Kardeşini taciz eden erkeğe takipsizlik kararı!
Adana'da abisi tarafından sistematik tacize maruz bırakılan ve ailesi tarafından da şiddet gören Gamze’nin dosyası takipsizlikle sonuçlandı. Gerekçe ise delil yetersizliği!

2 Aralık gecesi sosyal medya aracılığı ile ailesi tarafından darp edilerek eve hapsedildiğini, alıkonulduğunu duyuran ve yardım çağrısı yapan Gamze’nin tacizci ağabeyi hakkında takipsizlik kararı verildi. Gamze sosyal medya aracılığı ile yardım talebinde bulunduğunda, Adana ve Mersin barosundan kadın avukatlar olarak kendisini ziyaret etmiş ve hukuki süreci takip edeceğimizi ifade etmiştik.

Gamze polis tarafından evinden alınarak koruma altına alınırken uzun yıllardır kendisini cinsel olarak istismar eden ağabeyi hakkında şikayette bulunmuştu. Kendisi koruma altına alınırken gözaltına alınan ağabeyi ve babası tutuklanma talebi ile sevk edildikleri hakimlik tarafından 3 Aralık günü serbest bırakılmışlardı. Savcılık tarafından başlatılıp bir hafta boyunca yürütülen uzun (!) soruşturma sürecinin sonunda, 10 Aralık tarihinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini öğrendik. Gerekçe olarak ise “müştekinin soyut iddiaları dışında kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak herhangi bir delil elde edilemediği”nden bahsedilmiş.

DELİL YOK MU?
Peki bu bir hafta boyunca süren hummalı soruşturma sırasında hangi deliller toplanmış, hangi deliller araştırılmış da yeterli delil olmadığına kanaat getirilmiş. Hemen söyleyelim; hiçbir şey. Dosyada koca bir hiç var. Öyle ki savcılık, “müşteki izin vermezse hakimlikten karar alarak zorla yaptırılsın” dediği iç beden muayenesi sonucunu dahi dosyaya almamış. Dosyada sadece Gamze’nin, annesinin, babasının ve tacizci ağabeyinin ifadeleri var. Aile kısaca “kızımız ruh hastası, uyduruyor” demiş. Yani dosyada, mağdurun ifadesine karşı kendini aklamaya çalışan tacizcinin ve oğullarını korumaya çalışan anne-babanın ifadesi var. Bu iki farklı yöndeki ifadeden, neden olduğu anlaşılamayan bir biçimde, mağdurunkine değil şüphelininkine itibar edilmiş. Üstelik savcılık ailenin iddia ettiği gibi bir ruh hastalığının var olup olmadığını dahi araştırmaya gerek görmemiş. Mağdur ile bir psikiyatri uzmanının görüşmesi sağlanmamış, hastane kayıtları araştırılmamış. Oysa intihar girişiminin ardından hastanede yatan Gamze’nin hastane kayıtları incelenmiş olsaydı, belki de kendisini intihara sürükleyen travmasının sebeplerine ulaşılabilirdi. Hatta sesini ilk kez sosyal medya aracılığı ile duyuran, twitter’da hikayesini kendi kaleminden, el yazısı ile yayınlayan Gamze’nin bu paylaşımları dahi dosyaya alınmamış. Dosyada en son twitter üzerinden yapılan yardım çağrısının dökümü var. Ancak o mesajı yayınlayan hesabın önceki mesajlarına bir göz gezdirme gereği dahi duyulmadan “yeterli delil yok” denilerek dosyanın kapatılması yolu seçilmiş.

Gamze hikayesini paylaştığında binlerce kadın ona desteğini ifade etti, ettik. Bunun münferit bir vaka olmadığını hep söylüyoruz. Aile içerisinde bu gibi belki yüzlerce, binlerce istismar vakaları oluyor. Maalesef büyük çoğunluğu bir sessizlik kuyusunda boğuluyor. Böylesi olayları ifşa edebilmek o kadar zor ki. Bunu başarabilen kadınlar ise yargı sürecinde bu şekilde tarumar ediliyor. Gamze’ye dayatılan iç beden muayenesi mesela... Bu toplanması gereken bir delil dahi değildi, zira mağdurun anlatımlarında en son saldırının uzun bir süre önce gerçekleştiği belirtiliyordu. Buna rağmen mağdura iç beden muayenesinin dayatılması artçı bir travma nedeni. Üstelik Gamze gibi intihardan dönmüş biri bakımından oldukça tehlikeli bir durum bu.

GAMZE’NİN ESARETİ NEREYE KADAR SÜRECEK?
Gamze ile görüştüğümüzde kendisi söylemişti, o gece karakolda polisler Gamze’ye “şu tweeti kaldır, telefonlar susmuyor, tamam işte duruma el konuldu, bakanlığın bile haberi oldu” diyorlarmış. Bakanlık dahi konuya el koymuş, asayiş berkemalmiş anlayacağımız. Şimdi Gamze, ailesinin kendisine zarar verme ihtimaline karşı koruma altında tutuluyor. Peki nereye kadar sürecek bu esaret. Suçlu olanı, istismarcıyı “aferin hiç delil bırakmamışsın” diye takdir ederek nasıl bitireceğiz tacizi, tecavüzü. Binbir türlü zorluğa karşın kendine yapılanı ifşa etme cesaretini toplayabilmiş kadınlara “sus, yalan söyleme, delilin nerde” diyerek nasıl önüne geçilebilir bu vakaların. Şimdi sanki suçlu olan Gamze imiş gibi adeta hapis hayatı yaşamaya mecbur bırakılırken, nerede adalet?

Bu karara elbette itiraz edeceğiz. Bu dosyanın yangından mal kaçırır gibi, bir haftada kapatılıp sümen altı edilmesine, Gamze’nin nezdinde ensest/taciz mağduru kadınların umudunun, cesaretinin kırılmasına izin vermeyeceğiz. Biz hukuki olarak itirazımızı yaparken binlerce kadın, susturulmak, çığlığı, hıçkırığı boğulmak istenen binlerce kız kardeşimiz de Gamze’nin yanında olacak. Bunu biliyoruz. Öyle kolay kapatamayacaklar bu dosyayı.

Gamze intihara sürüklendiği gece veda niyetine “Şiirlere ve çiçeklere iyi bakın. Beni unutun ama hikayemi asla unutmayın!” demişti. Onu da hikayesini de unutmamak, unutturmamak için tüm kadınlar birlikte Gamze’ye sahip çıkacağız.

İlgili haberler
GÜNÜN BİLGİSİ: Tecavüze uğradım, ne yapmalıyım?

Eğer tecavüze uğradıysanız, muayeneniz yapılmadan önce banyo yapmayın. Eğer oral yoldan bir zorlama...

Ağabeyinin tacizine maruz kalan Gamze: Kadın dayan...

Adana’da Gamze adlı bir kadın ağabeyi tarafından tecavüze uğradığını ve ailesi tarafından darp edild...

GÜNÜN BELLEĞİ: Tecavüzün tarihi...

Tecavüzün başlı başına bir suç olarak tanımlanması insanlığın binlerce yılını aldı. İşte Europa’dan...