Konteyner kenti 15 gün içinde boşaltın
Bayram öncesi Malatya’da depremzedeler sığındıkları konteyner kentten kovuluyor. Barınacak yer de gösterilmeyen depremzedeler tepkili: Gidecek yerimiz yok, ortada kalırız.

Maraş merkezli depremlerin üstünden 2 yılı aşkın süre geçmesine rağmen Malatya’da kalıcı konut verilmeyen depremzedeler, konteyner kentten de çıkarılmak isteniyor. Cemal Gürsel Mahallesi’ndeki Kuyuönü - 1 Konteyner Kent’te yaşayan depremzedelere, konteynerlerini boşaltmaları için 15 gün süre verildi. Malatya Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından konteynerde yaşayan depremzedelere gönderilen tebligatta, “ 24.01.2023 tarih ve 69136350 sayı ile Yeşilyurt ilçesi Aşağıbağlar Mahallesi’nde Cemal Gürsel Ortaokulu inşası için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ihale izni verilen ve ihale aşamasında olan Kahramanmaraş depremleri sebebiyle üzerinde Kuyuönü-1 Konteyner Kent’in kurulduğu tüm konteynerlerin kaldırılması emri ile tebliğ tarihinden 15 gün içerisinde tahsis edilen konteynerlerin boşaltılması” ifadeleri yer aldı. Kendilerine alternatif bir barınma imkanı ya da kira yardımı da verilmediğini anlatan depremzedeler tepkili, konteyner kenti terk etmeyeceklerini söylüyorlar.

'MUHATAP BULAMIYORUZ'

Kuyuönü - 1 Konteyner Kent’te yaşayan Filiz, valilikten gelen tebligata göre MEB’in aldığı kararla konteyner alanına okul yapılacağının iletildiğini, ancak tebligatta ‘Tebliğ yapılanın taşınabileceği diğer konteyner kentler’ kısmının boş bırakıldığını söyledi. Kendilerine alternatif bir yer sunulmadığına işaret eden Filiz “İnsanlar çocuklarını barındıramadıktan sonra okul yapılsa ne olur” tepkisini gösterdi. Biri şeker, diğeri parkinson hastasına hem bakıp hem de çalıştığını dile getiren Filiz “Bir ev tutalım desek kiralar çok yüksek ve binalar dayanıklı güvenemiyorum” ifadelerini kullanarak gönderilen tebligatı imzalamadıklarını, valilik ve AFAD’la görüşmek istediklerini ancak bir muhatap bulamadıklarını söyledi.

‘ÇIKARIRLARSA ÇADIRDA KALIRIZ’

Konteyner kent kurulduğu andan beri 4 çocuğuyla birlikte burada kaldığını belirten Sevda Duracak, “Apartmanlara merdiven silmeye gidiyorum. Ayda aldığım para 1000 lira etmiyor. Oğlum hurdacılık yapıyor, kağıt topluyor. İki çocuğum da okuyor. Bizim gidecek bir yerimiz yok. 10-15 bin TL kira ödeyemem. Konteyner vermezlerse biz de gider çadırda kalırız, o kadar düşük yani durumumuz. Bize bir yer de göstermiyorlar, çıkın diyorlar. Bizi ortada bırakmasınlar” diye konuştu. Duracak, komşularıyla konuştuklarını kendilerine yer gösterilmezse bayram sonrası toplanıp valiliğe gideceklerini söyledi.

‘GİDEBİLECEĞİM YER YOK, ORTADA KALIRIM’

Emekli olan Remziye, oğlunun borcu nedeniyle maaşı kesildiği için ayda elinde sadece 4 bin TL kaldığını ve bununla geçinmeye çalıştığını anlatarak “O yüzden böyle terlikle geziyorum. Bir kilo domates-salatalık alamıyorum. Köyde evim vardı, yıkıldı. Temeli daha yeni atılıyor, yapımı en az 1 yıl sürer. Gidebileceğim bir yer de yok çıkarırlarsa buradan ortada kalırım” dedi.

‘AYLIĞIM 12 BİN, KİRA 15 BİN!’

Belma Çelik eşinden boşanmış, 3 çocuğuyla konteynerde yaşamaya çalışıyor. Devletten aldığı 12 bin TL aylıkla geçinmeye çalıştığını anlatan Çelik “15 gün içinde bir yer bulmamız imkansız. Bulsak da 15 bin TL’den aşağı kira yok, ben o kadar para almıyorum ki kiraya vereyim” ifadelerini kullanarak çıkmazlarsa ‘Polis zoruyla çıkartırız’ denildiğini söyledi.

‘TOKİ’DEN EV ÇIKTI SUYU, ELEKTRİĞİ YOK’

Bir başka depremzede Ziynet Karataş ise, TOKİ’den kendisine ev çıktığını ama daha elektrik ve suyun olmadığını belirterek “Ne zaman taşınacağız ben de bilmiyorum. Buradan başka yerimiz yok. Emekliyim, 10 bin TL maaş alıyorum. O da benim ilaç parama yetmiyor. Bir ilacımın kutusunun içinde 3 tane ilaç var, kutusu 1000 TL” dedi.

‘MADEM OKUL YAPILACAKTI, BİZİ YERLEŞTİRMESELERDİ’

Depremden sonra bir süre çadırda kaldıklarını sonra yaklaşık 2 senedir de bu konteyner kentte olduklarını anlatan Fadime Güngör “Şimdi gelmişler ‘Nereye giderseniz gidin’ diyorlar. Nereye gideyim? Evim ağır hasarlı henüz yıkılmadı. Bize ev de çıkmadı zaten. Madem buraya okul yapacaklardı, bize vermeselerdi” dedi. Depremde kirada oturduğu evin yıkıldığını gidecek hiçbir yeri olmadığı için 4 ay çadırda kaldıktan sonra buraya geçtiklerini belirten Zuhal “Depremde eşim ailesini kaybetti, psikolojik olarak çöktü, çalışamadı 2 yıl. Daha yeni yeni kendini toparlayıp çalışmaya başladı, 1 ay bile olmadı. Şimdi de çıkın diyorlar bize, nereye gideceğiz? Yakınlarımızın da evleri yok, ailemin hepsi konteynerlerde” diye konuştu.

‘AĞIR HASARLI EVLER, ORTA HASARLI GİBİ GÖSTERİLİYOR’

Çıkarılacaklarsa kendilerine konut verilmesi ya da kira yardımı yapılması gerektiğini söyleyen Zuhal, “Evler de zaten sağlam değil. Dışını sıvayıp, boyayıp sağlammış gibi gösteriyor. Ağır hasarlı evler orta, az hasarlı gibi gösteriliyor. Olası bir depremde yine üstümüze yıkılacaklar” dedi. Konteynerde elektrik, su faturası ödemedikleri için buradaki hayatın dışarıdan güzel gibi sanılmasına itiraz eden Zuhal “Ama şu halimize bir bak. Oturduğumuz alan 21 metrekare bir yer. Orada yiyoruz, orada içiyoruz, duşu orada alıyoruz, tuvalet orada. Her şey iç içe. Hep burada hastalandık biz. Ama durumumuz olmadığından bir yere gidemiyoruz. Gidecek yerimiz olmadığı için buradan çıkmayacağız. Herhangi bir yetkili gelip ‘Sizi şuraya yerleştirelim’ de demiyor. Direneceğiz, çıkmayacağız” diye konuştu.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül