İç İşleri Bakanlığı kararıyla 10 Nisan akşamı 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan etti. Yasaktan 2 saat önce detayları belli olmadan yapılan açıklamalar endişe ve korkuya neden oldu. Sokaklara akın eden binlerce insan korona virüs salgınına karşı yapılması gereken birçok tedbiri de çiğnemiş oldu. Hafta sonu için ilan edilen sokağa çıkma yasağı tüm Türkiye’de uygulanırken birçok kişi marketten alınan ürünleri ve yasağın edeceği tesirleri konuştu.

2 günlük sokağa çıkma yasağında evde kalabilen kadınlara ev işlerinin tüm yükünü sırtlamak kaldı. Baharın güzel günlerinde birçok insan evde kalmak zorunda olunca, ev ekonomisine katkıda bulunmak için sürekli ertelenen bahar temizliği de bugünlere kaldı. Karantinayla birlikte ev işlerine başlayan birçok kadın aynı zamanda, bir yanda eşleri diğer yanda çocukları arasında daha çok mekik dokumaya başladı. Ev içi emeğin görünmezliği kadınların yaşadıkları karantina sürecinde bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı.

Ev içi yaşamda, dinlenmek yerine kadınları ev içi angarya işleriyle uğraştırmaya iten bir sebep de evde kocayla kavga etmemek…  Kadınlar evlerinde eşleriyle tartışmamak için meşguliyetini ev içi angarya işlerde buldu. Evde rahat nefes alacak bir yer bulamayan kadınların karantina sürecinde daha çok şiddete maruz kaldığı ise araştırmalar tarafından doğrulandı.

Sosyo Politik Saha Araştırması Merkezi, 3-8 Nisan tarihleri arasında yayınladığı araştırmada kadınların yüzde 43’ünün şiddete maruz kaldığını açıkladı. Kadınları zaten evlere hapsetmek isteyen iktidar karantina sürecinde kadınların yaşama hakkının güvence altına alınması için ufak bir adım dahi atmadı.

YA EVDE YA FABRİKADA TEHLİKEDE OLACAĞIZ!

Kadınlar koronavirüs salgını sürecinde zaten iş yerlerinde ilk gözden çıkarılacaklar kategorisinde yer alırken, karantina sürecinde de haklarından mahrum edildi.  İktidar tarafından ısrarla alınmayan önlemler, bugün kadınları ‘sağlıklı kalmaları için’ uygulanan karantinada can güvenliği olmadan yaşamaya mahkum etti.

Fabrikalarda çalışan kadınlar ise can güvenliği olmadan çalışmaya devam edecek. Pazar gece yarısından itibaren sona erecek olan sokağa çıkma yasağı kadınlara ne sağlık, ne de huzur getirebildi. Bir kere daha gördük ki; patronların ceplerine zeval gelmemesi için ısrarcı olanlar, ya bizleri güvencesiz çalışma koşullarında ve esnek çalışma saatlerine mahrum edecek ya da can güvenliğimizin olmadığı evlere hapsedecek.

Bu uygulamalar ile kalıcı çözüm sağlanamayacağı açıkça ortada iken,  halkın temel ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanması karantina sürecinde tüm kadınların talebi olmalı. İhtiyacımız olan şey; sağlığımız için uygulanan karantina sürecinde ne daha çok ev içi angaryaya maruz kalmak, ne de can güvenliği olmadan yaşamak.