‘Kadınlar aç kalmamak için çalışıyor, ama hâlâ yetmiyor’
Metal işçisi Zekiye ‘Eskiye göre kadınların çalışma oranı artmış görünüyor; güzel. Ama neden? Eskiden geçinmek daha kolaydı, şimdi yetmiyor. Kadınlar çalışıyor yine yetmiyor’ diyor.

Zekiye Dedeoğlu, 2 çocuk annesi, metal işçisi. Bir kadın işçinin bir an olsun hayatına tanıklık etmek, onu dinlemek üzere buluşuyoruz. Vardiyalı çalışıyor Zekiye, sabah 8.00’de çıkmış işten, biz ise o çocuğunu okula bıraktıktan sonra buluşuyoruz, saat 10 gibi. Çalışma yaşamından başlıyoruz konuşmaya, Zekiye 18’inde başlamış çalışmaya, çocukları doğduğu zaman birinde 6, diğerinde 4 yıl ara vermiş çalışmaya, çocuklarını büyütebilmek için. 10 yıldır çalışıyor. Zekiye “Eskiye göre kadınların çalışma oranı artmış görünüyor; güzel. Ama neden? Eskiden geçinmek daha kolaydı, evde bir kişi çalışsa yetiyordu şimdi yetmiyor. Demek ki kadınlar aç kalmamak için çalışıyor ama ona rağmen hâlâ geçinmek güç” diyor.

DİRENE DİRENE KAZANMIŞ!
Zekiye 8 saat çalışıyor, kendisinin de eşinin de ücreti asgari ücretin biraz üzerinde, evleri kendilerinin. Çorlu’daki binlerce işçinin koşullarından daha iyi yaşam koşullarına sahipler ama yine de paranın yetmediği, para yetse zamanın yetmediği pek çok şey var. Kadın işçiler fabrikadan çıkıp ev işleri, çocuk bakımı derken çalışmaya evde de devam ediyor. Çifte sömürüye uğruyor. Ama Zekiye kendini yöntemlerini kullanarak bu durumu değiştirmiş. Yeri gelmiş eşiyle ev işleri, çocuk bakımı konusunda konuşmuş, yeri gelmiş bulaşık makinesindeki bulaşıkları dizmemiş haftalarca… Ve sonunda eşi kendiliğinden makineyi boşaltmaya başlamış, hatta daha bu sabah telefonda acil bir görüşme yaparlarken “Makineyi boşalttım ama işe geç kaldığım için alt taraftakiler kaldı” cümlesini de araya sıkıştırmış. Zekiye böyle yöntemlerle bir süre sonra evde iş paylaşımını sağlamış. Bu paylaşımı çalışma koşulları da dayatıyor; Zekiye gece vardiyasındayken çocuğu okula hazırlayacak olan baba oluyor.

EN BÜYÜK SOSYALLİK SİNEMA, O DA 2-3 AYDA BİR
“Peki ya sosyal hayat” sorusuna 3 aydır spora gittiği cevabını veriyor. Bir de yüzme planı var. Yüzmeye gitmesini doktor önermiş. Çalışmaktan kaynaklı oluşan sağlık sorunları nedeniyle yüzmeye gitmesi gerekiyor, sporu da bu nedenle yapması gerek. Sinemayı takip ettiğini, kitap okuduğunu ve gezmeyi sevdiğini söylüyor. O çok sevdiği ve takip etmeye çalıştığı sinemaya da 2-3 ayda ancak gidebiliyor.

VİTAMİN TAKVİYESİYLE AYAKTA KALABİLİYOR
Zekiye işyerinde arkadaşlarıyla oluşturdukları dayanışmadan bahsediyor bir de. Bazen bir bölümün işleri aksadığında gidip oraya yardım ediyormuş; buna zorunlu değil ancak çalışma ortamında böyle bir dayanışmanın kurulduğunu söylüyor. Günde 5 bin ile 8 bin arasında parçanın geçtiği bandın üstesinden vitamin takviyesiyle geliyor, “Yoksa çok zor ayakta kalabilmek” diyor. Çalıştığı fabrikada koşulların kötü olmadığını söylüyor, bunu da sendikalı olmaya bağlıyor: “Sendikamız haklarımıza sahip çıkıyor.”

‘HABERLER BOĞUYOR’
Biraz da ülke gündeminden konuşuyoruz. Gündemi takip ediyor ama her zaman değil “Haberler boğuyor” diye tarif ediyor gündemin yarattığı ağır baskıyı. Özellikle kadına şiddet, çocuk istismarı ve başkaca şiddet haberlerinin kendisini ciddi anlamda rahatsız ettiğini söyleyen Zekiye, haberleri tarafsız şekilde izlemeye çabaladığını da ekliyor. Konu seçime geliyor. Erken seçime dair fikri şöyle: “Erkene alınmasının acil olduğundan bahsettiler. Yaşam şartları zaten acil olduğunu gösteriyordu. Gerekli düzenlemelerin yapılacağı söylendi, daha iyi olacağından dolayı böyle bir şey yapıyorlar herhalde.” Fabrikada seçime dair konuşulduğunu da anlatıyor: “İnsanlar yeni fikirlere açık değil, araştırmıyorlar, körü körüne bir bağlılık var hepimiz için geçerli bu.”

‘ANNE BABALAR ÇOCUKLARINA EŞİTLİĞİ ÖĞRETMELİ’
Zekiye için kadın erkek eşitliği hayatındaki başat konulardan. Anne babalara bu noktada söyleyecekleri var: “Çocuklarını iyi eğitsinler, erkek kız ayrımı yapmadan; ikisine de her şeyi öğreterek yetiştirsinler. En basitinden erkek çocuğa ‘Tabağına fazla yemek koyayım, fiziken daha çok ihtiyacı var’ demesinler. İkisine de eşit koysunlar ve daha sonra çocuk isterse ilave etsinler. Bu basit bir örnek ama önemli. Anne babalar eşitliği, saygıyı sevgiyi öğreterek büyütmeli çocuklarını.”


İlgili haberler
Seçim- geçim: Çelişkiler daha derin, sohbetler dah...

‘Erkek meselesi’ olarak görülen seçim tartışmalarına kadınların katılımı daha sınırlı. Bunu referand...

DHL işçisi kadınlarla seçim sohbeti: ‘Siyasetçiler...

Çalışma koşullarının ağırlığı ve düşük ücrete karşı TÜMTİS’te örgütlenen, patrona sendikayı kabul et...

24 Haziran’a doğru: İşçi kadınlar ne istiyor, ne t...

8 Mart’tan 1 Mayıs’a kadınlarla yürüttüğümüz tartışmalar kadınların çözümsüz kalan bunca sorun karşı...