Mersin’in Gülnar ilçesinde yaşayan Hatice Kavak, pazar alışverişinden dönerken boşanmak istediği eşi Durmuş Ali Kavak tarafından önü kesilerek bıçaklanmış, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Mersin’de kitle örgütleri ve kadınlar Hatice Kavak için Hükümet Konağı’nda basın açıklaması yaptı.

Kadın İnisiyatifi adına Avukat Şerife Arıcı Yıldız yaptığı açıklamada, “Son yıllarda ülkemizde kadınların yaşam hakkına , eşleri, eski eşleri, babaları, ağabeyleri tarafından yapılan hunharca saldırılar ürkütücü boyutlara varmıştır. Kentimiz Mersin’de bu saldırılar sonucu yaşamını yitiren kadın sayısı son 7 ayda 9 sayısına ulaşmıştır. Yaşamayı herkesten çok hak eden kadınların yaşamına kasteden bu cinayetler, sadece kadınları yaşamdan ayırmakla kalmamakta, toplumumuzu, tüm kadınların yaşam hakkını tehdit etmekte, bununla birlikte kentimizi kadın cinayetleri ile anılan bir kente dönüştürmektedir” dedi.

Açıklama şöyle devam etti: “Daha geçtiğimiz günlerde Toroslar’da eski eşi tarafından öldürülen Filiz Kaplan Can’ımızın yası kalkmadan, üç gün önce Gülnar’da Hatice Kavak Can’ımızın herkesin gözü önünde bıçakla onlarca kez vurularak öldürülmesi , hepimiz için taşınması zor bir acı ve utanç sebebidir. Kadınlar sokak ortasında dövülüp öldürülürken, toplumun gösterdiği kayıtsızlık ve duyarsızlık, güvenlik güçlerinin kadınların şikayetlerine rağmen onları koruyamaması ise, ölümler kadar vicdanlarımızı rahatsız eden bir durumdur. Hiçbir yerde edilemeyeceği gibi, Gülnar gibi bir yerde kadına şiddet, kadını öldürme, asla kabul edilemez! Her kadın cinayetinde toplumsal vicdanımız ölmektedir. Kadın cinayeti sadece insana karşı değil, topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Bu olay karşısında tüm hemşerilerimizi, sivil toplum kuruluşlarını, siyasileri, kamu kurumlarını duyarlılığa, kadına şiddeti karşı tavır almaya, önlem almaya, sorumluluk almaya davet ediyoruz."

Hatice Kavak’ın bıçaklanmasına tanık olan ve cinayete müdahale etmeye çalışan Brhice Su ise yaşadıklarını şu cümle ile anlattı: “Ben görür görmez koştum ama tek başıma kurtaramadım. Beni asıl yaralayan insanların tiyatro izler gibi izlemesiydi.”