Kadın işçiler belirlenen asgari ücrete tepkili: İktidar zammı bizi düşündüğü için yapmadı!
Yılın ikinci yarısı için belirlenen asgari ücrete açlık sınırının altında kalırken, kadın işçiler tepkili. Esentyurt ve İkitelli’de kadınlar, iktidarın kendini düşündüğü için zam yaptığını söylüyor.

5 bin 500 liraya yükseltilen asgari ücret yine açlık sınırı altında kaldı. Asgari ücrete gelen zammı İstanbul’un Küçükçekmece ve Esenyurt ilçelerinden farklı iş kollarında çalışan emekçi kadınlar Ekmek ve Gül için değerlendirdi.

‘KOLTUK PEŞİNDE OLANLAR ASGARİ ÜCRETLİNİN HALİNDEN BİHABER’

Esenyurt’tan metal işçisi bir kadın: “Bir metal işçisi olarak asgari ücrete yapılan zammı hiç iyi karşılamıyorum. Hatta geçenlerde televizyon izliyordum, G20 ülkelerinin enflasyon oranlarına dair bir haberdi, Türkiye’nin enflasyon oranı yüzde 78 olarak açıklanırken, diğer ülkelerin yüzde 7-8-9 şeklindeydi. Neden biz bu durumdayız? Üretime teşvik yok, dışa bağımlılık desen boyumuzu aştı, ekonomi haliyle yerlerde. Asgari ücreti 5500 lira yaptık diye açıklama yapıyorlar arkasından herkes başladı konuşmaya, ekmek 10 lira olacakmış diye. Zaten şu anda 5 lira. Yani hiç ekonomiden anlamayan ben, enflasyonu, zammı her şeyi bilir, takip eder oldum. Bu zammı yapma nedenlerinden biri de seçim bence. Seçim olmasa bunu da yapmazlardı. 5500 verse ne olacak, ocak ayından beri aynı şeyi söylüyor herkes, zam yapsa ne olur aldıklarımızın ihtiyaçlarımızın zamları duruyor mu? Her gün yeni bir zam! 2800 lira alırken geçinmekte daha az zorlanıyorduk. Asgari ücretle 2 kişi çalışsa bir eve yetmiyor.

Bırakın artık gezmeyi tozmayı, yediğimiz içtiğimizden kısar hale geldik. Zam verecek, daha vermeden önce vereceği zammı diğer her şeye yaptığı zamla elimize geçmeden almış oluyor. Valla 5500 lira hiçbir şey vadetmiyor. Bizim 10 bin lira aldığımız da oldu mesailerle ek ücretlerle, zaten bir işe yaramadı çünkü önceki aylar içeriden gittiğimiz ya da kredi çektiğimiz için hep oraları kapatmaya koşturduk. Sadece 1 ay, hiç borçsuz harçsız rahat rahat geçinmek nedir, bu memleketin işçisi bunu yaşayamıyor. Belki eskiler babalarımız filan görmüştür bunu ama şimdi imkansız. Hep dert yanıyoruz ama bir de hadi şunu yapalım deyince yalnız kalmak da beni çok üzüyor.

‘BİZ NEDEN BİRLİK OLMUYORUZ?’

Zaten durum gün geçtikçe beter hale geliyor, biz neden birlik olmuyoruz? Neden yan yana gelip konuşup anlaşıp bir çözümü kendimiz bulmuyoruz. Biz sadece oy kullanma makinesi miyiz? Ben siyasetçilere asla güvenmiyorum, çok isterdim güvenmeyi ama koltuk peşinde olanlar asgari ücretlinin halinden bihaber, uyurgezer gibiler umurlarında değiliz. Çok tedirginim geleceğim için, geleceğimiz için aslında ama bence artık herkes her şeyi daha iyi görüyor, ülkece ne kadar zorda olduğumuzu anlıyor herkes yavaş yavaş ve bu böyle gitmeyecek” dedi.

‘YAPILAN ZAMLAR YİNE BORÇ KAPATMAYACAK’

 Esenyurt’tan tekstil işçisi bir kadın: “Asgari ücrete zam geldiğinden beri gündemimiz aynı. Acaba bize ne kadar zam yapılır? Çünkü bazılarımız asgari ücret, bazılarımız da onun bir az üstü maaş alıyor burada. Genel anlamda hemfikir olduğumuz şey şu, ne asgari ücrete zam yapın kardeşim, ne de geri kalan her şeye. O kadar çok zam yapıldı ve insanlar o kadar çok ihtiyaçlarını alamadı ki asgari ücrete de zam yapmak zorunda kaldılar işte. Zamlar durdurulsa daha hayırlı olacak. 2825 lira ile vallahi daha iyi geçiniyorduk. Bu kadar zorlanmıyorduk. Böyle sanki bir şeyleri örtbas etmeye çalışıyor gibiler. Bazı arkadaşlar ekonominin bu gidişatını şöyle yorumluyor hatta, ‘Erdoğan gitmeden bu ülkeyi tamamen mahvedecek’. Artık her gün yeni bir zamma uyanmaktan usandık. Sabah gidiyorum markete bir şey almaya, akşam gidiyorum fiyat değişmiş. Her gün günde en az 1-2 kere zam geldiği koşullarda, isterlerse her gün asgari ücrete zam yapsınlar, çözülür mü bu sorun? Marketten markete aynı ürünün fiyatı değişiyor, serbest piyasa ekonomisi zaten almış başını yürümüş. İster 7 yapsınlar, ister 8, ister 10 bin. Bu yapılan zamlarla yine borcu kapatmayacak. Bazen işyerinde şu bile konuşuluyor mesela, ‘Kızlar hiçbir şey almasak, 3-4 gün hiçbir şey almasak marketlere hiç girmesek aslında fiyatlar da düşer’ gibi kendi içinde ikna etme çabalı konuşmalar oluyor. Aslında bunu yapacaksak sadece kendi mahallemizin bakkalına değil, tüm ülkede yapmamız lazım. Zam mı yaptın kardeşim, boykot ediyorum hiçbir şey almıyorum diyeceğiz ki o zamlar düşsün. Ama benim tek başıma iş yerimde patronuma, mahallemde bakkalıma söylemekle çözebileceğim bir şey değil. Ne zaman bu işleri hep beraber yapmaya başlarsak, o zaman zamları da düşürürüz, yoksulluğu da azaltırız. Yan yana gelmedikçe maalesef hiçbir şeyi değiştiremeyiz” dedi.


‘ARTIK KURU EKMEĞİMİZ BİLE YOK’

 Küçükçekmece’den tekstil işçisi Sevda: “Asgari ücretin 5500 lira olması bizim hayatımızda bir şeyleri değiştirmiyor. Kaşıkla verip kepçeyle geri alıyorlar. Geçinmek bizim için her geçen gün çok daha zorlaşıyor. Çocuklarımızın hiçbir geleceği yok. Benim çocuğum 15 yaşında ve çalışmak zorunda. Gezmesi gereken, tatil yapması gereken zamanda bana yardımcı olmak için çalışıyor. Çalıştığı halde geçinemiyoruz. Bu çocuk kendi geleceği için kaygı duyuyor. Aynı şekilde ben de yaşıyorum o kaygıyı.
Bugün markete gittiğimizde bir çikolata almak istesek onu bile alamıyoruz. Tatlı zaten alamıyoruz. Bir çikolata ekmekle aynı para. Çocuklarımız tatlı istese misafirimiz gelse en kolayından bir kek yapalım desek o bile en az 70 liraya mal oluyor. Evde kek bile yapamıyoruz. Asgari ücret 10 bin liraya çıksa bile geçim sağlayamayız. Asgari ücret 10 bin olsa ekmek da 10 lira olur. En basit eskiden derdik ki kuru ekmek olsa yeter. Artık kuru ekmeğimiz bile yok. Başımızdakiler bunu çözmek için hiçbir şey yapmıyor. İnsanlar korkuyor, fikirlerini bile söyleyemiyorlar. Halk mecbur kaldığı için, korktuğu için ses çıkarmıyor. Diyorlar ya aç ayı oynamaz diye biz de iyi beslenmediğimiz için artık beynimiz çalışmıyor. Protein alamıyoruz. Bırakın kırmızı eti bir bardak süt içemiyoruz. Yumurta yiyemiyoruz. Benim çocuğum günlük yumurta yemesi gerekirken haftada 1 yumurta yiyor. Yılda bir kez et yiyor. Ben bir film izlemiştim bizi anlatıyordu bence. Yoksullar hep çalışıyor, yiyecek yemek bulamıyorlardı. Sadece bir bölgeden çikolata gibi yemek geliyordu. Bir çalışan kaçıp yemeğin geldiği bölgeye gidiyordu. Orada zenginler yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında. Yoksullar için yemek yapılan yere gidiyordu. Bakıyordu ki yemekleri böceklerden yapıyorlar. Yakında biz de öyle olacağız. Halkın milletin birlik olması gerekiyor. Yoksa sonumuz Suriye gibi olacak zenginler kaçar olan biz yoksullara fakirlere olur” dedi.

‘ZAMLARA DUR DENMESİ GEREKİYOR’

 Küçükçekmece’de Market işçisi Serpil: “Asgari ücrete zam gelir gelmez çarşıya pazara da zam geldi. Biz ne anladık bu işten. Patronlar kârlarının küçülmesini istemedikleri için asgari ücrete zam gelir gelmez her şeye zam yaptılar. Bizim alım gücümüz yine eksiye düştü. Hükümetin çarşıya pazara gelen zamlara dur demesi gerekiyor. Çarşı pazar zamları durmadıktan sonra asgari ücret artırılsa ne olur ki” dedi.

Fotoğraf: Francois Le Nguyen/Unsplash

İlgili haberler
Asgari ücretle ne alınır, neler alınmaz? Esenyalı’...

İstanbul’un Esenyalı mahallesinde asgari ücretle bu ay nasıl geçineceğini düşünen Fatoş İşin içinden...

İzmir’den kadın işçilerin asgari ücret tepkisi: Tü...

5 bin 500 TL’ye yükseltilen asgari ücret yine açlık sınırı altında kaldı. İzmir'den kadın işçiler be...

Kadınlar ‘Asgari ücretin arttırılması şart’ diyor

Çalışma Bakanı asgari ücrete zam yapılmasını anlamlı bulmadığını söylerken, asgari ücretliler bunun...