Erzurum’un Yakutiye ilçesinde yaşayan 26 yaşındaki H.B. 2013 yılı Kasım ayında polise başvurarak kendisine tecavüz eden iki abisinden şikayetçi oldu. Anne ve babasını kaybeden H.B, ifadesinde Kars’ın bir köyünde imam olan ağabeyi 32 yaşındaki Ahmet B’nin tecavüzü sonucu hamile kaldığını ve Ankara’da kürtaj olduğunu söyledi. 29 yaşındaki abi Muhammet B’nin kendisine şiddet uyguladığı için bir dönem Kadın Sığınmaevinde kaldığını anlatan kız kardeş, buradayken de N.U. adlı bir kadın aracılığıyla tanıştığı 2 kişinin tecavüzüne uğradığını ifade etti.
H.B’nin ifadeleri doğrultusunda iki abi ile birlikte biri aracılık eden kadın olmak üzere toplam 5 kişi, tutuklanarak cezaevine götürüldü.
Savcılık ve sorgu hakimliğinde iki abi, kız kardeşlerine tecavüz etmediklerini iddia etti. Diğer iki erkek ise para karşılığı birlikte olduklarını ileri sürdü.
2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk celsesinde, 2 abi dışındakiler tahliye edildi. H.B’nin abileri Ahmet B. ve Muhammet B. ise 7 ay cezaevinde kaldıktan sonra her duruşmaya katılmak koşulu ile serbest bırakıldı.
Bu arada imam Ahmet B, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevden alındı. Duruşmalarda ağabeyler, suçlamaları kabul etmeyerek, kız kardeşleri H.B’nin iftira attığını iddia ettiler.
23 Mart 2017’de görülen karar duruşmasında Ahmet ve Muhammet B’ye ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan önce 10’ar yıl hapis cezası verildi. Heyet, suçun kardeşe karşı işlenmesi nedeniyle iki kardeşin cezasını yarı oranında arttırarak 15’er yıla çıkardı. Mahkeme, diğer iki erkek sanığın beraatine karar verirken, N.U’yu ‘fuhşa teşvik etmek’ suçundan 3 yıl hapis, 140 lira da para cezasına çarptırdı. Duruşma salonunda hazır bulunan iki kardeş hükümle birlikte tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Mahkeme tarafından hazırlanan gerekçeli kararda, N.B. için Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurulu tarafından düzenlenen raporda sınırda mental kapasitede olmasının, kolay ikna edilebilir olmasına neden olduğunun bildirildiğine yer verildi. Kararda, Adli Tıp Raporunda H.B’nin abilerinin cinsel istismarı nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu vurgulandı. Her iki abinin de mevcut fiziki ve fiili durumunun suistimal ettikleri vurgulanan gerekçeli kararda şöyle denildi: “Aslen bu eylemlerin yine mağdurun en korunaklı olması gereken, hatta sanıkların dahi onun dış dünyadan korunacağı tek ortam olan ev ortamı içerisinde ve bunun verdiği kolaylıktan faydalanarak eylemi gerçekleştirmeleri, mağdurun zihinsel durumuna rağmen daha sonra da başına gelen ve suç konusu olan diğer olaylar dikkate alındığında, onu koruma ve kollama yönünde nedamet teşkil edecek hiçbir harekette bulunmamak surette daha kötü bir sosyal ortam ve suç içerisine mağdur olarak düşmesine de dolaylı olarak sebebiyet verdikleri göz önüne alındığında ve mevcut tüm bu durumlar sanığın yoğun kasıt altında eylemlerini icra ettikleri, eylemden sonraki davranışlarında da herhangi bir pişmanlık içeren harekette bulunmadıkları, bu durumunda olumsuz kişiliklerine delalet ettiği kanaatiyle asgari hadden uzaklaşılarak ve takdiri indirim sebebi uygulanmaksızın ceza tayinine gidilmiştir.”