Kadınlardan kayyum atamalarına tepki: Kayyum değil hizmet istiyoruz
Van, Diyarbakır ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyum atamalarına tepki gösteren kadınlar hem iradelerinin yok sayılmasına karşı çıkıyor hem de eski kayyumların icraatlarını hatırlatıyor.

İçişleri Bakanlığı, bu sabah yaptığı açıklama ile 3 belediye başkanının görevden uzaklaştırıldığını duyurdu. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, Mardin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan görevden uzaklaştırıldı.

Açıklamanın ardından belediyelerin kapıları kırılarak, baskın düzenlendi, belediye başkanlıkları polis çemberine alındı.

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı yüzde 62,93 oyla, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk yüzde 56,24 oyla, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan yüzde 53,83 oyla seçilmişti.

‘HAKKIMI HELAL ETMİYORUM’
Sabah saatlerinden itibaren belediyelerin önünde toplanan vatandaşlar ise karar tepki göstermeye devam ediyor.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine su faturası ödemeye gelen bir kadının tepkisi ise kameralara böyle yansıdı: “Biz burada hizmet istiyoruz. Biz kayyım istemiyoruz. Biz oyumuzu size vermedik, ne istiyorsunuz bu halktan? Yediğiniz tatlılara doymadınız mı? Bu halkın cebinden çaldıklarınız size yetmedi? Daha ne istiyorsunuz? Size hakkımı da oyumu da helal etmiyorum. Oyum zehir zıkkım olsun. Ben seçmedim sizi, ben size oy vermedim. Tatlılara doymamışsınız, saraylara doymamışsınız. Biz makarnacı değiliz. Makarna istemiyoruz, bulgur istemiyoruz, tırşikçi değiliz. Beni belediyeye almıyorlar. Ben olmasam o belediye kime hizmet edecek? Ben varım diye var o belediye. Zıkkım olsun yedikleriniz.”


Belediye önünde tepki gösteren kadın polisler tarafından uzaklaştırılmaya çalışılırken, kadın belediye karşısında oturarak tepkisini göstermeye devam etti.

VAN HALKININ İRADESİ HİÇE SAYILDI!
Görevden alınan Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan’da kayyum politikasına tepki gösterdi. Ertan, “Halkın seçtiği kişileri görevden almak halkın iradesini hiçe saymaktır. Seçme ve seçilme hakkını yok etmek, halkın seçim iradesine güvenmemek ve seçimleri anlamsız hala getirmek demektir. Bunun demokrasiyle, hukuk devletiyle bağdaşabilir yanı ve yönü yoktur. Bu kurulmak istenen tekçi anlayışın tezahürüdür” dedi.

BELEDİYE ÇALIŞANLARININ YARISI KADIN OLACAK
20 Temmuz 2019’da Van Büyükşehir Belediyesi ile Tüm Bel-Sen arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde “Van Büyükşehir Belediyesi yönetimi ile Tüm Bel-Sen üyesi emekçiler, verdikleri hizmetlerde ekolojik dengeyi korumayı esas alır ve bunu bozmaya dönük girişimleri ortaklaşa bir şekilde engellemeye çalışır” maddesinin de yer aldığı sözleşmede, belediyeye alınacak çalışanların yüzde 50’sinin kadın olması maddesi eklendi. TİS’te yer alan maddelerden birisi de eşine şiddet uygulayan çalışanların haklarının kendisinden alınıp eşine verilmesi oldu. Çocuk sahibi olan çalışanlar için ücretsiz kreş hakkı sağlanması ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde çalışan kadınların izin hakkı gibi maddeler eklendi.


ÜRETEN KADINLAR OLDUĞU İÇİN İLK HEDEF KADINLAR OLUYOR
Sitemize değerlendirmelerde bulunan Mardin Belediyesi Kadın ve Gençlik Politikaları Daire Başkanı Gülizar İpek, kadınların hem kayyum atamalarından hem de kayyum faaliyetlerinden çok fazla etkilendiğine dikkat çekerek, “Bu sistemin yaptığı ilk icraat kadın kurumlarını hedef almak. Bu irade gasbıdır, kabul etmiyoruz” dedi.
Belediyelerin kadınlar için hazırladığı projeleri hatırlatan İpek, bu projelerin kayyumlar eliyle bir kez daha engellendiğinin altını çizerek şöyle konuştu:
“Kadınlar üretiyor, birçok şeyi değiştiriyor. Birçok projemiz vardı farkındalık oluşturacak. Sosyal projelerimiz vardı. Üreten en çok kadınlar olduğu için, ilk hedef kadınlar oluyor. Kadına yönelik şiddet, cinsel istismar, çocuk istismarı vs. bu meselelerle ilgili pek çok projeyi hayata geçirmeye başladık. Bu noktada da sistem ilk olarak kadın kurumlarına yöneliyor.
Bu irade gasbını kabul etmememiz gerekiyor. Belediyelerin tümünü halk seçti, biz kadınlar olarak hepimizin birleşmesi gerekiyor ve bu irade gasbını kabul etmememiz gerekiyor. Bizim yaptığımız yanlış bir şey yoktur, sürekli üretiyoruz, halkımız için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu noktada herkesin tepki koyması gerekiyor. En önce de kadınların tepki koyması gerekiyor.”
BİR REFLEKS ORTAYA KOYMALIYIZ Kİ BU SALDIRILAR DURSUN

Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya ise önceki dönemde atanan kayyumun hedef aldıüı kişilerden biri olduğunu söyleyerek Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinden ihraç edilen bir belediye çalışanı olduğunu belirtti. “Bütün kadın kurumlarının nasıl kapatıldığına, imha edildiğine, yağmalandığına tanık olduk ve bu süreçte gerçekten büyük bir boşluk oluştu” diyen
Kaya şöyle devam etti: “Rosa Kadın Derneği zaten bu boşluktan ortaya çıkan şiddet artışı sonucunda hızla hayata geçti. O kadar çok başvuru alıyoruz ki, asıl kuruluş amacımıza, mahalledeki, apartmandaki kadınlara gidip onlarla temasa geçme haline geçemedik. Belediyelerin kadın kurumları, kadın merkezleri çalışmadığı için onların işini yapıyoruz şu anda. Bu son 4 ayda bununla ilgili çalışmaları hızlandırmışlardı, biz de büyük bir umutla yeniden kadın merkezlerinin çalışmaya başlaması, toplumdaki ihtiyacı gidermesi yönünde destek ve önerilerde bulunuyorduk. Maalesef bugün bir kere daha böyle bir durumla karşı karşıyayız. Çok etkilendik, hayata geçirmek istediğimiz, planladığımız birçok çalışmayı bugün bu sebeplerle durdurduk. Bu tamamen antidemokrtatik, halkin iradesine saldırı olmasının yanında gerçekten kadınlara bir saldırıdır.”
Kadınlara çağrı da yapan Kaya, “Bu defa gerçekten ateş düştüğü yeri yakmıyor. Bu yangın büyüyecek. İçinde birazcık vicdan taşıyan herkesin, şiddetle mücadele eden tüm kurumların yanımızda durmalarını, dik durmalarını istiyoruz. Diyarbakır’daki bütün STK’lerle bugün toplantı alacağız ve nasıl bir tutum almamız gerektiğiyle ilgili kararlar alacağız. Türkiye’deki bütün kadın kurumlarına çağrım gerçekten olaya tepki göstermeliyiz. Bir reflesk ortaya koymalıyız ki bu saldırılar dursun. Ekonomik kanalları çok daraldı. Bu gasbı, bu yağmayı ona hizmet eden bir şeye de dönüştürmeye çalışıyorlar” diye konuştu.

HDP KADIN MECLİSİ: SUSMUYORUZ, KORKMUYORUZ, İTAAT ETMİYORUZ
HDP Kadın Meclisi “Kadınlara, Kadın Mücadelesi / Feminist Mücadele Veren Tüm Birey Ve Kurumlara, Halklarımıza Çağrımızdır” başlığıyla yazılı bir açıklama yaptı.
“Diyarbakır, Mardin ve Van Büyük Şehir Belediye Eşbaşkanlarımızın İçişleri Bakanlığı talimatıyla görevden alınması ve yerlerine valilerin kayyım olarak atanması gasptır, zorbalıktır, darbedir. HDP Kadın Meclisi olarak kadınların ve bütün halkımızın iradesinin, tercihinin, varlığının gaspı olan bu kararı asla kabul etmiyoruz.” Diye başlayan açıklama şöyle devam etti:
Halklarımızdan yediği tüm tokatlara rağmen kendisini kadir-i mutlak göstermek isteyen bu iktidar, büyük bir arsızlıkla halkımızın tercihine el koymuş, iradesini ve varlığını gasp etmiştir.
AKP-MHP koalisyonunun bu hamlesi sadece erkek egemen savaş aklının gasp, el koyma, zorbalık, arsızlık, iradeye saldırı gibi bütün özelliklerini birden sergilemekle kalmamış, en önemli kadın kazanımlarından biri olan eşbaşkanlığı da açıkça hedef tahtasına oturtarak, suç oluşturan eylem olarak en başta saymıştır.
Kadınların erkek egemenliğine karşı yıllarca zorlu mücadeleler vererek elde ettikleri eşbaşkanlık kazanımını “talimatla” diye illegalize etmek, “nereden geldiği belli değil” diye karalamak ve “kim seçmiş” diye küçümsemek ne erkek-devlet aklının ne de kimsenin haddi değildir. Ayrıca bakanlık resmi bir görevdir. Bakanlık kanalıyla yalan söylemek ağır suçtur çünkü ülkenin tümünün itibarını, onurunu zedeler. Bakanlık ağzından algı operasyonu yapılmaz, o yandaş medyanın işidir.
Eşbaşkanlık talimat işi de değildir, dayanaksız da. Bu açık bir yalan ve algı operasyonudur. Talimat işi olsa Parti Eş Genel Başkanlığı yasalaşmış olmazdı. Eşbaşkanlarımız seçim öncesi açık propaganda çalışmalarını eşbaşkan olarak yapmış, halk tarafından bu bilinerek seçilmişlerdir. Bunu devlet de cümle âlem de bilmektedir.
Yangından mal kaçırırcasına yapılan bir gece yarısı operasyonuyla yüzlerce ev basıldı. Kadın çalışmaları yürüten, kadın dayanışma merkezlerini yeniden açma hazırlıkları yapan, kadın politikaları oluşturmaya çalışan yerel yönetimlerde ve parti çalışmalarında görevli pek çok kadın arkadaşımız da gözaltına alındı. Biz susmayacağız.
Bir halkın seçimle ortaya koyduğu iradesinin gasp edildiği yani varlığının yok sayıldığı yerde kimse için demokrasiden söz edilemez, sadece bazıları için ayrıcalıklardan söz edilebilir. Ayrıcalık varsa eşitlik yoktur, adalet yoktur. Bugün kayyım aklına sessiz kalanların yarına dair bir gelecek umutlarının olamayacağının da bilinmesi gerekir.
Bu yapılan savaş aklının savaş hamlesidir. Bütün halklarımız ve kadın arkadaşlarımız bilmelidir ki oynanan çok yönlü, çok kirli bir oyundur. Biri olmazsa öbürü olur, bir yerden batarsak öbüründen çıkalım hesaplarıyla masaya konulan esasen hepimizin ve gelecek kuşakların geleceğidir. “Kürtlerdi, bölücülüktü” deyip bir yandan milliyetçiliği kendi etraflarında toplamaya, bir yandan kendi kadın ajandalarına engel olacak kadın kazanımlarına yol vermemeye, bir yandan demokrasi ittifakını dağıtmaya, bir yandan sınır ötesi savaş için ortam hazırlamaya oynuyorlar. Kimin barıştan, demokrasiden, eşitlik ve adaletten yana olduğunu, kimin gözünü savaş ve iktidar hırsının bürüdüğünü, can ve makam kaygısına düştüğünü herkes görmüş olmalı artık. Bu çok yönlü provokasyonu boşa çıkarmanın tek yolu demokrasi ve özgürlük mücadelesine tutarlı bir şekilde hep birlikte sarılmak, algı operasyonlarına prim vermeden saldırılara karşı güçlü ortak tepkiler vermek, birlikte direnmektir.
Kayyımların kadınlar ve kadın mücadelesi için ne anlama geldiğini hep birlikte yaşadık. Bu darbeye kadın ittifakını güçlendirerek, kadın mücadelesini yükselterek hep birlikte güçlü bir yanıt verebileceğimize inanıyoruz.
Biz sözümüzün arkasındayız: Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz, direneceğiz. Bütün kadın arkadaşlarımızı, kadın mücadelesi veren bütün kurumları ve halklarımızı eşbaşkanlık kazanımına ve o belediyeleri var eden kadın emeğine ve iradesine yönelik saldırılara karşı ses yükseltmeye, birlikte mücadeleye çağırıyoruz.

KADINLAR KAYYUMDAN NASIL ETKİLENMİŞTİ?
Geçtiğimiz yerel seçimlerin ardından birçok ile atanan kayyumlar, kadınların hayatını karartan pek çok uygulamaya imza atmıştı. İşte kadınların kayyumlar nedeniyle kaybettikleri:

· 11 Eylül 2016’dan sonra 86 DBP’li belediyeye kayyım atanmış, 34 kadın belediye eş başkan tutuklanmıştı.
· Kayyum atanan illerde bulunan 52 kadın kurumunun faaliyetleri durduruldu, Kadın Politikaları Daire Başkanlığı, kadın müdürlükleri ve kadın sığınmaevleri kapatıldı.
· Kapatılan kurumların tüm olanakları Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın Başkan Yardımcılığını yürüttüğü Kadın ve Demokrasi Derneğine (KADEM) ve iktidara yakınlığıyla bilinen çeşitli kadın derneklerine devredildi.
· Bu merkezlerde kadın çalışmaları yürüten kadınların yüzde 80’i işsiz bırakıldı, işten atılmayanlar ilgisiz ve uzak birimlere sürüldü.
· Belediyelerin farklı birimlerindeki kadın çalışanlara şiddet arttı ve buna karşı çıkan kadın çalışanlar işten çıkarılma ile tehdit edildi.
· Kadınları ekonomik olarak güçlendirmek için mesleki kursların yanı sıra pek çok ilde kadın emeği pazarları açılmıştı.
· Kadın ve çocuklara özel sağlık merkezleri, çamaşırhaneler, kreşler, kadınlar için spor salonları, hobi kursları açılmıştı.
· Belediyelerin imzaladığı toplu sözleşmelerde kadınlar lehine maddeler yer alıyordu; 8 Mart’ın kadın çalışanlara idari tatil olmuş, belediye personelinden eşine şiddet uygulayan ve kız çocuklarını okutmayanlara müeyyideler getirilmişti.
· Kayyum atanan Akdeniz Belediyesindeki sığınmaevi piknik alanına çevrildi, İŞTAR Kadın Danışma Merkezi kapatıldı, Kadın Emeğini Değerlendirme Pazarına el konuldu.
· Van Büyükşehir Belediyesine bağlı “Alo Şiddet Hattı” yok edildi. Muradiye Belediyesi’nin kreş, klinik ve kadın aşevi çalışmaları durduruldu.
· Diyarbakır Silvan Belediyesi Meya Kadın Merkezi “aile destek merkezine” dönüştürüldü. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen Kız Öğrenci Yurdu polis misafirhanesine çevrildi.
· Batman’da kadın spor kompleksi kapatıldı.
· Mardin Belediyesine atanan kayyum tarafından göreve getirilen Kent A.Ş. müdürü hakkında, kadın çalışanlara cinsel taciz ve fuhuş karşılığı iş vaadi suçlamasıyla dava açıldı.

İlgili haberler
43 kadın kurumundan 37’si kapatıldı

Olağanüstü hal kadınlar için olağanüstü sonuçlar doğurdu. Kadınların yıllarca emek vererek kazandığı...

Kayyımların el koyduğu kazanımlar, hepimizin!

Kayyım eliyle yıllara varan kadın mücadelesinin kazanımlarının yok edilmesine yönelik özel bir hedef...

Kayyum işinden etti, kocası canından etmekle tehdi...

Batman Belediyesinde sosyologdu. Şiddet gördüğü kocasından ayrı bir yaşam kurmaya çalışıyordu. Kayyu...

Mardin’de tacizle suçlanan polis kayyuma suç duyur...

Mardin’de Kent AŞ müdürlüğü yapan polis E. U. hakkında cinsel taciz, fuhuş ve görevi kötüye kullanma...