yi desteklediğini anlatıyorlar: “AKP Ramazan kolisi gibi çeşitli erzak yardımı, din ve kuran dersi ile bile olsa sosyalleşeme alanı, iş imkânı ve çeşitli kolaylıklar yaratıyor AKP’li kadınlara. Bu yüzden de kadınların bazısı AKP’yi savunmakta çok ısrarcı”
Vaatlerden sıkılmış olanların en çok hissettiği şey ise gelecek kaygısı: “Hangi ülkeye gidebiliriz aylardır inceliyoruz. Birçok arkadaşımız uçak bileti alıyor 15 Mayıs için. Bizde para yok sadece listelere bakıp duruyoruz. AKP kazanırsa bu ülke karanlığa sürüklenecek. Kendimi ve çocuklarımı kurtarmak istiyorum”.
Seçim sürecinde yaşananlardan da tedirgin kadınlar. Sonrasında bir şey yapmaya da çok istekliler. “Oylarımız çalınmasın diye elimizden geleni yapmamız lazım” diyorlar.
‘HİZBULLAH’IN AVUKATI AKP’NİN ADAYI’


İlerliyoruz mahallede. Bodrum katta ıslak mendil atölyesinde çalışan bir kadın ve eşiyle sohbet ediyoruz. Yıllardır bu işi yapıyorlar. 50’li yaşlarını geçmiş, hâlâ emeklilik bekleyen ve kendi işleri olmasına rağmen 11-12 saat çalışmak zorunda kalan Fatma ve Yılmaz. Kimseyi çalıştıramadıklarını sadece iki kişi çalıştıklarını anlatıyorlar. Fatma Karadenizli, iktidara çok öfkeli. Biraz da umutsuz. “Abimler bile hâlâ AKP diyor. Ben AKP gitsin diyorum ama bu tablo da beni korkutmuyor değil. Yıllardır çalışıp duruyoruz, ne için? Avucumuzda ne var ki? Yanımızda birini bile çalıştıramıyoruz çünkü birine ekstra ücret ödemek için durumumuz yok. Din meselesi özellikle bizim bölgeyi çok etkiliyor. Sanki AKP dışındakiler din düşmanı gibi bir algı var. AKP’nin karşısında en güçlü olan şimdi millet ittifakı bu yüzden oyumu Kemal Kılıçdaroğlu’na vereceğim” diyor Fatma.

Eşi Yılmaz, önceden MHP’li olduğunu ifade ederek şimdi milliyetçiliğin sadece oy için kullanıldığını söylüyor: “Milletin gerçekten seven onu açlıkla sınar mı? Bu süreç başka bir yere gidiyor. Hizbullah’ın avukatı Erdoğan’ın yanına yanaştı şimdi burada, 3. bölgede dördüncü sıradan aday. Nereye götürmek istiyorlar bu ülkeyi?”

ÖFKEMİZ KİME?


Mahallede ilerledikçe esnaflarla sohbet etmeye çalışıyoruz. Kimi sohbet etmeye çok çekiniyor kiminin canı burnunda, derdini anlatacak birilerini arıyor. Pazarın içinden geçiyoruz, fiyat sora sora elleri boş giden, “Bakar mısın halimize. Bu yaşamı hak ediyor muyuz? diye söylenen çok. Yine olan pazarcıya oluyor ama. “Sanki biz kafamıza göre fiyat artışı yapıyoruz. Millet alamıyor elimizdekiler de çöp oluyor. Neden pahalıya satmak isteyelim. Biz de geçinemeyen taraftayız” diye dertleniyor pazarcı. Öfkeyi kime ve nereye yöneltmekte farklı eğilimler var belli ki. Suna ve eşi de bu durumdan rahatsız olan iki emekçi. Fırın işletiyor, börek satıyorlar 15 yıldır. “15 yıl aslında AKP’nin olduğu yılların önemli bir bölümünü kapsıyor. Başta çok sorun yoktu ama yıldan yıla geçimimiz zorlaştı, kazancımız geriye gitti. Pandemiden sonra daha vahim bir tablo var. Un ve yağ fiyatları uçmuş durumda. Geçtiğimiz yıl bir çuval unu 225 liraya alıyorduk şimdi 600 liraya alıyoruz. Senede bir kere zam yapıyorduk normalde şimdilerde iki ayda bir zam yapmak zorundayız. Halkımız bize kızıyor. Siz zam yapıyorsunuz onun için fiyat artıyor. Ama aslında biz şimdi bu ay aldığımız temel şeyleri önümüzdeki ay aynı fiyata almıyoruz. Bence AKP kazanamayacak. Etrafımızda birçok AKP’li artık AKP’ye oy vermeyeceğini söylüyor. Kazanırsa bu işte bir hile vardır” diyor Suna’nın eşi.

“Oğlum üniversite kazandı ama dondurmak zorunda kaldı. Çünkü üçümüz de çalışmak zorundayız. Sadece bir kişi çalışanımız var. Ondan başka da alamayız. Bir memlekette üniversitesini bırakıp çalışmak zorunda kalan gencin geleceği nasıl olsun?” diyor Suna.

‘ARTIK ÖZGÜRCE DOLAŞABİLECEK MİYİM?’
AKP’den kopan kesimin memnuniyetsizliğinin daha çok ekonomik olduğu vurgusu yine öne çıkarken, AKP’nin seçim ittifakı da gelecek açısından endişelendiriyor vatandaşları: “Ben AKP’nin kurduğu ittifaktan çok korkuyorum. Artık çalışamayacak mıyım? Artık istediğim gibi sokağa çıkamayacak mıyım? Çok endişeliyim. Özellikle AKP kazanırsa kesin buradan taşınmayı düşünüyoruz. Adım başı tarikatların yuvası haline gelmiş mahallemiz. Kimsenin dinine bir şey demiyorum ama bu siyaseten çok örgütlü yapılıyor.”
TAHRİBAT BÜYÜK, DAYANIŞMA KAZANDIRIR
Seçimler konuşulduğu kadar seçim sonrası da merak ediliyor. İkitelli’de Suriyeli ve Türkiyelilerin çalıştığı bir tekstil atölyesine giriyoruz.
Herkes harıl harıl makinelere kaptırmış kendini. Kimi kol dikiyor, kimi yaka hazırlıyor, kimi kumaş kesiyor. “Bir buluz gibi düşün. Birlikte çalışınca sonu güzel ve kullanılır bir şey oluyor. Bu süreçte aynen böyle birlikte çalışırsak sonuç alacağız. Ama bence iş daha o zaman yeni başlıyor. AKP’nin yarattığı tahribat çok büyük. Bunları birlikte kaldırmamız lazım. Seçimden sonra daha her şey yeni başlıyor olacak” diyor Naciye.
Kızı hasta ve uzun yıllardır yurt dışında tedavi görüyor Naciye’nin: “Tüm aile onun için seferberiz. O iyileşsin diye varımızı yoğumuzu gönderiyoruz ona. Devlet ne işe yarıyor gerçekten de?”
Atölyede her yaştan işçi var desek yalan olmaz. Henüz 11-12 yaşında okulundan kopup çalışmak zorunda olan çocuklar, 60-70 yaşında saçına ak düşmüş overlok başında olanlar, çoluk çocuğa karışmış 30’lu yaşlardakiler ve daha yolun çok başında üniversitenin hayal olduğu 20’li yaştakiler.
Kimi bizden geçti çocuklarımız kurtulsun derdinde kimi de geleceği ne olacak derdini taşıyor. “Ben en son ne zaman mutlu oldum, gülümsedim hatırlamıyorum” diyor genç işçilerden biri. “Bu bodrum katta aynı işi yapıp duruyorum. Yine borçluyuz. Yine gezemiyorum, yiyemiyorum, içemiyorum. Onların çoluğu çocuğu yurt dışında okuyor bize robot gibi çalışmak düşüyor. Sonra bizi kısmetle avutuyorlar. Bir cep telefonunu çok görüyorlar. Biz ne zaman rahat nefes alabileceğiz? AKP’nin karşısında kim varsa ona oy vereceğim ama etrafımda cemaat yurtlarında kalan çok arkadaşım var. Kimi zorla orada kalıyor kimi isteyerek. AKP’yi savunanların sayısı da az değil. Yıllarca bu yurtları neden kurdular? Gençlerin beyinlerini yıkıyorlar” diye ifade ediyor kaygısını.
SURİYELİ MECİT: FABRİKA AÇAN ZENGİNLERİ Mİ, UCUZ İŞ GÜCÜ OLAN BİZİ Mİ GÖNDERECEKLER?


Hemen karşı tezgâhta Suriyeli Mecit çalışıyor. Uzun yıllardır Türkiye’de. Siyaset konuşmaktan çekiniyor. Sen ne düşünüyorsun diye sorduğumda “Ben ne diye bilirim ki? Benim fikrim bir şey ifade etmiyor. Oy hakkım olsaydı AKP’ye asla oy vermezdim. Herkes bizi AKP’yi destekliyor sanıyor. Öyle değil. Bizim ülkedeki savaşı destekleyen, silah yardımında bulunan kim? AKP değil mi? Biz susmaya mecbur kalıyoruz. AKP’nin tüm suçları bizim üstümüze yıkılıyor. Savaşı biz istemedik. Savaş çıktı diye Suriye’de kalmak zorunda değildik”. AKP’nin karşısındakilere de güven duymadığını anlatıyor Mecit: “CHP, Zafer ve diğer partiler sürekli göndereceğiz diyorlar. Nereye gideceğiz? Yaşamımızı burada kurduk. Ama en önemli soru kimi gönderecekler. Burada fabrika açan, atölye kuran zenginleri mi yoksa asgari ücret altına çalışan bizleri mi? Bunların hepsi seçim vaadi. Ve ne yazık ki bunun sonucu sadece düşmanlık yaratıyor”

Fotoğraflar: Laçin Barış/Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Seçimde geçim: 'Yokluğu düşünmekten yorgunuz'

Seçim yaklaşırken yoklukla, yoksullukla boğuşmak zorunda bırakılan kadınlar, kaygılı. Akşam sofrasın...

Sağlık emekçisi kadınlar seçimden sonra umut dolu...

Van’da çalışan sağlık emekçisi kadınların önümüzdeki seçimlerden en büyük beklentisi haklarının ve ö...

Kocaeli'de kadınlarla seçimi konuştuk | "Bu seçimi...

14 Mayıs'a az bir süre kala ülkenin her yerinde en büyük gündem seçim olurken Kocaeli’de kadınlarla...